burjuva demokrasisinin dahi yerleşemediği ülkemizde ki güzide tersliklerden bi tanesi daha! dünyanın her yerinde köylüler işçiler emekten yanadır yani kendini emek savunucusu olarak tanımlayan partilerin yada oluşumların içindedir, bizde ki durum ise tam tersi durumdadır.özellikle bölgesel olarak iç anadoluda,metropollerde ise gelir düzeyi düşük noktalardaki yoksul kişilerin kapitalist politikaları kendisine rehber edinmiş bi partiye inatla,azimle destekleme durumudur.kendisini ''sol olarak'' tanımlayan parti ise zengin,gelir düzeyi yüksek,elitist kesimin desteğini arkasına almış,işçi ve emekçi kesimin yanından dahi geçememiş,sürekli olarak ben sizin yerinize düşünüyorum siz hiç kafanızı yormayın modu ile politik hayatına devame etmiştir.dünyadaki sol-sağ profili bile memlekettimde ters işliyor ne kadar ironik dimi?
sağ partilerin sol partilerden daha solcu, sol partilerin de sağ partilerden daha sağcı olduğu ülkemde milletimin tercihiyle yan yana getirildiğinde paradoksun allahı sonucuna çıkaracak tespit.
sağcılığı mutlak muhafazakarlık (gericilik), solculuğu mutlak adalet (dinsizlik) olarak algıladığı, kendini sağcı ve solcu olarak iki yoldan birini seçmek zorunda hisseden dolayısıyla sağcı veya solcu bir partiye oy vermesi gerektiğini düşünen, bu iki kavram yüzünden birbirine giren, uzun bir süreç içerisinde kafası karıştırılmış, endişe aşılanmış, sapına kadar ihanete uğramış, duyguları sömürülmüş, cahil insanlarla dolu bir dünyada şaşırtıcı değildir. ülkenin sosyo-ekonomik hâline göre değişkenlik gösterir. türkiye'ye özgü bir durumda değildir.
öncelikle sağcılık ve solculuk kavramı daha benim yurduma gelirken, vatandaşımın yanlış anladığı bir kavramdır.
butun dunya bu konuyu kapatmışken neden hala biz devam ettiriyoruz anlamadığım konudur.
iyi bişey olsa rusya bırakmazdı.
ironinin aksine, olması gerekendir. şöyle ki, fakir kesim çoğunluğu oluşturduğundan dolayı uygulamaya daha uygun şeylere ihtiyacı vardır. oysaki türkiye'de hatta tüm dünya devletlerinde neredeyse sosyalistlerin göz ardı ettiği şey tarihte bir ilerleme, daha doğrusu tarihin var olması için bir "eylem"in gerekliliği durumu vardır. din ve millet sevgisinde eylem* olayı daha ağır basmasından dolayı, fakir halkın solcu olmaktansa sağcı olmayı doğal olarak kendine daha yakın görmesidir bunun nedeni.
fakir halkın kitap alacak parası yoktur, fakir halkın sosyalist protestolara katılacak durumda hayatını riske etme durumu yoktur. çünkü fakirdir o halk. evet, ben de o fakir halkın içindeyim.
