her boka zam yaparsan, kdv alırsan, vergiyi cuşturursan para artar tabi. ama kaç kişinin cebine giren para 10.000 doları geçti veya geçmek üzere?
amerika da zaten senin diyeceğini yapacak ya o yüzden gelip sana soruyor ne yapalım diye. nasıl bir dünyada yaşıyorsun arkadaşım sen? bu nasıl bir ortam otostopçunun galaksi rehberi gibi?
telekom satıldı, ptt de satılmaya çalışılıyor. bu ne demek biliyor musun çağ atlayan arkadaşım? bir savaş olsa başka bir yerde olsan geçip ananı babanı bile arayamazsın. ha ama sen çağ atlamıştın. ışınlanır gelirisin yanlarına.
adamlar seni adam yerine koysun diye her dediklerini yap. sat sat sat. sonra da beni adam yerine koyuyorlar oley diye orda burda çılgın at. sana malum yerimle gülerdim, ama şuan meşgulüm üzerinde oturuyorum.
toprakları, menfaati de geçtim. sattığınız onurunuzla ve anonim şirketlerinizle, babalı oğullu muhalefet ve ekonominizle yeni çağınızda mutluluklar dilerim. bizden uzak olun da...
özal döneminde de çağ atlayıp bu günlere gelmiştik. ikincisi de akp'ye nasipmiş. ama nedense bu çağ atlamaların sonu hep vatandaşa atlamaya bağlanıyor nedense. neg'zel.
anlaşılamamış önerme, tesbit vs. dir.
kim, ne atlamış, nereye doğru atlamıştır tam kestirilememekle beraber; ip atlama eylemi şüphesi daha ağırlıklıdır. *
(bkz: geriye hep geriye)
geriye doğru yapılmış bir atlama olsada doğru bir tespittir. güzelim yakın çağdan direk yeni çağa atlamışızdır. biraz daha devam edersek orta çağ cepte.
çağ atlarken çağlar arası bir uçurumda bulmuştur kendini. ne geçmişte ne de gelecektedir. sonu belirsiz bir uçurumda gitgide aşağıya doğru düşmektedir. bir dal bulursa tutunacaktır.
hala akp inatla savunan insanlari gormemize saglayan parti fanatizmi kokan baslik...ama yine de dayanamayacagim;
(bkz: bi siktir git dedirten basliklar)
cok fazla back to the future izleyen ampul sever bunyenin hezeyanvari soylemidir.
artik hangi caga atladiysak?.. sanki uzayda su buldu akp...* hayir eger bulsalar maliye bakaninin oglu onu derhal siseleyip satma isine girerdi.. bulamadiklari ordan belli cigerim.
100 watt lık bir ampülü patlatmaya yetecek kadar zihin acıtan, asap bozan söylemler karşısında bile üslubu yitirmeden yazabilmek sanıldığı kadar da zor değildir aslında. yeter ki; iki orijinal yorum, üç beş de fikir kırıntısı sunamayacak kadar aciz, şu hayattaki en mümeyyiz vasfı bel altına iki kroşe sallamaktan fazlası olmayan insanlar karşısında üste çıkayım derken dipleyebileceğiniz kör kuyuların derinliğini aklınızdan çıkarmayın. ya da bazen de çıkarın.
çağ atlıyoruz diyenlerin aymazlığını, ülkenin gidişatına dair bin siteden link getirsen anlatamazsın. hemen serbest çağrışım yapan arkadaşlar için belirteyim, yıldız tilbe'yle alakası yok konunun. şayet eski 'genç parti' neferi ibo hödüğü bugün akp den aday olsaydı, yıldız'la aralarında yaşanan gerilimden dem vurup, iktidar partisinin hangi enfes kadrolarla ülkeyi yönettiğini göstermek hoşuma gidebilirdi. Gerçi Nihat doğan gibi daha eğlenceli bi akp neferi de var elimizde.
ama şimdi geçelim onları da, ahaliye gelelim kısa yoldan. Ahali demişken de Sözlük ahalisine soralım evvela: çağ atladığımıza inanan kaç kişi var aramızda? Peki ya çikolatalı gofret sevmeyen? şu gereksiz soruyu sorduracak kadar psikolojimi bozuyor işte bu söylemler benim. Nasıl bozulmasın arkadaşım; ben hergün, daha doğru düzgün yolu, evinin çeşmesinden damlayan Suyu bile olmayan köylere makinalar dağıtıp, sonra da bu riyakarlığı "sosyal devletin gereğini yapıyoruz" diye sunanları izliyorum ana haber bültenlerinde. sıkılıp sözlüğe geliyorum, "heyo yaşasın çağ atladık!" diye neşe içinde dans edenler çıkıyor bu kez de karşıma.
bu ülkede, en rezil gastelerden birini olsun okuyup, sikindiriğinden bi haber bültenini dahi izleyerek nasıl bir gerçeklikte yaşadığımızı anlamak mümkünken, kasımpaşa'dan 21. yüzyıl peygamberi çıkarabilmek için artık ne yapacağını, ne söyleyeceğini şaşırmış insanlar var. benim de onlara bir çift lafım: