takva

entry202 galeri11 video2
    26.
  1. müthiş denebilecek bir filmdir eger ki bir filmden bir ders ya da anlam çıkması beklenirse bekleneni vermeyecek bir filmdir fakat daha önce hiç incelenmemiş ve karanlıkta kalmış bir konuyu ve o karanlıktaki insanların hikayesini anlatmasıyla takdiri sonuna kadar hakeden bir filmdir.
    Evet film çok durağandır ama her film bir atraksiyon içermemelidir gerçek hayat gibi olmalıdır gibi düşünenlerin kesinlikle seyretmesi gereken bir filmdir.Ayrıca erkan can herzamanki gibi oyunculuğuyla takdir edilesi hatta eli öpülesidir.
    Filmde hiç birşey havada kalmamış ve biraz dikkatli seyredilip yorumlanabilirse filmdeki her karenin her sahnenin ***** ...filmde önemli yerleri vardır. Özellikle türk filmlerinde çok nadir incelenen bir durumu yane insan psikolojisini inceleyen bir filmdir ve bu işi müthiş başarmıştır.keşke her film bu kadar basit ve bu kadar mükemmel olsa...
    1 ...
  2. 27.
  3. Allah'ı sevmekle ondan korkmak arasındaki denge.
    1 ...
  4. 28.
  5. erkan canın yine şahane performans sergilediği konu kapsam ve hissettirdikleri açısından mükemmel bir film.
    ayrıca ilginç detaylar mevcuttur filmde her izlemede biraz daha fazlası yakalanabilir şöyleki:
    filmi izlememiş olanların bu yazının devamını okumaları şiddetle tavsiye olunmaz
    aşırı derecede spoiler içermektedir
    -filmde rauf efendi (bkz: guven kirac) muharrem efendinin (bkz: erkan can) evini ilk ziyaretinde ankaradan misafirlerin geldiğini efendi hazretlerinin onların hatrını kıramayıp bu günde zikir yapacağını söyler. ankaradan gelen misafirlerin araçları mercedes ve özel şöförlü sanki makam araçlarıdır. hatta birisinin plakasına çaktırmadan kitlenilir 06 yp ***. sanki film bu araç sahiplerinin bir partiye mensup millet vekilleri olabileceği hissini uyandırır özel şöförlü siyah mersedesler ankaradan hatrı kırılamayan insanlar ve plakanın yp * olması vesilesiyle.
    - daha sonra muharrem efendi tekkeye taşınır ve mahrem rüyalarını görmeye devam eder bu sırada rüyasında sürekli seviştiği kadına sen burdammıydın der ve kadında ben hep burdayım der. filmin sonunda o kadının şeyhin kızı olduğu ve haliyle orada yaşadığı öğrenilir. ve yine ilginçtirki muharrem efendi o rüyaları görürken efendi hazretleri kızını muharrem efendiyle evlendirme teklifini sunacaktır.
    - dinine çok bağlı olan muharrem efendinin karşıdan gelen inşaatçı * erol beyle (engin günaydın) yapmış olduğu haram alışverişten sonra erol bey ilginç bi cümle kurmuştur. "aslında çubal bahane maksat tanışmak. çuval vesile işte" daha sonra muharrem efendi çırağı muhttinle aslında kendisine öğüt vererek konuşurken: "aslında şeytan biziz der daha sonra bi yerlerde günahın en güzel yönü ona tövbe etmektir" der. bu vesileyle kendiside tövbe ederek günahtan kurtulduğuna inanacakken karşı inşaattan erol bey ve yanında birinin adı osamn olmak üzere iki kişiyle gelir. "aynı fiyattan değil mi" diyerek muharremi tövbe etiği günaha yeniden iter. ve o ilginç cümleyi yine kurar aslında çuval vesile maksat sizi tanımak birbirimizi tanımak.

    aşırı derecede spoiler içermektedir.
    3 ...
  6. 29.
  7. çekimlerini polis basmış ve duvardaki che posterini görünce polislerin şaşkınlık içerisinde "che posterini gördüğüme hiç bu kadar sevinmemiştim" demesine yol açmış film.
    3 ...
  8. 30.
  9. --spoiler--

    --spoiler--

    şeyhin "ona sıradanlığının sıradışı olduğunu öğreticez"" sözü feci şekilde düşünmeme sebep olmuş film, ayrıca ben de üstteki bazı arkadaşlar gibi bir türlü şeyhin sağ kolu rolünü Güven Kıraç'a yakıştıramadım, belki benim kafamda "hadi abijiimm yaa acele et kızlar bekliyoo daha" diyen bir Güven Kıraç olduğu içindir, kim ne derse desin çok beğendiğim, verdiğim paraya da değdiğine inandığım, şiddetle tavsiye ettiğim film.
    0 ...
  10. 31.
  11. begenenin cok begendigi, begenmeyenin de igrenc dedigi bir film. haa bence kesinlikle gidilmeli, gorulmeli. evet evet kacirmayin. hatta muhtesemdi diyebilirim * .
    1 ...
  12. 32.
  13. --spoiler--

    bazı filmler vardır, sinema salonundan kararsız çıkartır izleyiciyi. izleyicinin, içinde belli belirsiz bir tatmin duygusu ve anlamlandıramadığı bir boşlukla çıktığı filmler vardır. takva da onlardan biri işte..

    öncelikle, filmin aldığı uluslararası ödül ve övgülerden bağımsız bir bakış açısı ile izlenmesi gerekir. zira, objektif bir değerlendirmesi ancak böyle yapılabilir.

    film, tek karakter etrafında şekillenen, yaşadığı psikolojik dönüşümü anlatan ve elbette ülkemizin gündemini son yıllarda çokca meşgul eden tarikat, cemaat, dergah düzenini ele alan bir yapım. filmde, muharrem * karakterinin yaşadığı psikolojik ve mental dönüşüm, karakterin yaşadığı fiziksel dönüşüm ile de desteklenmiş. böylelikle, başlarda son derece mazbut bir hayat yaşayan, dini bütün muharrem karakteri; filmin gelişimi içinde yaşadığı dönüşümle * tamamen farklı bir karakter halini almıştır. bu değişim, bir bakıma filmin inanç kavramına bakışını da özetliyor. inanç, kişi ile allah arasında anlam bulan ve olması gereken bir unsurdur. bunun dışında, bireyin yöneleceği her türlü oluşum, bu kutsal bağı zedeleyecektir.

    filme gitmeden önce en büyük endişem; senaryonun oldukça bıçak sırtı olmasından da kaynaklanarak, filmin provokatif bir yöne kayacağı ya da en azından bu yönde bir mesaj taşıyacağıydı. ancak, film bu yönden de başarılı bir şekilde kotarılmış. öyle ki; ne tarikat olgusu sadece tek bir yönden ele alınmış, ne de film buna karşılık bir mesaj verme kaygısı içerisine girmiş. böyle olunca da, izleyici bu yönde bir rahatsızlık duymuyor filmi izlerken.

    filmin oyuncu karnesi, oldukça sınırlı kalmış. öyle ki, film yer yer sadece muharrem'in hayatından kesitlerden oluşan bir belgesel izleniyor havası veriyor. bu bakımdan, erkan can muhteşem bir oyunculuk sergilemekle birlikte, oyuncu kadrosunun darlığı filmin eleştirilebilir yönlerinden biri. bunun yanında, senaryo yer yer oldukça rutin akmakta ve izleyiciyi gereksiz detaylarla yormakta. burada da, filmin kurgusal düzeninde eksiklikler göze çarpıyor. filmin sonunda, engin günaydın ve yanındaki adamların tam olarak kim oldukları ve amaçları da yarım kalmış. uzun lafın kısası, film, havada kalan sorular barındırıyor yer yer.

    söylenecek çok şey var belki, ama takva'nın esas anlattığı, filmin içinde geçen bir replikte saklı sanki..;

    - ben sadece iyi bir insan olmak istiyordum muhittin, sadece iyi bir insan..
    ..
    - ama olmadı, olmuyor..meğer,şeytan her yerdeymiş..şeytan dediğimiz kendimizden başkası değilmiş..

