ancak ve ancak onunla iletişime geçildiğinde anlaşılacak şeydir. (islam dini içerisinde: ) Vahiy kaynaklı bilgiye baktığınızda yeri olmayan boş eğlence anlayışıdır.
bütün ruhani varlıkların, cumartesi gecesi eğlencesiyim. sitcom diye beni yaratmış. (içimi biliyorsun allah'ım seni çok seviyorum, yanlışım varsa töbe töbe)
eğer onlardan biri gaflet içine düşer ve sana tanrının espiri anlayışını sorar ise; onlara deki-
ey insanlar süpesiz ki cem yılmazıda da kemal sunal ıda biz yarattık ve onlara sonsuz bir espri anlayışı verdik. and olsun ki bunda iman edenler için sonsuz ispatlar vardır. - espri suresi ayet 36 -
hayatı varetmesiyle birlikte ironidir.. yeryüzündeki tüm nimetleri yaratır, kaybettiğinde milyon dolar değerindeki gözün, kulağın, ciğerin, kalbin, böbreğin elin, kolun, tenin, burnun.. bunlarla birlekte bahşettiği duyguların, duyu organların, hissiyatin ve en önemlisi aklın.. sorarım size aklınızı kaybetseniz ve dünyadaki en zengin adam olsanız misal bill gates ne kadar para dökerek geri alabilirdiniz? işitme duyunuzu kaybetseniz? ya gözlerinizi? peki ya kalp? kimisi için milyarlar, kimisi için ise tüm servetinizi verseniz de geri getiremeyeceğiniz lütuflardır..
peki ya bunlara karşılık bizden ne istiyor? ne kadar bekliyor? hemen azap var mı? işte tüm bu nimetleri verdiği halde, sadece bazı ahmak bünyelerin düşünce ve tavırlarına içten içe acı acı gülüyor olmalı büyük bir sabırla bekliyor..
siz tanrı kadar güçlü ve azamet sahibi olsaydınız sinirinizi bozan bir insanı eminim ki bir kaşık suda boğabilirdiniz..onu anında bir ite çevirebilir ve insanların peşinden dilini çıkartıp ha bire soluyan bir ite! yok yok belki de bir maymuna çevirirdiniz.. sağda solda şebeklik yapıp biraz yiyecek almak için türlü aptallıklar yapardı o zaman.. yok yok belki de küçük bir fare ye çevirirdiniz lağımlarda ömrü boyunca sürünsün diye.. onu da beğenmediniz diyelim ki bir böceğe çevirirdiniz de ayakların altında bir basımlık canı olurdu o insanın.. evet tanrı çok sabırlı bu kibirli büyük bir riyakarlıkla yeryüzünde böbürlenerek yürüyen insanlara zaman veriyor işte..
onlarda böyle allah ın gücü, yapabileceği, yapamayacağı şeyler üzerinde yorum yapma vakti veriyor.. ki bilmiyor ki o azabı görmeden bilseydi -idrak etseydi- eğer belki şimdiye kadar yaptıkları için gece gündüz başını secdeden kaldırmazdı kim bilir..
işte allah ın espri anlayışı çoook geniştir.. ne tür maymunluk yaparsanız yapın o sizi yine de sonsuz merhametiyle farkına vardığınız zaman yine de affeder.. ne büyüksün ya rabbi!
aynı çöp kutusunun önünde duran bir kullanılmış ve kaygan prezervatife okula giderken üç gün peş peşe basıp sonrasında kayıp düşme tehlikesi yaşayan bir arkadaştan yola çıkarak, tanırının espri anlayışının çok yerinde gayet akıllıca olduğnu söyleyebilirim.
ayrıca aldattığınız segilinizin, artık yeni sevgiliniz olan yani aldatmak için kullandığınız kişinin de bir ay kadar sonra sizi aldatması, tanrının espri anlayışıunın gerçekten çok eğlenceli olduğunu gösterir. bu da başka bir arkadaşımın başına gelmişti.
morali bozulmuş, bitab bir biçimde rakı içmeye başlayan adamın "bu hayatta her şey sahte ulan, bir sen gerçeksin" diye dublesiyle konuşmaya başlayıp, fondip yaptığı anda içtiği rakının sahte çıkması ve hastanede gözlerini açma durumu. trajikomik...
hiç ummadığınız bir anda genelde sizin için boktan olan, keşke gerçekleşmeseydi dediğiniz ama hayatının filmlerdeki gibi flashbacklerden ibaret olmadığını an be an anladığınız, bazen bir kaç saniye sürebilen berbat, zor olasılıklar bütünü. kimisini de güldürür bir yerlerde.
örneğin, aylarca unutmak için çabaladığınız eski sevgilinizi, lanet bir şehirde öylesine gittiğiniz binlerce kişinin izlediği bir konserin ta orta yerinde görmeniz, bir kaç saniye göz göze gelmeniz ve kalakalmanız. evet, sanki birisi onu oraya "cup" diye koymuş, koymuş ve size de bu olay çok koymuş.