sorgulamaktan sonraki kapıyı aralamaktır.
her şey, kendin, dünya, yaşayış... bunların ortasında neyin neden olduğu sorularıyla zaman öldürerek ulaşılan sonuç mutlak zaferdir belki.
ya da düşün, başına gelenleri, şanssızlıklarını, umup bulamadıklarını, açlıktan ölenleri...
tanrı, neye göre neyi denemekte?
anladın mı?
hayır mı?
işi gücü bırakmış sana karşı mı duruyor?
sen misin tanrı'nın gözünde hedef?
mutlak adalet, bunca sorunun içerisinde gizli mi kalmak zorunda sanki?
çok mu bir şey istedin yoksa? kafandaki dünya 3-5 dünya malıyla, birkaç anlaştığın insanla, biraz da istediğin hayatı sürebilmekle doluyor mu?
ve tanrı bunların oluşması aşamasında sana taş mı yuvarlıyor durmadan?
dayatmalarla dolu dinler mi gönderiliyor?
asileşiyor musun?
soru işaretlerini asacak vestiyer bulamıyor musun?
ya da tüm bu soruları ve bu sorular gibi binlercesini cevaplaya mı çalışıyorsun?
Yalnızlık gördüğünüzde anlarsınız. Tanrı olduğunuzu düşünün yalnızsınız anneniz yok babanız yok arkadaşınız yok. Naparsınız ufak oyunlar oynayabileceğiniz küçük adamlar yaratırsınız. Biraz olsun keyif olmaya başlarsınız.
bir yazarı anlamak kitabını okumaktan geçer. tanrı dan kasıt rahman ve rahim olan allahü teala ise de kuran-ı kerim okumak esastır. bir de tabi yine birini tanımanın yolu onu iyi tanıyan ahbabı(habibi) ndan bilgi almaktan geçer. o halde o'nun habibine müracat etmek esastır.
kadere inanma ve onu kabullenme eyleminin sonucudur.
herşeyin kendi kontorolünün altında olmadığını kabul etmektir.hayatın pek çok değişkeni senin elinde değildir ve bunun karşısında yapabileceğin tek şey hayatın sana en güzel sonu hazırladığına inanmaktır.
Önce kendini anlamaktır. Zira tanrı ete kemiğe bürünen ve yunus diye görünendir. Soğuk kış gecelerinde sokak köpeklerini anlamaktır, yanan ormanları anlamaktır, engellileri anlamaktır, babaları anlamaktır, kaldırımları anlamaktır ve uyanmaktır gaflet uykusundan. Öyle kitapla peygamberle olacak iş olmadığını anlamaktır. Kendinden kaçarken, kendine yaklaştığını anlamaktır.
Dönmektir yani bir nevi. Ay gibi, Dünya gibi, elektronlar gibi, semazenler gibi, mevsimler gibi...