--spoiler--
bir melek işliyor ismini ince bir dantel gibi kalbime...
hissediyorum kaderimin üstünde gezinen yumuşak uçlu parmaklarını...
küçük bir kum parçası karışıyor denize uzakta bir yerde...
ve gözyaşların değiyor avuçlarıma...
ağlama...
--spoiler--
--spoiler--
Rüzgar eserken yapraklar dökülür
O berrak yüzünden bir damla süzülür
Bu ayrılık, bu ayrılık kalbindeki en büyük yaradır artık
Ve güneş batarken, çocuklar uyurken
Baş uçumda bekleyen yorgun bir melektir
Ve her gece sabret diye
Saçlarımda dolaşan tanrının elleridir
ne büyük ne derin ne siyah ne keskin
Ayrılık gibi o kırılgan gözlerin
Unutma, unutma dikecek yırtılan geceyi sabaha
Ne büyük ne beyaz ne eşsiz ne duru
Hep sarılıp sarıyor üşüyen ruhumu
Bırakma, bırakma elimi düşerim karanlığa
Bir melek işliyor ismini ince bir dantel gibi kalbime
Hissediyorum kaderimin üstünde gezinen yumuşak uçlu parmaklarını
Küçük bir kum parçası karışıyor denize uzakta bir yerde
Ve gözyaşların değiyor avuçlarıma
Ağlama..
--spoiler--
hem sözleri, hem müziği hem yorumu ile insanı melekler alemine götüren, orada saf aşkı tüm hücreleriyle yaşatan, sevgiyle sarmalayan cem adrian şaheseridir.
--spoiler--
ve güneş batarken, çocuklar uyurken
Baş uçumda bekleyen yorgun bir melektir
Ve her gece sabret diye
Saçlarımda dolaşan tanrının elleridir
--spoiler--
tüm yaşam koşuşturması içinde başucumdaki sen yorgun bir melek, saçlarımı okşayan ellerin ise tanrının elleri; çünkü bana yaşama gücü ve umudu veren o dokunuşa sahipler.
--spoiler--
ne büyük ne derin ne siyah ne keskin
Ayrılık gibi o kırılgan gözlerin
Unutma, unutma dikecek yırtılan geceyi sabaha
--spoiler--
o içimi okuyan, tüm hayatımı temize çeken derin ve kırılgan gözlerindeki bakışlar bütün kaybettiğim hayallerimi, gecenin,umutsuzluğun en karanlığında sabaha şafağa umuda dönüştürecek.
--spoiler--
Ne büyük ne beyaz ne eşsiz ne duru
Hep sarılıp sarıyor üşüyen ruhumu
Bırakma, bırakma elimi düşerim karanlığa
--spoiler--
eksik yarımı tamamlayan, içimdeki tarifsiz boşluğu dolduran hatta taşıran o eşsiz, duru ruhun, tüm sevgisizlik ve duyarsızlık karşısında üşüyen ruhumu, sonsuz şefkat ve sevgisiyle sarıyor, bırakma, elin ve dokunuşların benim karanlığa saldığım güneş ışınları. bırakma, karanlığa, soğuğa, sevmekten vazgeçme beni.
--spoiler--
Bir melek işliyor ismini ince bir dantel gibi kalbime
Hissediyorum kaderimin üstünde gezinen yumuşak uçlu parmaklarını
Küçük bir kum parçası karışıyor denize uzakta bir yerde
Ve gözyaşların değiyor avuçlarıma
Ağlama..
--spoiler--
ismin eşsiz bir dantel gibi kalbime işleniyor, dokunuşunla ısıttığın ruhum, saçlarımda dolaşan ellerin, sarıp sarmalayan sıcak, şefkatli sevgin kaderimi çiziyor; küçük bir kum tanesinin dokunuşu hep gitmek istediğim o uzak ülkelerin denizine, hayallerime karışıyor. bu kum tanesi istiridye kalbimde inci tanesi gözyaşlarını avuçlarıma akıtıyor, bunlar o özlenen mutluluğun inci tanesi gözyaşları.
not: 'her dinleyişte içimde eksik bir şeylerin tamamlandığını hissediyorum' duygusuna sahip güzel ruha sevgiyle.
beni ürküten adam cem adrianın beni ürküten parçası. dinlerken gözümün önüne cenazemin kaldırılışı geliyor. bu adam mı bunu başarıyor ben mi hastayım çözemedim sözlük.