çoğu bilimin kabullenme olması gibi bir kabullenmedir. fizik matematik vs. kabullenme üzerine kurulmamış mıdır? hele biyoloji sadece bir tane kanunu var. * gerisi malumunuz hipotez. bu bilimler en güvendiğimiz ve hiç sorgulamadığımız şeylerdir. eğer septik değiliseniz.
De ki: "Göklerde ve yerde neler var, bakın (da ibret alın!)" Fakat inanmayan bir topluma deliller ve uyarılar fayda sağlamaz. (10/101)
'Görmeyince tükenseydi sevgiler, insan varlığı boyunca görmediği Rabbine böylesi muhabbet duyar mıydı' sözünün söylenebileceği, bazen hissetmek/varlığı idrak etmek için elle tutulur şeyler olmasının gerekmediğini göz ardı eden materyalizmin/materyalistlerin gereksiz ispat arayışıdır.
Tayyibi üzmek, Allah'ı üzmektir! Tayyip şimdiye kadar sadece 2 milyar dolar servet yapabildiğine göre, üzülmüştür! Tayyip üzülünce Allah da üzülmüştür! Üzülebildiğine göre, Allah vardır!*
bu yüzden belkide pek gerek görmüyor kendini ispatlamaya tanrı
ya inanırsın istediği gibi bir herif olursun
ya da inanmassın istediğin gibi bir herif olursun
ama şeytana uyma taş olursun.
aha bu dörtlüğümüde güzel müzisyen, seksi söz yazıcı, über sanatçı serdar ortaça vermek istiyorum isterse göbek li bir beni bile veririm ama bi işine yaramaz sevmez beni pek, pop mop hop hop sevmem ben makina mühendisiyim deli değil. yok lan makina mühendiside değilim.
teistlerin söylemine göre, görmek ile inanmak arasındaki farka işaretmiş. e be tanrı!! madem vardın neden tüm delilleri ortadan kaldırdın diye sormazlar mı?
"Sonsuz bir varlık kendisini sınırlayacak mekanda ve zamanda bulunamaz. Öyleyse hiç bir yerde değildir, hiç bir yerde olmayan şey de yok demektir." Gorgias
Bu başlık altındaki birçok yazıda mantık hatası var. ilk olarak şunu anlamak gerekiyor, bir şeyin subjektif olarak ispatlanması ayrı, bilimsel yani objektif olarak ispatlanması ayrı. Siz kendinize kişisel tecrübelerinizden veya duygusal hislerinizden yola çıkarak yeni bir ispat tanımı yapıp işte ispatladım diyebilirsiniz. Yani etrafınızda gördüklerinizi kendi kafanızda mükemmel olarak adlandırıp inanmayı seçebilirsiniz. Bu tanrının bilimsel olarak ispatlandığını göstermez. Aslında bu konuda tartışılacak pek birşey yok çünkü bu tamamen inanca bağlı seçim. Tanrı şu anda insanların yaptığı tanım itibariyle ispatlanamaz ve çürütülemez durumda. Ama hala tanrıyı, özellikle teist bir tanrı tanımını ispatlayabilirim diyenlere QualiaSoup adlı bilim insanının hazırladığı bir videonun türkçe transkriptini blogumdan şöyle bir okuyun derim: http://kozmikbeyin.wordpr...-dayali-fikirler-uzerine/
inanmak gönül işidir, içinizden geliyorsa inanırsınız ve ispat,delil peşinde koşmazsınız. hayat delil peşinde koşarak heba edilmeyecek kadar kısa çünkü.**
"Tanrı olmadığını ispatlayabileceğimi iddia etmiyorum. Aynı şekilde Şeytan'ın uydurma olduğunu da ispatlayamam. Hıristiyan tanrısı var olabilir, Olimpus'un tanrıları da varolabilir, ya da eski Mısır'ın, ya da Babil'in. Ama bu varsayımlardan hiçbiri diğerinden daha olası değildir. Bunlar, olası bilgilerimizin bile dışında duruyorlar, herhangi birisini ciddiye almak için hiç bir sebep yoktur."
