varlığına dair birçok delil bulunur. ama at gözlüğü takan insan bunları göremez tabi. örneğin insanın yaratılışı rasgele olmuş bir olay olabilir mi? her bir proteinin yapısına bakacak olursak atomlar belirli bir düzen içinde dizilmişlerdir. rasgele olması ne kadar mantıklı? yada evrenin yaratılışıda mı rasgele? size bi tarlada durup dururken rüzgar esti bişeyler oldu ve rasgele tuğlalar üstüste binip bir yapı oldu desem ne kadar inandırıcı olabilir. eğer evren sanş eseri olmuşsa, bu kadar karmaşık yapılı bir insan rasgele ortaya çıkmışsa böyle bir olayın olma ihtimali daha yüksektir.
bir köyün bile muhtarsız olmayacağı bilen bir insan bu koca evrenin nasıl olurda bası boş bırakıldığını zanneder?
bunu daha çok uzatabiliriz tabikide. bu kadar çok delil varken insanın inanmaması saçma gelmekte...
edit:bide şöyle düşünebilir (bkz: ya varsa) eğer yoksa kimse inandığı için ceza almayacak ama eğer varsa inanmayanların vay haline..
tanrı ideasının var olma ihtimalini hesaplayamamak ile sıkça karıştırılır durum. hali ile bir tür inanç. tanrı varolabilir, bizleri sınıyor ya da bizi umursamıyor da olabilir, bunların hepsi denklemimizin parçasıdır.
bu denklem insanlık için çözümsüzdür, uzun bir süre de çözümsüz kalmaya devam edecek gibi durmaktadır.
buradan, bütün ateist arkadaşlara da bahane ile sesleneyim. arkadaşlar, ortaçağ siyasal sistematiği olan islamiyet'in absürdlüğüne olan haklı ve insani tepkiniz, tanrı fikrine karşı önyargılar oluşturmanıza neden olmasın.
evet farkındasınız, çevrenizdeki müslümanlar, anneleri, babaları, komşuları, ilkokul öğretmenleri ve devlet müslüman olmalarını emrettiği için müslümandırlar.
bu tarz kişiler için varoluşsal bir kurtuluş namümkün. eğer bir tanrı mevcut ise, kendi varlığına atıfta bulunarak 'allah', 'baba oğul kutsal ruh', 'göktengri' gibi insan hayalgücü mahsulleri ile iktidar talep edenlerin ızdırabı kaçınılmaz.
lakin bu tarz varoluşsal savaş meydanına çıkmaktan aciz kişilerin, inandıkları abuk sabuk değerler ve mitler yüzünden ''tanrı'' ideasını sakın yadsımayın.
yaşam, taraf tutularak değerlenen bir form değildir.
bırakın sizi nefret değil, kollektif insan aklı ve birikimi bireyselliğiniz ile birleştirip şekillendirsin.
çok yorucu bir eylem zira;tanrıya inanmak hem korkaklık hemde tembelliktir.inanmayan insan başına gelen her türlü sorun oluşturan durumun cevabını kendinde arar bir başkasından(ilah) yardım talep edip problemi ona havale etmez ve her türlü mücadeleye hazır olur kadere inanmadığı için de kendi geleceğini kendisi yazar.
insanın dünyası neyin etrafında dönüyorsa güneşi odur. günümüz modern insanının popüler kaygılarını ve kapitalist zihniyetin tanrılarını düşünürsek eğer çok cazip gelen bir bilinç durumudur tanrıya ve dahi tanrılara inanmamak. zira tanrı çoğaltılabilir bir isimdir. şöyle ki ; allah tanrılarınızın belasını versin. oldu mu. bence evet.
insan var-oluşunun ilk adımıdır. insan var ise tanrı yoktur, tanrı var ise insan yoktur. tanrı varlığının kabulü, istencin ve iradenin tanrıya yüklenilmesinden başka bir şey değildir, dolayısıyla insanın reddinden başka bir şey değildir aslında. tüm tarihsel süreç ve bu süreç içinde oluşan tarihsel bilinç ispatlar bunu. bilincin gelişim evrimine bakıp 'insan'ı göremeyen göz, ya kördür ya da bilerek kapanmıştır. bilerek kapanmış göz başımızla beraberdir, kör olana ise diyecek bir sözüm yok.
saçmalıktır. dini reddetmek, kabul edilebilir bir şeydir ve kişisel görüştür belki ama, tanrıyı reddetmek akla mantığa sığmayan bir eylemdir. bu insanlar aynı zamanda bilimede inanmamaktadır. çünkü bilimin ilk kuralı; "doğada hiç bir şey, varken yok olamaz, yokken var olamaz" şeklindedir. doğanın mevcut kurulu düzeninde, hiç bir şey yoktan var olamıyorsa, halihazırda var olan şeyleri, yoktan var eden bir kuvvet olmalıdır, bir yaratıcı olmalıdır.