tanrıya inanıp din e inanmamak

    12.
  1. Ben bu dünyayı inanılmaz buluyorum.

    Okyanuslar, yerin altı, uzay…

    insan vücudu, nefes almak, göz kırpmak…

    inanılmaz şeyler.

    Fakat bunları yapan tanrının gönderdiği kitaba bakıyorsun peygamberin cinsel hayatı var, kadın aşağılanıyor, köleliği bile kaldırmıyor.

    Benim tanrıma uymuyor bu.
    4 ...
  2. 13.
  3. içinde bulunduğum hödü eylemi kesinlikle şüphesiz.. Üstelik bizim Tanrı dediğimiz bir gücün olduğuna inanıyorum da bu gücün nasıl olduğunun insanlar tarafından kesin bilinmesinin imkansız olduğunu düşünüyorum. Yok tanrı şöyledir böyledir demek için tanrıyı görmüş olmak onunla konuşmuş olmak gerek. Semavi dinler dahil neredeyse her din Tanrı'yı tanımlarken insanların özelliklerini baz alarak tanımlıyor.
    3 ...
  4. 3.
  5. tanrıya inanıyorum, peygamberlere inanıyorum lakin değiştirilen kitaplara, devire göre değişen kurallara inanmıyorum. 600 yıl arayla şarap kutsalken niye yasaklasın allah bunu.
    (bkz: allah allah)
    3 ...
  6. 15.
  7. deist olan zekeriya er razi'nin fikridir. aslında bu tür düşünürler/filozoflar dinden birazcık etkilenmişlerdir. dinin etkisinin olmadığını söylemek imkansız çünkü zekeriya, islam dünyasının en güçlü zamanlarında yaşıyordu. etrafında dini savunan çok güçlü kelamcı, fıkıhçı ordusu vardı. onlarla sürekli mücadele etmiş, hepsine karşı kitaplar yazmış -her ne kadar çoğu kitabı yok edilmiş olsa bile en azından kitapların adını biliyoruz- ve düşüncelerini savunmuştur.

    dini eleştirisinin temelinde peygamberlik ve vahiy vardır. özellikle vahiy meselesine kafayı çok takmıştır. bir insan durduk yere oradan buradan vahiy alarak bilgi elde edemez ve bu bilgi ile topluma/insanlara yön veremez... diye düşünür. bunun nedeni ona göre tamamen bilimseldir. yani insanın biyolojik yapısıyla alakalıdır. bir insan doğar büyür gelişir. bu biyolojik gelişimle eş zamanlı giden zihinsel gelişimi vardır. yani insan bilgiyi yavaş yavaş, tedricen elde eder. önce okuma yazma, sonra daha ileri seviyede okumalar ve araştırmalar yapma. burada zekeriya kendisinden örnek verir. kimya (asıl mesleği kimyagerliktir, sonradan gözleri kimya deneyleriyle kör olma seviyesine gelince tıbba geçmiştir, çünkü gözlerini iyileştirecek kalitede bir doktor bulamamış, ulan ben kendi işimi kendim hallederim diye düşünüp (acaba koç burcu muydu ahahahh) tıbba el atmıştır) ve tıp bilgisini elde etmek için 25 yıl boyunca gece gündüz çalışarak bilgi elde ettiğini, alanıyla ilgili bir kitap bulabilmek için şehir şehir gezdiğini anlatır. kendisi bu kadar emek verdiği halde bir peygamber -peygamber olduğunu iddia eden mistik tasavvufçuları da içine dahil eder- durduk yere bilgi elde ettiklerini söylemesi gerçek dışıdır, kabul edilemezdir. böyle bir yol açılırsa vahiy ve dolayısıyla mistik bilgi yolu (gnostik/ilhami yol) bunu doğrulayacak akli kriterden yoksun kalırız. böyle bir tecrübe ancak kendi kendisini doğrulamaktadır, o nedenle akli ölçülere uymaz, aklen ve bilimsel açıdan kabul edilemez. ona göre elbette tanrı vardır (canlılığın kaynağının madde dışında bir şey olması gerektiğini düşünür, çünkü bir taş yıllarca suyun içinde kalsa bile canlılık kazanamaz) fakat vahiy veya ilham türü tecrübeler ve vahyin iddia ettiği doğa yasalarını yok sayan mucize yoktur. sihirbaz tanrı yoktur, akla uygun bir tanrı vardır. bu yönüyle zekeriya, tıpkı antik yunan filozoflarının tanrı anlayışını (tanrı=logos) kabul etmiş olmaktadır.

    kısaca böyle efenim.
    2 ...
  8. 8.
  9. Accaip çok sayıda milyarlarca böyle insanlar var yeryüzünde. Bütün dinlere inanmuyular yâhu. Bâri hint dinlerinden birine inansa derdi rahmetli muşlettin amca.
    2 ...
  10. 9.
  11. dinlerin çokta tanrısal gibi durmadığını düşünen insanlardır vampirov, bende bunlardan biriyim ama düşündüğüm tanrı kavramıda bugün düşünülen gibi bir devasa tek tanrı değil.
    2 ...
  12. 10.
  13. tanrı fikri bir şekilde akla yatar evrenseldir ama dinlere bakınca herkesin içine sinmiyor.

    ee noluyor abi adam tengriye inaniyor ama dine inanmıyor.
    2 ...
  14. 5.
  15. bazi insanlar buna 'dusunmek' diyor. bilemedim simdi.
    1 ...
  16. 7.
  17. Yıllardır sorduğum sorulara cevap bulamadığım için benim de içinde bulunduğum düşün şeklidir.
    Yaratıcı bir güce mutlak inanırsınız,ancak bu gücün değişik dönemlerde farklı ibadet biçimleri öngörmesini ve O'na ulaşmak için farklı yolları tek kılıp, her zaman bir önceki yolu 'günah' bildirmesini anlayamazsınız.
    ille de bir yol benimsemek gerekmediğini farkedersiniz sonra onu anlayabilmek için.
    ilahi dinler öncesi insanların doğayı kavrayış biçimlerindeki 'tanrı' nın aslında ilk başından beri en güzel anlatım olduğunu düşünürsünüz.En küçük bir böcekten kocaman bir evrene kadar herşeyin mükemmel uyumuna hayran kalırsınız,anne karnına düşen yavrunun eşşsiz birşekilde ilmik ilmik işlenip müthiş bir denge ile ortaya çıkışında bulursunuz allahı ve doğadaki tüm bu denge yaratıcı gücü anlatır size.Ancak O'nu anlamak için bir takım kurallara ya da yasaklara-günahlara-sevaplara ihtiyacınız olmadığını düşünürsünüz.Ve tanrının dine ihtiyacı olmadığını da düşünürsünüz..
    Dini 'tanrıya ulaşmada bir yol' olarak tanımlarsak Allahın bir yol öngörmediğini düşünürsünüz,buna ihtiyacı da yoktur.Önemli olan iyi olmaksa bunu nasıl yaptığınızın da önemi yoktur.
    Hala cevaplayamadığım sorularım var,ancak yaratıcıya ne kadar çok inanıyorsam,ilahi bir dine olan inancım da sanırım hergün bir o kadar azalmaktadır.
    2 ...
  18. 6.
  19. deizm dir kendisi. yaradan bir güce inanıp dinlere inanmamaktır. çok da mantıklıdır.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük