- tanrıyı kim yarattı pikecan?
+ hmm, tanrıyı kimse yaratmadı o hep vardı zaten... bu arada senin götün neden kocaman?
- hmm. şimdi alınan fazla protein ve yağlar depolanıyo akabinde kasa, yağa...
+ tamam da anlamadığım neden senin göbek büyümezken göt büyüyor sürekli?
- hmm. bilemiyorum.
+ bu arada senin götün neden kocaman demiş miydim?
- ya ille bi' nedeni mi olmak zorunda. öyle işte.
+ ahaa! şah ve mat!
tanrinin var olduguna inaniyorsak tanrinin da bir baslangici olduguna inanmamiz gerekir, tarzinda bir yaklasim var bazi arkadaslarda. neymis mesele "var olan herseyin bir baslangici olmalidir" mis.
tabi islam dinine göre allah ezeli ve ebedi diye inaniyoruz. ve burda bir cikmaza girdigimiz yada sacma birseye inandigimiz düsünülüyor. ama kazin ayagi öyle degil;
bakic acisini degistirmek lazim. su iki kelime ezel ve ebed. hatta bitanesinin dizisi bile var. neyse iste, bu kelimeler zamanla alakalidir. birseyin ezeli onun baslangici yada gecmisi olarak düsünülebilir. yani ne demek gecmis zamandan bugüne kadar demek. simdi bir sonraki paragrafi anlayabilirseniz eger, yok var olan herseyin baslangici olmali, yok ebedi nasil olunurmus adam bunalir, yok kaderimiz belliyse niye hesaba cekiliyoruz, yok efendim sonradan olaylari allah önceden biliyorsa niye böyle söyle falan filan.. vb. gibi sorulari birdaha kafaniza takmayacaksiniz.
geliyor abicim yakala;
hani genel verilen örnekler vardir, duygularimizi göremiyoruz ama varoldukalrini biliyoruz. tabi bu cok alisilmis örnek. fakat duygularin da yaratilmis yada olusturulmus birsey olduklari gercegini degistirmez. ya iste böyle birsürü sey var haci, yok mikroplar gözle görülmüyor (mikroskop isine girme simdi) sonra xray isinlari var yada kizilötesi oda görülmüyor. ha bu arada merak etme allahi da görmüyoruz ama bak iste var olduguna inaniyoruza baglamiyacam konuyu, cünkü onun varligini anlamamak icin cok zorlamak lazim bünyeyi. benim konuyu baglamak istedigim mevzu bütün herseyin, yani ekmek, masa, kalem, hava, su, mikrop, ask, sevgi, nefret... gibi elle tutulan yada tutulamayan, görülen yada görülemeyen hersey bir sekilde dogada yada zihinde olusur, olusturulur yani yaratilir.
iste zaman dedigimiz dalga motoru da böyle yaratilmis birseydir. onu yaratan varlik onun icine yada akisina dahil olmak zorunda degildir. kisaca allahin ezelligini, ebedligini, baslangicindan bugüne kadar nekadar zaman gectigini filan tartismak, sacmadir. zamani bizzat kendisi yaratmis ve farzi misal zaman onun icin bir akvaryum gibidir ve o zamanin disindadir. istedigi tarafindan bakar olaya. bak bu bonusumu da unutmayin. kaderi, gelecegi önceden bilmeyi filan da acikladim.
not: din adami degilim. fizik okumuslugum vardir. inanan biriyim ayrica. her platformda, hatta argo diyeyim havada tartisirim.
tanrıyı hayvanlar yarattı. bir dönem insanlarla hayvanlar aynı statüde yaşamaktaydılar. insanlarda düşünemiyordu ve deli gibi çifleşip yemek yiyorlardı, yaşam buydu insanlar için yani bir hayvandan farksız. gün geldi insanlar kendi uzuvlarındaki işlev fazlalığını fark ettiler. ve bunun üzerine milyonlarca yıl süren bir eğitim aktarımı gerçekleşince konuşmaya hayvanlara karşı daha çok birlik ve beraberlik içinde yaşamaya başladırlar. hayvanlar bu gelişmenin çok gerisinde kaldılar ve insanların her alanda üstünlüğünü ve tanrılığını kabul ettiler. yani insandan kul olmaz, kul sadece hayvandır, insan tanrıdır.
