şu yorgun günün gecesinde oturup yıldızlara bakarken acaba sen hangi yıldıza bakıyorsun ve hangisinde ''onu'' görüyorsun diye merakla bakmaya çalışıyorum parlayan yıldızların her birine ama yüreğinin o güzel tınısı hangisinde olduğunu kestiremiyorum. bir yıldız seçelim o bizim olsun. bakınca diğer yıldızlar ışıltısını kıskansın. o yıldızın kaynağı yüreğimizden olsun onu yüreklendirip huzura ve sonsuza erdirebilsin. sen de bir yıldızsın tıpkı milyar yıldır sönmeyen güneş gibi!.
herhangi bir akşamdı işte. hazır adını da unutuyorum gibiydi.
elimi başkasının eline katmaya gidiyordum.
herhangi bir mekandı gittiğim yer.
herhangi bir kıyafetle, herhangi bir yoldaydım işte.
herhangi bir tarihti.
uzun zamandır dinlemediğim bir sesin bana söylecekleriyle o kadar herhangi kalmayacağını bilmediğim herhangi bir konuşma esnasında tekrar duydum "o" nu.
ne kadar olmuştu dinlemeyeli?
daha nasıl anlatırlır ?
daha ne söylenebilir senin üzerine?
--spoiler--
Adem evvelinden beri bir yanimiz noksandir
neylersin...
--spoiler--
anadillerine anasütü özeni gösteren müzisyen bir ailenin cura üzerine ihtisas yapmış aslan ahmet idir. aynı zamanda ressamdır. ressamlığı da vardır. diğeri mikail dir aslan ların. kuzendirler. mikail saksafon üzerine ihtisas göstermiştir. besebep (sebepsiz) şarkısını hangi tür müzik dinliyor olsanızda beğenirsiniz diye düşünüyorum. tanımadığım ten kendisinin tanınmasında en çok fayda gösteren şarkısıdır.
yok ben böyle müzik dinlemem biz evde sabahları çaykovski, vivaldi ikindide schubert yatsıya doğruda korsakov, chopin dinliyoruz diyen adamın bile aklını alacak şarkıdır*.
ilk defa bugün dinledim bu şarkıyı ve bir müzisyen olarak, black metal dinleyen biri olarak şunu söyleyebilirim; kendi türünün en güzel şarkılarından biri. gerçekten etkileyici.
muhteşem bi ahmet aslan şarkısıdır. sözlerini anlamak için birkaç kez dinlemeniz gerekir. ne dediğini ancak
anlarsınız. bazen "tanıyamadığım ten "şekline de dönüşebilir.
bebeğini bekleyen bir anne için daha bir anlamlı olan şarkıdır. bebeğine de ona da ilaç gibi gelir.
aradığım aşkı bulduysam sendedir
ya bu benim içimde dolaşan da kimdir
ya bu benim içimde mekân tutan da kimdir
Birgün dinlediğimde bir arkadaşım bana 'hangi dil bu?' diye sormuştu.Meğer dil yerini şiveye bırakmış,o halde diller çoğalmış,her ilin her ilçesinin her kasabasının her köyünün bir dili varmış meğer.Ortalama bir ilin 600-700 dili.
yanlızca bir kırıntıydın içime ilk düştüğünde
vakitsiz anda...
bilmediğim bir neden beni alıp götürdüğünde o yerlere
keder ve budalalıktan başka yaşamın bir anlamı var mıydı?
aradığım aşkı bulduysam sendedir
ya bu benim içimde dolaşan da kimdir
ya bu benim içimde mekan tutan da kimdir.
adem evvelinden beri bir yanımız noksandır neylersin...
beni bu alemde divane gibi gezdiren sen değil misin
geriye kalan yanlızca tanımadığım bu tendir
aradığım aşkı bulduysam sendedir
ya bu benim içimde dolaşan da kimdir
ya bu benim içimde mekân tutan da kimdir
grup seyran da söylemiştir bu parçayı ve daha hareketlidir. hoştur... zaten bu parça hangi şekilde olusa olsun harikadır, vazgeçilmezdir, büyüleyicidir...
ilk dinlediğimde çoğu kişi gibi sözlerini anlayamadığım ve bunun için sık sık dinlediğim, bu şekilde de sözlerini anlayamayınca ancak arkadaşımın kaseti almasıyla sözlerini anlayabildiğim ahmet aslan şarkısı.
şarkıyı dinletiğim kişilerin büyük bir kısmı şarkının türkçe olduğuna ilk başta inanmamış, şarkıya ben de hafiften türkçe olan sözleriyle eşlik edince inanmışlardır. kelimelerin kimi yerlerde yutulduğu, enstrümanların seni ayrı bir havaya soktuğu bu şarkıda belli bir aşinalıktan sonra sözden ziyade müzik ön plana çıkar. kendinizi sözlerini tahlil etmeye verseniz yolunuza güzel şeylerin çıkacağına eminim. benim öyle oldu zira.