(bkz: Bertrand Russell)
ufak bir bakış açısı değişikliği ile darmadağın edilebilecek olan hede. tanrı ortamdan bizden ya da herhangi bir şeyden bağımsız bir şey değildir. eğer evrende herhangi bir şey varsa o da tanrıdır. hani allah birdir muhabbeti, gerçekten sayı olarak düşündüğümüzde her sayı 1 den oluşmuştur, hepsi ona bölünebilir. bu olay tanrının nasıl bir şey olduğunu anlatıyor sanki. dünyadaki her şey tanrının değişik bir hali ama tam olarak kendisi değil. tanrıyı dinlerden ayrı düşünün. bu tanrıyı yalanlama çabası sırf dinlerin yarattığı antipatiklikten kaynaklanıyor. dinlerde anlatılan cehennemde yakan sürekli insanları korkutan türden bir şey değil bu, öyle bir şey olamaz zaten. tanrı her tarafta hatta bizzat sensin, nasıl ispatlanamıyor.
ispatlasa o zaman herkes seve seve inanıcak. bi anlamı kalmıyacak din kavramının. herkes üniform yapıda olucak. o zaman cehennemide kapanır herkes cennete. allah sadece kitabını ve peygamberini göndermiş ve bazı mucizeler var etmiş. araştırıp öğrenmek sana kalıyo. sen seçiceksin. yaratıcı sana zorla bir şey yaptırma peşinde değil. her zaman denildiği gibi dinde zorlama yoktur.
doğru bir tespittir.ispatlanamaz.ispatladım diyen şizofrendir.bu kadar basit.'bu mükemmel vücut kendiliğinden olamaz,o zaman tanrı vardır.' önermeleri deli saçmasıdır.bu tanrının ispatıdır diyenlere ,'madem o kadar mükemmelsin,neden küçücük bir kene senin ölmene neden oluyor,neden tıp denen kurumlar asırlardır hizmet veriyor? ' diye sorarım.mükemmel olduğunu iddia etmek ancak inanan bencil bir adamın çıkarımı olabilir.bir de bu adamların 'hayvanlar insanlar için yaratılmıştır.' gibi tespitleri vardır ki işte orda bu adamlara kafa göz dalmak darwin tarafından farz kılınmıştır.
Bir şeyin gerçekliği, kimi zaman onun kanıtlanıp kanıtlanamamış olması ile ölçülemez. Ziya Paşa'nın "idraki meali bu küçük akla gerekmez. Zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez." sözü bu konu hakkında kâfidir.
bir sayfa el yazısını göstererek bu yazının bir şişe mürekkebin dökülerek kend kendine oluştuğunu söylendiği takdirde bizi delilikle suçlayacak kişilerin, çok daha karmaşık yapıdaki hücrelerin olağanüstü derecede karmaşık yapıdaki doku ve vücudu oluşturması, bu vücutların üstünde yaşayan gezegenin yaşam için ideal koşullar sağlaması, bu gezegenin ise olağanüstü derecede karmaşık bir uzay sistemi içinde çarpışmadan yol alması olaylarının tamamına birden TESADÜFLER ZiNCiRi diye nitelendirebilecek kadar sığ akıllı olması nedeniyle ortaya çıkan tanım.
gazetelerin 3. sayfa haberleri Allah'ın var olmadığının ispatı için nasıl örnek gösterilebilir aklım almış değil. zira Allah insanlara dünya üzerinde dört dörtlük cennet hayatı vaat etmemiştir. aksine iyiliğin de kötülüğün de olduğunu, iyilikleri seçenlerin mükafatlandırılacağını, kötülükleri ve yasaklananları seçenlerin ise cezalandırılacaklarını bildirmiştir bize. gazetlerin 3. sayfalarını açıp da bakmaya gerek yok. bizzat insanlara elçilik görevi olan peygamberlerin hayatlarını açıp okusan zaten onların dahi güllük gülisstanlık bir yaşam sürmediğini aksine akıl almaz işkencelere maruz kaldığını, acılar çektiğini, açlık ve sefalet çektiklerini, savaşmak zorunda kaldıklarını, en yakınlkarını kaybettiklerini ve bunların acılarını yaşadığını görürsünüz. hal böyleyken hangi kısıtlı bakış açısı ile bakarsan bak görülecek bir kavramı yok saymak için ya hiç bakmamak ya da aslında görüp de reddetmek gerekir. pek de iyi bir demogoji örneği değildir.
üstelik de bu acılara sebep olanlar da inananlar değil de aslında inanmayanlar tarafından ortaya konmuştur. e peki nasıl olur da inanmayanın zulmünü Allah'ın var olmadığını ispat için sunarsın diye sorar insan.
diğer yandan tutmuş birisi demiş ki kendisine inanan toplumlar yeryüzündeki en geri, yoksul, eğitimsiz, ilkel ülkelerdir. şu durumda aslında bahsi geçen ülkeler dışında Allah'a inananların yaşadığı ülke yoktur. sanki hıristiyanlar ve yahudiler Allah'a inanmıyormuş gibi. komik...
aslında bu son tanımdan bile maksadın üzüm yemek değil bağcıyı döbvmek olduğu ortaya çıkmaktadır. saldırılan Allah inancı değildir. saldırılan bizzat islam inancıdır. bariz bir şekilde ortaya konmaktadır bu tavır.