tanrıyı günah yarattı. insanoğlu içindeki kötülükleri aktarıp af dilemek adına böyle bir kavram ortaya attılar. ve affetmesi için zulmettikleri kişiden değil tanrıdan af dilediler, gururlarına yediremediler zulmettiklerinden af dilemeyi, gurur yaptılar. yani tanrı'yı kibir yarattı.
-eğer biri yarattıysa- kesinlikle fakirler yarattı. başka türlü zalimlere, haksızlara nasıl başkaldırabilirlerdi? küçükler büyüklere neye dayanarak kafa tutabilirdi? fravuna kim "tanrı sen değilsin!" diyebilirdi? nemrut'u hangi ölüm alaşağı edebilirdi?
kesinlikle zenginler yarattı. fakirler üzerlerine gelip, haksızlığa, zulme başkaldırmasınlar diye. bakın çarpılırsınız tanrı zaten adaletli, ne olmuş zengin olmuşsak, iyi böyle iyi diyerek tanrı korkusu saldıkları fakir ve saf topluma yedirmişlerdir. yani tanrı'yı zenginler yarattı.
yaradılan olduğumuz için herşeyin bir yaratıcısı olduğunu düşünüyoruz. bizler birer maddeyiz ve madde yoktan varedilemez. bizler yoktan varedildik!!
ve yoktan varedilen bizler, hala allah'a madde gözüyle bakıyoruz. o'nu bizden ayıran özelliği halen farkedemiyoruz. o'nu insan zihniyetiyle şekle sokmaya çalışıyoruz. o insan değil, insana beyni veren varlık, insan beyniyle o'nu çözmek bu yüzden mümkün değil. bütün beyinler bir araya gelse ve ömür boyu o nasıl var oldu diye kafa patlatsalar yine de çözemezler. çünkü bizim beynimiz o'nun düşünmemizi istediği kadarıyla sınırlıdır.
din adamlarına göre bizi yaratmasının sebebi "ben gizli bir hazineyim istedim ki bilineyim" mantığıdır.
ben bir düşünceyim ve düşündüklerimi yazmak ve bilinmek için sözlüğe giriyorsam, bu denli güç sahibi bir varlık neden bilinmek istemesin?
belki de tanrıyı yahudiler yarattı. çünkü zeki ve korkak bir millet. ama temelinde ateistlik yatıyor. şöyle ki, zamanında akıllı bir yahudi hiç bir puta tapmadan şerefsiz gibi geziyordu. bir gün puta inananlar bunu sıkıştırdı ve neye inanıyorsun diye sordu, sıkışan yahudi de putum yok diyemedi ama varda burda değil dedi, putperestler buna inandı. baktı ki bu durum işine yarıyor etrafındaki çakallarda kullanmaya başladı ve yahudilik eşittir tanrı oldu. tabi aralarından isa çıkıp bende de kitap var deyince 'oğlum yapma bu işin cemaati var, bursu var, belediyesi var' ikircilik çıkarma çok ekmek yeriz dediler, dinletemeyince öldürüverdiler.
Yaratma kavramını da o yarattığı için, bu soru sorulamaz. Kader kavramını iyi anlamış olsaydık bu konuları çok iyi anlardık. O ne geçmişte, ne gelecektedir. O ezeldir. Yani sonu olmayandır. Yaratmak yalnızca ona mahsustur. Bu soru akıllara geleceği için cenab-ı hak, kendisini ihlas suresi ile tarif etmiştir.
belki de içimizdeki ruhtur tanrıyı yaratan. belirli bir sayıda ruh birleşince tanrıyı oluşturuyordur. ve tanrı oluşunca kıyamet kopacaktır. yani tanrı'yı asıl yaratan, sıkı durun geliyor, deccal'dir.