bugün

'var olmak' belli mekanların ve durumların içinde olmak, bir şeylere ait olmak ve bulunabilirlik durumudur. kusursuz ve her şeyiyle mükemmel olan bir varlık(?), aslında hiç var olmamıştır. zira o var olmayı da yaratmıştır.

öyleyse, varlığı yaratan bir şey nasıl var olabilir?
"zamandan ve mekandan" münezzeh olmakla, benim değindiğim konunun ne alakası var?

kaldı ki tam olarak hangi kısımda 'saçmaladım?'. şurada ateizmle ilgili bi felsefe yapsam 'helal bee' diyecek adamlar, kendi dinlerine dokunulunca 'saçmalama yhaa' diyor.

üzücü
bak canım benim, ben allah'ı bir kalıba sokmaya çalışmıyorum. tam tersi onun sokulduğu bir kalıbı sorguluyorum. sen cidden yazdığımdan ne anladın? nasıl bir çıkarım yapıyorsun? sana sorsam "allah var" dersin, işte bende onu eleştiriyorum. ona "var" demek, sonu sınırlandırmak olmaz mı?
ait olmak? ne alaka?

yanlış sorulara yanlış cevaplar verilir.

senin varlık anlayışınla tanrının varlık anlayışı bir değildir belkide.

ilişkili bir zihniyet şunu da söyleyebiliyor mesela; ben görmüyorsam yoktur. daha keşfedilmemiş şeyler yok mu oluyor o zaman?
Bakıyorum hemen linç operasyonu başlamış. Güzelce fikrini anlatmış bir sakin olun kimse inandıklarınıza hakaret etmedi gocunmayın.
Ayrıca Varlık sonrasındaki soru işareti olmasa güzel olurmuş. güzel de noktaya değinilmiş bence. Bizim tahayyülümüz dışında Sonsuzluk da içeren bir varlıktan bahsediliyor bu da sınırlılığı ortadan kaldırmış olur zannımca.
#39953019

insanların verdiği tepki sonucunda "lan acaba bilmeden dine küfür falan mı ettim" dedim kendi kendime. çok agresifler çook.
Bu tamamen biz insanların kurduğu yapay dilin zihindeki her kavrama tam anlamıyla eşdeğer olmamasından kaynaklanıyor.Yani senin sorduğun soru aslında tanrının varlığı veya yokluğuyla değil sadece dilin(varlık kelimesinin anlamının ) yetersizliğiyle alakalı.
Hayali bir mahkemede ’Tanrı var mıdır, yok mudur’ tartışıyorlar, kitaplar yazıyorlar. Bazıları propaganda kokuyor, bazıları zeká. Bazıları kolay anlaşılıyor, bazıları bilmece gibi. Bazıları ikna ediyor, bazıları iyice arafta bırakıyor. Kesin olan, Batı’da ateşli bir din ve Tanrı davasının görülüyor olduğu. Sadece bu sene içinde 30’dan fazla kitabın Tanrı’yı tartışıyor olması bunun en somut kanıtı.
var olmak, tanımını subjektif bir yorumla açıklamışsın ki, varlığı mekan veya zaman içerisinde yorumlayarak tanrıyı da burada zamana ve mekana uyması gereken olduğunu söylemeye getirmişsin.

kendi ifadenle, mükemmel(!) olan tanrının zamana ve mekana ihtiyacı yoktur, eğer aitlik ihtiyacı olsa o zaman mükemmel olmaz.

bir mekan içerisinde olanlar mahluklardır. o ise mekan içerisinde olmaya, her hangi bir aitliğe ihtiyaç duymaz. o, madde değildir ki bu sebeplerle düşündüğün her neyse allah namında o, bunların ötesindedir.

allah'ın varlığı tahayyül edilebilseydi, o allah olamazdı. bir put olurdu. neden? çünkü insan aklının kuşattığı bir şey, varlık mertebelerinde daha aşağı olmak zorunda. insan aklının kuşatamadığı şeyi anlaması ise mümkün değil. allah ise herşeyi kuşatandır.

edit: insanın aklettiği, hayal ettiği, tasavvur ettiği şey insana tâbidir, onun hizmetkarıdır. bu sebeple insanın zihnen dahi olsa somutlaştırabildiği bir varlığa tapması putperestliktir. kendi kuvveleri ile yaptığına tapmış olur. sen aklınla açıklamaya kalkarsan yanılgıya şirke düşersin.
bunun sınırlandırmak olduğundan yola çıkarsak tanrıya hiç bir kavramı vermek doğru olmaz. buna tanrı ismi de dahil. onu hayal edebilmemiz için belli kalıplar içine elbette koymamız gerekecek. kimileri sadece isim koyar, kimileri ise din denen olguyu... (şeriatçılardan dislike bekliyorum)
Bu inançlı kardeşlerimiz inandıkları şeyden o kadar şüpheciler, o kadar güvensizler ki, birisi çıkıp sorgulayan tek kelam laf ettiğinde elleri ayaklarına karışıyor.

