bugün

tanrının varlığına kanıt aramak saçma değildir.kişisel görüşüm fideistlerin bile tanrıya iman etmeleri için bir takım gerekçelerinin olduğudur.

inanç varsa kanıt yoktur önermesi keyfi duruyor. bu önerme nasıl gerekçelendirildi ? pekala da tanrıya inanmak için bir takım kanıtlara, gerekçelere dayanılır. bu, inançla çelişkili değildir. eğer inanç kavramıyla kanıt kavramının çelişkili olduğunu iddia ediyorsanız bu çelişkiyi göstermelisiniz. inanç " bir şeyi kanıtsız,şartsız kabul etmek" değildir.
inanç ve hakikat ayrımı da hakikati bilmeyen için inançtır. hakikat arayışına girmek için bile insanın bir çıkış noktası yoktur . hakikati bilen hakikati bildiğini de bilir ama hakikati bilmeyen hakikatı bilip bilmediğini de bilemez. Yani hakikati bilmesen bile inaçtan yola çıkarak hakikati bilmediğini iddia edecek yeterlilikte olamazsın zaten. Bu yüzden insanın hakikati araması gerekliliği hakikat ve inanç ayrımı yaptıktan sonra tıkanır. Lakin böyle bir ayrımın olması gerekliliği var mıdır orası da ayrı meseledir. Hakikati bilen için inanç anlamlı olmayacaksa inançlı olan için de hakikatin bir anlamı olmayacaktır. Bunlar derin konular lakin bulunduğumuz evrende var ve yokun dışında başka bir durum olabileceği gibi bu durumlar da bu evrende şekillenen şeylerdir. Tanrinin varligi da yoklugu da bir acida tanrinin bu evren icinde varligi ve yoklugu olabilir. Yani tanrinin varligi evren icin tartisilabilir. Lakin tanrinin hakikatinde var ve yok baska seyler olacaktir ister istemez. Yani var olan bir evrende sadece bu evrende varolabilecek bir tanrinin varligi ve yoklugu hakkinda konusulabilir. Her zaman varolan bir tanri hakkinda konusmak icinde bulunulan durumdan ister istemez cikmaya calismaktir. islam yanlislanamaz ya da tanrinin varligi kanitlamaz demek de yukarida denildigi gibi kanit ve inanc kavraminin celiskili oldugunu soylemekten cok bu iki seyin ayrimindadir. Burada hakikat derken evren icin gecerliligi olandan mi yoksa evreni askin bir tanri gibi bir varligin olabilecek hakikatinden mi bahsediliyor bu ayrim onemlidir. Biz tanri olsaydik hakikati biliyor olacaktik belki ama su anda da bilmedigimizi soyleyemiyoruz. Tabi hakikat ve inanc ayrimini bu evren icin yaptiktan sonra. Yani hakikati bu evren icin bilmiyoruz bildigimizi bilmedigimiz icin ama bu evren icin inanctan yola cikarak hakikati bilmedigimizi de soyleyemiyoruz. Bu evren icin bile hakikat inanc ayrimini yapamazken genel anlamdaki evren disi hakikat ve inanc ayrimina baska seylerin etkisi de yani iki durumun otesi de girer. Yani varlık ve yokluk disinda bir durum ve bununla beraber varlik ve yoklugun yasadigimiz varolan ve genisleyen bir evrende bizim bakis acimizla sekillenmesi gibi bir durum. tanri evrene askindir dusuncesindeki tanri icin tanri sadece bu evrende varolan bir varlik olmayacagindan bizim bu tanri hakkinda bu durumda bir takim seyler soylememiz cok zor bir seydir. Yani evrene ickin olan tanri hakkinda bir seyler soylemek bile zor. Biz bu evrenin icinde olabilme ihtimali olan bir tanri hakkinda konusabiliriz sadece. Ama bu bile kolay degil.
evren üzerinde bir seyin en az bir şeyin öncesiz olması gerekiyor. neden sonuç silsilesiniz başlaması için. eğer bir yaratıcı yok derseniz. evreni oncesiz bellemiş olursunuz adı "panteizm" olur. evren öncesiz hemde tanri vari askin bir yani var derseniz "pananteist" olursunuz. öncesiz bir yaratıcı var derseniz "teist" olursunuz. yaratıcı yarattiktan sonra evrenle temasini kesti derseniz "deist" olursunuz. öncesiz sonrasiz bir sey yok herhangibi bir yaratici da yok derseniz "aptal pardon ateist" olursunuz. hiç bir şey bilemeyiz biz derseniz de "agnostik" olursunuz.
yeni doğmuş bir bebeğin gözlerinin içine baktığınızda aradığınızı bulmuşsunuzdur.
kanıt olsaydı inanç değil bilgi olurdu.
yaratıcıyı en çok ruhları olan varlıklarda görürsünüz çünkü ruhundan onlara ruhlar vermiştir.

bir bilgisayar yada robot aşık olabilir mi özleyebilir mi ağlayabilir mi acı çeker mi merhamet eder mi ?

bir suni cihaz şiir kavramını anlayabilirmi. ruhu olmadığı için asla bir şiir yazamaz.

hayat bir şiirdir. aynen mevsimler gibi akar. bu yüzden bütün kutsal kitaplar şiirler gibi nazım la yazılmıştır.

şiirler ve nazım yaratıcının kutsal ruhunun dilidir.

bir kış günü doğarız. ilkbahar gençliğimiz yaz yetişkinlimiğiz sonbahar yaprak dökümümüz ve nihayi kış ölümümüzdür.
Kanıt olsaydı herkes inanırdı.

Bir bilim adamı ruhun varlığını ispatlamak için ölmekte olan bir insanı tartıya koyar ve adam öldükten sonra tartıda eksilme olur.

Ama bu ruh var öyleyse tanrı var anlamına gelmez o azalan ağırlık 90 kiloluk bir bedene göre çok az bir ağırlık gaz salınımı bile olabilir.

Tanrı kendisine tam teslimiyet olsun sorgulamadan insanlar bana inansın diye kendisine ait bütün kanıtları yok etmiş de olabilir.
dünya. tabiat. rüzgar. bulut. at.
Kimse kimseye kanıtlamak zorunda değil, inanmıyorsan ne bok yersen yersin. Bu gönül işi.