bugün

polonyalı hatun ressam kişisi. lolita lempicka nın annesi.
*
Maria Gorska adıyla 16 Mayıs 1898 yılında o zaman Rusya sınırları içinde olan Varşova'da doğmuştur. Fransız şirketinde çalışan bir Rus yahudisi olan babası Boris Gurwik-Gorski ile Polonyalı Malvina Decker'in 3 çocuğundan ortancasıdır.

Art Deco resimleri ve tarzıyla ünlü olmuş, özel yaşantısı ile dönemin film yıldızlarının ilgisinin çekmiş ve arkadaşı olmuş, bohem yaşamı ve skandallarıyla gündemde kalmayı bilmiştir. Halen de başta Madonna olmak üzere pek çok yıldızın favori sanatçısıdır. Gerek yaşadığı dönemde gerekse sonrasında "fırçalı barones" olarak adlandırılmıştır.

isviçre Lozan'da yatılı olarak okudu. 1911 kışını büyükannesi ile geçirdiği sırada Fransız Rivierası'nda italyan Resim Sanatı'nın büyük ustalarını tanıma fırsatını elde etti. Anne ve babası boşanınca St. Petersburg'daki Stefa teyzesinin yanında kaldı.

1916 yılında St. Petersburg'un tanınmış avukat ve gazetecilerinden Tadeusz Lempicki ile evlendi. 1917 Rus devrimi sırasında kocası tutuklandı. Cezaevlerinde kocasını arayan Maria, isveç konsolosunu da araya sokarak kocasını kurtardı.

Kopenhag, Londra ve paris gibi kentlerde bir süre ailesinin mücevherlerini satarak yaşamlarını sürdürdüler.

Bu arada resim yeteneği gelişmeye başladı. Ayırt edici ve cesur sanatsal tarzı Maurice Denis ve Andre Lhote'nin yönlendirmeleriyle gelişti. Picasso onun için "imha yeniliğini şekillendirdi" ifadesi kullanmıştır. Empresyonistlerin çoğunun kötü bir şekilde çizdiğini ve renkleri iyi kullanmadığını düşünürdü. Lempicka'yı ise tekniğinin yeniliği ile temiz, hassas ve zarif bulurdu.

Kont Emmanuel casterbarco'nun resimlerinden etkilenmesi ve ona sponsor olması sayesinde 1925 yılında italya Milano'da ilk büyük resim sergisini açtı. Bu sergiyi açabilmek için 6 ayda 28 eser yaptı.

Aynı yıl Alman dergisi "Die Dame"'ın editörü Lempicka'ın, kim olduğunu bilmeden, Monte Carlo'da sarı bir Renault içinde görür. Sarı arabasına uygun sarı arabasının içindeki görüntüsünden çok etkilenir ve peşine düşüp Lempicka'ya ulaşır. Derginin kapağında yayınlamak üzere bu halini resmetmesini ister. Resim ortaya çıkınca Sarı Ranault, yeşil Bugatti'ye dönüşür ve enlü eserleri arasında yer alır. Resim dergi kapağına basılır. Özgür, ayakları yere basan, özgüveni yüksek çağdaş kadının sembolü oluverir.

1920'ler boyunca fırtına gibi eser. Pablo Picasso, Andre Gide, Jean Cocteau yakın arkadaşlarıdır. Bohem yaşamı ve biseksüel cinsel yaşamı ile skandallarda daima adı geçer. Violet Trefusis, Vita Sackville-West ve Colette edebiyat ve sanat dünyasının ünlü kadınlarıyla adı anılır olur. Daha sonra resmini yaptığı bir gece kulübü sanatçısı olan Suzy Solidor'la yakınlaşır. Bu hayatı daha fazla kaldıramayan kocası ile 1928'de ayrılırlar, 1931 yılında da boşanırlar.

Lempicka kızı Kozette'i nadiren gördü. Ona en yakın olduğu zamanlar resmini yaptığı zamanlardı ve onun resmini yapmaktan da hiç geri durmadı. "Kizette on the Balcony" en ünlü eserleri arasındadır. Bununla birlikte kızı daha çok büyükannesi Lavinia ile birlikte büyüdü. Lempicka 1929 yılında Amerika'dan dönmeyeceğini bildirince şapka koleksiyonunu birlikte teker teker yakıp izlediler. Kizette yine de nadiren gördüğü annesinin eserlerinde ölümsüzleşti. Hatta yaptığı başka kadın resimleri bile Kizette'e benzemektedir.

1934 yılında uzun süredir patronu olan Baron Raoul Kuffner von Diószeg ile evlenir. Bohem hayatı bu sayede yüksek sosyete düzeyine evrilir. Bu yüzden 1930'lardaki ekonomik krizden çok etkilenmez. Çünkü artık Kral Alfonso'nun ve Yunan Kraliçesi Elizabeth'in resimlerini yapmaktadır.

1939 yılında Lempicka ve kocasının Amerika'daki uzun süreli tatilleri ikinci dünya savaşı ile başladı. Los Angeles'ta Hollywood'un ünlü yönetmenlerinden King Vidor'un evinde kalsa bile New York'taki sergiler için eserler üretmeye devam etti. Hollywood'un ünlü yıldızlarını film setlerinde, onlarda onu atelyesinde ziyaret ettiler. 1941 yılında Kizette'i Lizbon üzerinden Nazi işgali altındaki Paris'ten kaçırdı.

1962 yılında değiştirdiği tarzı kendisini beğenen çevreler tarafından benimsenmeyince bir daha sergi düzenlememeye karar verdi. Çok renkli bir hayattan profesyonel bir sanatçı olarak emekli oldu.

1961 yılında kocaso öldükten sonra kızıyla birlikte yaşamaya başladı. Kizette onun bir nevi menajeri gibi oldu. 1978 yılında Meksika'nın Cuernavaca kentine taşındı. Kizette'in kocası da ölünce o da annesinin yanına giderek 18 Mart 1980'de uykusundaki ölümüne kadar annesine baktı. Tamara'nın külleri Popocatepetl yanardağına atıldı. Yaptığı son resim Aziz Anthony'nin resmiydi.