Lan olum güvenin biraz tanrınıza, dünyayı, zamanı, mekanı, varlığı-yokluğu yaratmış, benim sorgulamama takılıp darılmaz, tanrılığı da tehlikeye girmez.

Vallahi ben tanrınız olsam çok alınırdım bana olan güvensizliğinize.
#39953245

evvela, kendi ifademle 'mükemmel olan' tanrı olamaz. tanrı demek zaten mükemmelliği beraberinde getirir. aksi zaten tanrı değil, yaratıcı olur.

'insanın kavrayabildiği bir varlığa tapması putperestliktir' söylemi de kanımca hatalıdır. en azından 'inanç' kavramına ters düşer. tanrıyı kavramaktan kastın onu özümsemek ise şayet, insan daha kendi beynini dahi tamamen anlayamamışken, bir tanrıyı anlaması beklenemez. fakat eğer kısıtlı bir bilgiden söz ediyorsak, bu tanıma tanrıda dahil olur.

ki zaten eğer 'tanrı' kavramı insanın kavrayamadığı bir kavram olsaydı, ona inanmazdı. bilinmeyen inanç doğurmaz, kısmen bilinen inanç doğurur. tanrı ispat edilemez, ama aksini düşünmek içinde yeterli 'bilgisizlik' yoktur (inananlar için)

tanrı bilinmeyen değil, her yönüyle bilinen olmayandır. zira sen tüm gerçekliğiyle birine tanrıyı anlatmaya kalkarsan şayet, anlatamazsın. ona var diyemezsin, çünkü varlığı o yaratmıştır. ona güçlü diyemezsin, çünkü gücü de o yaratmıştır. ona sonsuz diyemezsin, sonsuzluk kavramını da o yaratmıştır.

sen tanrıyı kendi içinde kalıplara sokmadan onu bir başkasına aktaramaz, dahası kendi içinde bile onun varlığını kabul edemezsin(...)

en azından ben edemedim.
Etkileyici! Böyle devam et Spiderman.
Allah sonsuz bir varlık olduğu için sınırlandırılamaz. saçma soru.
yok dersen de direkt inkar etmiş olup cehenneme gidiyorsun. hadi bakalım şimci..
bizlere semavi ve semavi olmayan dinler olarak öğretilen dinleri -bildiğim kadarıyla- şöyle bir düşündüm... tanrı ile kast edilenin (bkz: allah) olduğunu düşünüyorum. ne de olsa türklerin tanrılarından tutun da islam hariç tüm dinlerde ilah, şu veya bu şekilde, bir mekana sigdirilmistir (bkz: cennetteki babamız)...

Bu girizgâh da bizi konuyu açan kişinin islamda ilah ve onun sıfatları ile alakalı bilgisinin olmadığı sonucuna götürüyor. şimdi birileri çıkıp
--spoiler--
kuranda şu ayette böyle yazmiyor mu
--spoiler--
diye bıdı bıdı etmeye başlayabilirler onlara peşinen
--spoiler--
görmekten imtina ettiğiniz diğer ayetlerle de, bahsettiğiniz ayetlerin mecazi anlamlar taşıdığı
--spoiler--
cevabını vererek, islam ekolüne göre senin varlık olarak anlamlandirdigin kavramın, yaratılmış olanlar için sınırlandırılmış olanlar için mekan olduğunu ve islam inancında da allah'ın yaratılmamış (gayr-ı mahluk) olduğunu soyleyip; bilgisizce ortaya attigin düşüncenin asıl itibariyle cevaba değer bile olamayacağını söyleyerek entrymi bitiriyorum.
yazarların kendi tanrısını düşünerek sınırlandırmaya çalıştırdıktan sonra cevaplamak için uğraştığı sorudur. paradoks' tur. yaratıcı kavramı kendi kendini oluşturarak kendini yok eder. bununla beraber var olmadan önce yaratılmaya ihtiyaç duyulası bir haldedir. yaratıldığı zihin tarafından yok edilerek ezik bir paradoks halini almıştır.
tabikide olmaz.