    --spoiler--

    not: filmde, zikir sahnlerinin hemen ardından gelen ve içiçe geçmiş seks sahnelerinin, geçmiş dönemde ülkemizde patlak veren tarikat, şeyh seks skandallarına * bir gönderme olduğunu anlayamadan filmi izleyenlere selam ederim, bravo.
    2 ...
  14. 33.
  15. film başlamadan önce tam 23 dakika reklam veren yegane türk filmi. sonrasında kısa kesilmiş bir film ve oyunculardan müthiş performans.
    1 ...
  16. 34.
  17. 1- zaman kaybı
    2- para kaybı
    3- inanç kaybı
    1 ...
  18. 35.
  19. filmde erkan can ın ermişlikle delilik arasında kaldığı noktada gözlerine bakmanız rica olunır. hakkaten bi garip bakıyordu adamcağız.
    2 ...
  20. 36.
  21. şeyhin yardımcısı sağolsun beni kopardığı için filmde dağıldım.. yani zikir mi yapıyo, dans mı anlamadım..çok tırmaladı gözü bence palyaço gibi ne o öyle.. çok daha iyisi olabilirdi diye düşünmekten kendimi alamadığım filmdir..
    4 ...
  22. 37.
  23. spoiler
    spoiler
    psikolojik yönü hakikaten ağır basan film. milleti çileden çıkaran zikr sahnesi sonrası sevişme sahnesi * sadece muharrem'in akıl oyunu. zikr sahnesi ve sevişme sahnesi sesleri birbirini çağrıştırıyor, ikisi de bir nevi insan doğasının sonucu *, benzerlikleri vurgulanmak istenmiştir belki. ve muharrem'in hayatındaki önemli bir eksik ; sevişmek. basit bir akıl oyunu *. muharrem'in bilinci * basit bir eksikliği haber veriyor rüyalarda ve bunu muharrem'in yaşamından verilerle sunuyor. bu durum,onun (a)sosyal yaşamının bir sonucu. * ve saçma bir bağlantı olacak ama dinini uçlarda yaşayan insanlarda cinsel takıntılara rastlarsınız. ama bu sahneyi, sanki dinimize küfür edilmiş olarak algılamak, çok şekilci bir yaklaşım gibi sanki. * *

    bunun yanı sıra, günümüzün göreceli modern dünyasına adım atan muharrem'in yaşantısını rüyalarından takip edebilirsiniz. çarşıya gider muharrem, iç çamaşırlı mankenler görür, bir alışveriş merkezine gider; akşamki rüyasında gökdelen manzaralı bir sevişme sahnesi çıkar karşımıza *, iç çamaşırlı mankenler de fonda yerini alır. ayrıca, muharrem'in delirmeden önce gördüğü rüya ise gelecek bir felaketin habercisidir, eğer şeyhi ile konuşabilseydi belki işler daha kolay gidecektir ama o da olmamıştır.

    keşke şu, rüyalarında seviştiği seviştiği hatun ile daha önce karşılaşsaydı muharrem, hatunun şeyhin kızı olması neden onun rüyalarında göründüğü sorununun da cevabıdır ama yaratılmaya çalışılan mistik havanın malesef sağlam bir temeli olarak sayamıyoruz.hele ki engin günaydın'ın gelişi... o meseleyi çözümlemeyi başarmış arkadaşları tebrik ediyorum ama filmde keşke biraz daha açık anlatılsaydı mesele, bu kadar kapalı anlatıma hazır değiliz.

    ya da abartıyor muyuz, bilmiyorum. sırf fragmandan etkilenip gitmeye karar vermeden önce yorumları okuyup kafası karışmış bir izleyici olarak * mesaj bombardımanında kaybolduğumu itiraf etmek durumundayım. filmi hangi açıdan eleştireceğinize siz karar verin sayın okur /izleyici.ama ben bir adamın hikayesi olarak algılamayı tercih ediyorum, siyasal ve dini meselelere girmemiz bir sürü yeni/karışık koridorlar açıyor, önceki entarilerde de gördüğünüz gibi, bir siyasal/dini/ıvır_zıvır açılımı yapmaya kalkmak filmde mesaj sıkıntısına rastlamamıza/rastladığımızı sanmamıza neden oluyor/olabilir. * *

    izleyin, izleyin...
    1 ...
  24. 38.
  25. Muheteşem bir senaryo ve erkan can'dan muhteşem bir oyunculuk. kafayı yeme sahnesi kaçmaz. ancak, bu kadar güzel bir konu, çok daha güzel işlenebilirdi. daha güzel bir son bu filme daha çok yakışırdı.

    --spoiler--
    filmin gözden kaçan bir noktası ise, muharrem'in gördüğü rüyalardaki, fetişizmin giderek artmasıdır.

    ilk rüyada muharrem, sadece bir kadınla cinsel ilişkiye giriyor. hiç tat tuz yok.
    ikinci rüyada ise, bir modacıyı, biraz işe pozisyon katarak beceriyor.
    üçüncü rüyada ise, göbekten şarap içmeler falan. aştı adam valla.

    bunlar şunu gösteriyor. dünyevi zevkler, muharrem'in hayatını renklendirdikçe, adamın gördüğü rüyalarda renkleniyor.

