aynı fizikte olduğu gibi 2 boyutlu bir evrende bulunan varlıklar 3. boyutu anlayamazlar yada 3 boyutlu evrende bulunanlar 4 boyutlu evrenin kurallarını anlayamazlar. bir örnekle açıklamak gerekirse; iki boyutlu bir evren düşünün;
" Bu dünya, bir kâğıt sayfası gibi yassı ve düz, yani iki boyutludur. Kare ve Daire Beyler bu dünyanın sakinlerindendir. Bu yassı fertlerin hareketleri, görmeleri, tasavvurları hep bu iki boyutlu dünyayla sınırlıdır. Meselâ Kare Bey, Daire´nin içini hiç görmemiştir; çünkü görebilmesi için Daire´yi çevreleyen çemberin bir yerinde açılma olması gerekir. Bir gün bu yassı, yani iki boyutlu dünyanın dışından üç boyutlu bir Küre, Kare Beyle sohbete başlar. Küre, Kare´ye üç boyutlu uzayı anlatmaya çalışır; fakat bir türlü anlatamaz. Sonra Kare´ye bir fikir vermesi için, Küre, yavaşça Kare´nin iki boyutlu dünyasının bir tarafından girip öbür tarafına geçer. Suya batan bir top gibi, Küre iki boyutlu dünyada önce bir nokta şeklinde görülür (düzleme temas noktası) . Sonra gittikçe büyüyen bir daire olur. Sonra tekrar küçülmeye başlar ve bir noktaya indikten sonra kaybolur. Kare, hayretler içinde kalsa da, üç boyutun nasıl bir şey olduğunu kafasında canlandıramaz, tâ ki bir şekilde hapsolduğu iki boyutlu dünyanın yukarısına çıkıp o dünyanın bütün sakinlerini (yani daire vs gibi şekilleri) yukarıdan görünceye kadar. "
bu şekilde düşünürse tanrı'nın var olduğu boyutta kuralların, var oluş ve yok oluşun, birçok şeyin nasıl olduğunu yani o evrenin fizik kurallarını anlamamız mümkün değil kaldı ki kendi dünyamızın fizik kurallarını bile daha anlayamadık. o yüzden bu tür sorulara cevap bulmak neredeyse imkansızdır.
sümme haşa dedirten soru cümlesidir bu. yok mü'min kardeşlerim yok. dünyanın çivisi çıkmış artık. size sesleniyorum bu soruyu soranlar, elinize birer tefsir, birer meal alında okuyun hele. onu da beceremiyorsanız, sabah kalkın da 4 rekat namaz kılın.
sonsuz döngü peki tanrıyı yaratanı kim yarattı ve peki onu da yaratanı kim yarattı diye devam eder her sonsuz döngü bir boş kümeyi ifade ettiğinden bizimde yaratılmamış olmamız gerekirdi bu mantıkla.Bu sorunun cevabının bulunabilmesi için ben gerçekten var mıyım diye sormalı merak eden şahsiyet
edit:din adamı değilim fakat zaten bu soruda din adamlarının cevap verebileceği türde dogmatik bir soru değil.
belki de milyon yıllar önce bir bilim adamı yarattı. belki de milyon yıl önce zaten bu teknolojideydik ama insanlar tanrılaşınca aşırı teknolojinden dünyanın amına koydular. yani tanrı biziz.
belki de içimizdeki ruhtur tanrıyı yaratan. belirli bir sayıda ruh birleşince tanrıyı oluşturuyordur. ve tanrı oluşunca kıyamet kopacaktır. yani tanrı'yı asıl yaratan, sıkı durun geliyor, deccal'dir.
Yaratma kavramını da o yarattığı için, bu soru sorulamaz. Kader kavramını iyi anlamış olsaydık bu konuları çok iyi anlardık. O ne geçmişte, ne gelecektedir. O ezeldir. Yani sonu olmayandır. Yaratmak yalnızca ona mahsustur. Bu soru akıllara geleceği için cenab-ı hak, kendisini ihlas suresi ile tarif etmiştir.
belki de tanrıyı yahudiler yarattı. çünkü zeki ve korkak bir millet. ama temelinde ateistlik yatıyor. şöyle ki, zamanında akıllı bir yahudi hiç bir puta tapmadan şerefsiz gibi geziyordu. bir gün puta inananlar bunu sıkıştırdı ve neye inanıyorsun diye sordu, sıkışan yahudi de putum yok diyemedi ama varda burda değil dedi, putperestler buna inandı. baktı ki bu durum işine yarıyor etrafındaki çakallarda kullanmaya başladı ve yahudilik eşittir tanrı oldu. tabi aralarından isa çıkıp bende de kitap var deyince 'oğlum yapma bu işin cemaati var, bursu var, belediyesi var' ikircilik çıkarma çok ekmek yeriz dediler, dinletemeyince öldürüverdiler.
yaradılan olduğumuz için herşeyin bir yaratıcısı olduğunu düşünüyoruz. bizler birer maddeyiz ve madde yoktan varedilemez. bizler yoktan varedildik!!
ve yoktan varedilen bizler, hala allah'a madde gözüyle bakıyoruz. o'nu bizden ayıran özelliği halen farkedemiyoruz. o'nu insan zihniyetiyle şekle sokmaya çalışıyoruz. o insan değil, insana beyni veren varlık, insan beyniyle o'nu çözmek bu yüzden mümkün değil. bütün beyinler bir araya gelse ve ömür boyu o nasıl var oldu diye kafa patlatsalar yine de çözemezler. çünkü bizim beynimiz o'nun düşünmemizi istediği kadarıyla sınırlıdır.
