Schopenhauer vakti zamanında gayet güzel bi soru sormuş;
“Yaratıcı bir ruh düşünülürse, yarattığı şeyi göstererek ona şöyle bağırmak hakkımızdır: "Bunca mutsuzluğu ve bu üzüntüyü ortaya çıkarmak uğruna, hiçliğin sessizliğini ve kıpırdamazlığını bozmaya nasıl kalkıştın?"”
şu ortama bir bakar mısın, sence bundan daha iyisini yapamaz mıydın? allahaşkına bak, elini vicdanına koyup da söyle. sence bu olmuş mu şimdi. sen insan olsan bu ortamda yaşamak ister miydin acaba? hadi istedin diyelim, ne kadar yaşayabilirdin?
muhammed gerçekten senin gönderdiğin peygamber mi. kuranda zevceleri cariyeleri ile ilgili bir çok ayet var. kendi evinde fazla oturulduğu vakit rahatsız oluyor diye ayet göndermişsin. senin gönderdiğini iddia ediyor doğru mu bunlar.
firavunları, zalimleri yok edecek güce sahiptin, zalimleri cezalandırdığın anlatılıyor adına kutsal denilen kitaplarda...
peki adalet bu ya, bugünkü zulümler karşısında adaletin neden işlemiyor? sesin neden çıkmıyor?
bence allah vermesi gerektiği bilgileri ne gereğinden bir eksik ne bir fazla vermiş ki inanan inanıyor, inanmayan gerçekten inanmıyor yeterli görmeyip.