    500 kg çuval alan adamlar ise, büyük ihtimal kara para aklayıcıları olabilir.
    --spoiler--
    3 ...
  26. 39.
  27. bendemi bir problem var anlayamadım dediğim film. müthişti diyen insanların gazıyla hadi genç turkcelliyiz görmedik demeyelim diyerek gittiğim film. soranlarda gitmeyin diyebilirim. sonunda dumur yaşatan yapıt. (bkz: nasıl yani hakikaten bittimi şimdi???)
    2 ...
  28. 40.
  29. ince bir konuyu içeriden anlatabilen film.
    1 ...
  30. 41.
  31. din ile madde arasında zorluk yaşayan ve inançlarıyla içtimai hayatı devam ettiremeyen insanların izlemesini tavsiye ederim.cinsellik sahneleri çok uç olmuş,,geçişleri sağlayamamışlar.
    din ve tarikatler açısından zarar verici pek bişey göremedim genel itibari ile objektif kalınmış.
    Ama sonu muallakta kaldı,keşke daha iyi bitseydi
    bu arada mahallenin muhtarları dışında hiç bir oyunculuğunu görmediğim erkan canın oyunculuğunu çok beğendim müthiş rol yapmış
    1 ...
  32. 42.
  33. her insanın günah işleyebileceğini düşünerek yorum yapılması gereken film. bir insanın dinibütün olması zikir sahnesinden sonra gelen müstehcen sahneleri beynimizde yanyana koyamasak da karakterin hayatında yan yana gelebilecek hadiselerdir. güven kıraç gerçekten olmamaış. her an oha falan olacakmış hissi uyandırıyor, çiğ kalmış. filmin sonu sallantıda..yani keşke televizyonda yayınlanmasını bekleseydik.*
    0 ...
  34. 43.
  35. --spoiler--
    hem teknolojik * * * acıdan, hem de oyunculuk acısından kaliteli, emek harcanmış, ugraşılmış güzel bir filmdir. ancak sonu ya tam olarak baglanamamış ya da acele ile baglanmıs olmali ki, birden bire muharrem'i agzından akan suları toparlayamayan bir meczup olarak goruyoruz... filmin bittigine ikna olmak icin perdede, oyuncuların isimlerinin akmaya baslaması gerekiyor.
    --spoiler--
    0 ...
  36. 44.
  37. erkan can'ın gemide filmindeki rolünden sonra yine üzerinde oldukça güzel durmuş bir rol ile karşımıza çıktığı filmdir. tarikat ve cemaat konusuna kendi içlerindeki tutarsızlıkları da katarak objektif bir bakış açısıyla yaklaşmaya çalışıldı, bunda oldukça da başarılı olundu. güven kıraç'ın oyunculuğu ciddi soru işaretleri bırakıyor kafamda, tamer karadağlı gibi tek tip oyuncu havası veriyor. bunun dışında avrupa yakası'nda burhan karakteri ile beynimize kazınmış engin günaydının ekrana geldiği an sinema salonunda hafiften gülüşmelerin oluşması ve benim de kendimi tutamamam engin günaydın için hoş değil, bu gidişle komedi dışında bir oyunculuğu kendisine yakıştıramayacağız, mizahi oyunculuğu o kadar başarılı ki ciddi bir sinema filminde ciddi bir rolde dahi insanların aklına o geliyor, sinema açısından iyi bir durum değildir sanırım. film bence oldukça başarılı, yayında ve yapımda emeği geçenlere teşekkürler.

    --spoiler--
    erkan can'ın yanlışlıkla da olsa haksız elde ettiği kazanç sonrası nasıl ikilemler yaşadığını ve bunu telafi edemediğini görüyoruz ancak burada asla paraya tamah eden bir anlayışla karşılaşmıyoruz, ben muharrem karakterinin para hırsına bürüneceğini düşünmüştüm ama bu çok iyi niyetli bir yaklaşımla sahnelenmiş, yanlış hesap yüzünden bir kaç milyar fazla parayı ne yapacağını kara kara düşünen ve parayla birlikte nefsani arzularını dizginleyemeyen muharrem şeyh'in de 40 gün boyunca ortada görünmemesiyle eriyor ve sonunda aklını yitiriyor. sonunda sufîliğe giden yolun bir yerde delilikle kesiştiği iması ve sıradan bir hayatın içinden çıkıp toplum içinde daha dinamik bir yapıya girdiğinizde nasıl zorluklarla karşılaştığınız çok güzel anlatılmış. ismail ağa cemaati neden içine kapalı, kimseyle görüşmeyen bir yapıda bunun da ipuçlarını bulmak mümkün.
    --spoiler--