din adamlarına göre bizi yaratmasının sebebi "ben gizli bir hazineyim istedim ki bilineyim" mantığıdır.
ben bir düşünceyim ve düşündüklerimi yazmak ve bilinmek için sözlüğe giriyorsam, bu denli güç sahibi bir varlık neden bilinmek istemesin?
kesinlikle zenginler yarattı. fakirler üzerlerine gelip, haksızlığa, zulme başkaldırmasınlar diye. bakın çarpılırsınız tanrı zaten adaletli, ne olmuş zengin olmuşsak, iyi böyle iyi diyerek tanrı korkusu saldıkları fakir ve saf topluma yedirmişlerdir. yani tanrı'yı zenginler yarattı.
-eğer biri yarattıysa- kesinlikle fakirler yarattı. başka türlü zalimlere, haksızlara nasıl başkaldırabilirlerdi? küçükler büyüklere neye dayanarak kafa tutabilirdi? fravuna kim "tanrı sen değilsin!" diyebilirdi? nemrut'u hangi ölüm alaşağı edebilirdi?
tanrıyı günah yarattı. insanoğlu içindeki kötülükleri aktarıp af dilemek adına böyle bir kavram ortaya attılar. ve affetmesi için zulmettikleri kişiden değil tanrıdan af dilediler, gururlarına yediremediler zulmettiklerinden af dilemeyi, gurur yaptılar. yani tanrı'yı kibir yarattı.
tanrıyı hayvanlar yarattı. bir dönem insanlarla hayvanlar aynı statüde yaşamaktaydılar. insanlarda düşünemiyordu ve deli gibi çifleşip yemek yiyorlardı, yaşam buydu insanlar için yani bir hayvandan farksız. gün geldi insanlar kendi uzuvlarındaki işlev fazlalığını fark ettiler. ve bunun üzerine milyonlarca yıl süren bir eğitim aktarımı gerçekleşince konuşmaya hayvanlara karşı daha çok birlik ve beraberlik içinde yaşamaya başladırlar. hayvanlar bu gelişmenin çok gerisinde kaldılar ve insanların her alanda üstünlüğünü ve tanrılığını kabul ettiler. yani insandan kul olmaz, kul sadece hayvandır, insan tanrıdır.
tanrinin var olduguna inaniyorsak tanrinin da bir baslangici olduguna inanmamiz gerekir, tarzinda bir yaklasim var bazi arkadaslarda. neymis mesele "var olan herseyin bir baslangici olmalidir" mis.
tabi islam dinine göre allah ezeli ve ebedi diye inaniyoruz. ve burda bir cikmaza girdigimiz yada sacma birseye inandigimiz düsünülüyor. ama kazin ayagi öyle degil;
bakic acisini degistirmek lazim. su iki kelime ezel ve ebed. hatta bitanesinin dizisi bile var. neyse iste, bu kelimeler zamanla alakalidir. birseyin ezeli onun baslangici yada gecmisi olarak düsünülebilir. yani ne demek gecmis zamandan bugüne kadar demek. simdi bir sonraki paragrafi anlayabilirseniz eger, yok var olan herseyin baslangici olmali, yok ebedi nasil olunurmus adam bunalir, yok kaderimiz belliyse niye hesaba cekiliyoruz, yok efendim sonradan olaylari allah önceden biliyorsa niye böyle söyle falan filan.. vb. gibi sorulari birdaha kafaniza takmayacaksiniz.
geliyor abicim yakala;
hani genel verilen örnekler vardir, duygularimizi göremiyoruz ama varoldukalrini biliyoruz. tabi bu cok alisilmis örnek. fakat duygularin da yaratilmis yada olusturulmus birsey olduklari gercegini degistirmez. ya iste böyle birsürü sey var haci, yok mikroplar gözle görülmüyor (mikroskop isine girme simdi) sonra xray isinlari var yada kizilötesi oda görülmüyor. ha bu arada merak etme allahi da görmüyoruz ama bak iste var olduguna inaniyoruza baglamiyacam konuyu, cünkü onun varligini anlamamak icin cok zorlamak lazim bünyeyi. benim konuyu baglamak istedigim mevzu bütün herseyin, yani ekmek, masa, kalem, hava, su, mikrop, ask, sevgi, nefret... gibi elle tutulan yada tutulamayan, görülen yada görülemeyen hersey bir sekilde dogada yada zihinde olusur, olusturulur yani yaratilir.
iste zaman dedigimiz dalga motoru da böyle yaratilmis birseydir. onu yaratan varlik onun icine yada akisina dahil olmak zorunda degildir. kisaca allahin ezelligini, ebedligini, baslangicindan bugüne kadar nekadar zaman gectigini filan tartismak, sacmadir. zamani bizzat kendisi yaratmis ve farzi misal zaman onun icin bir akvaryum gibidir ve o zamanin disindadir. istedigi tarafindan bakar olaya. bak bu bonusumu da unutmayin. kaderi, gelecegi önceden bilmeyi filan da acikladim.
not: din adami degilim. fizik okumuslugum vardir. inanan biriyim ayrica. her platformda, hatta argo diyeyim havada tartisirim.