    yıllardır elinde kocaman bir tespih ya allah bismillah deyip yoldan geçen kadınlara yan gözle bakan namussuz hoca tiplemesinden gına gelmişti, belli ki bazıları böyle bir tiplemeyi tercih ediyor ama görülüyor ki iyi şeyler de yapılıyor ve onun da hakkı veriliyor, gemide filmi ile bu film arasındaki tam zıt kutuplardaki karakterleri aynı başarıyla temsil eden erkan can'a bir büyük alkış yolluyor ve günlük dizilerde harcanmamasını istiyoruz, adam oynuyor kardeşim, helal olsun.
    3 ...
  38. 45.
  39. A: Neydi ağabey bu şimdi?
    B: Valla ben de anlamadım.
    A: Ya gnçtrkcll ayağına beleş filme geldik. Kafamızı karıştırdık.
    Neyse perşembe görüşürüz.
    2 ...
  40. 46.
  41. kendi halinde yaşayan muharrem efendi'nin tarikatın tahsilat işlerine girdikten sonra alt üst olan hayatı işlenmektedir. dürüst, inançlı, düzgün, sıradan, cinsellikten uzak bir yaşam süren muharrem efendi **, dünyevi meseleler içine girince çeşitli vicdan muhasebeleriyle karşı karşıya kalıyor. kendi bildiği hak doğrusuyla tarikat hiyerarşisi ve toplum düzeni çelişiyor. o da bu düzen içinde yitip gitme tehlikesi altında kalır, bocalar, aklını yitime noktasına gelir. bunun yanı sıra gördüğü cinsel içerikli rüyalar, ruh sağlığını bozar. bunları sürekli olarak tövbelerle def etmek ister ama başarılı olamaz.

    tenkitler son derece yerinde ve ölçülü yapıldığından fazla sırıtmaz, filmin kimyasına karışmış durumdadır. oyunculuklar, mekan ve diyaloglar filmi güzelleştiren ve dikkati çeken önemli öğeler arasında yer alır. film altın portakalda dokuz ödül almakla beraber toronto film festivali'nde kültürel yenilik ödülünü almıştır.

    http://www.takva.com.tr/ adlı adresten film hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz..
    2 ...
  42. 47.
  43. herkes gibi erkan can'ın oyunculuğundan ben de çok etkilenmiş bulunmaktayım. film hakkında birbirine zıt bu kadar görüşün olması film için iyidir demek ki kafalarda sorular oluşturmuştur film.
    filmi yerenleri tek bir açıdan bakıp anlayamadıkları için anlamıyorum. ayrıca insanların çok emek verilerek yapılmış işlere zaman ve para kaybı demesi daha da ileri gidip gitmeyin demesi alay edilen türk yapımlarının nedenini açıklar.
    güven kıraç' ın zikr sahnelerindeki hoop kop durumları sırıtmış gibi geldi. role mi uymamış kötü mü oynamış anlamış değilim.
    arada kalmışlığın filmidir. gidilesi filmdir.
    2 ...
  44. 48.
  45. kendini bilen ve işinin ehli oyuncuların oynadığı film.
    3 ...
  46. 49.
  47. takva allah'ın istediklerini yapıp istemediklerini yapmamak demektir.
    takva ehlinin yaptıklarında hem cennet sevinci hem de cehennem korkusu vardır.
    imanı eksiktir, ilmel yakindır.
    1 ...
  48. 50.
  49. görüntü çalışmasıyla (özellikle çerçeveler çok özenliydi bazı kareler fotoğraf
    karesi hissi uyandırıyordu) ve Erkan Can'ın oyunculuğuyla one cıkan film. Ayrıca filmin tarikat işlerine çok fazla kafa yormayıp Muharrem(Erkan Can) karakterinin üzerine eğilmesi onu benzerlerinden daha farklı kılıyor, film kolay yola basvurup seyhi ve ona inananları kötülemek yerine bir insan üzerinden yaradan a inanma kavramını inceliyor ve bunu da gercekten başarılı bir biçimde yapıyor. izlenmesi gereken bir film.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük