türk siyasetinin acınası hali. türkiye'de sol görüşlüler, savunduklarını iddia ettikleri fakir kesimden, emekçi kesimden uzaktadırlar. birkaç villası olmayanı solcu bile yapmazlar hatta, çoğu sosyetik tiplerdir. dünyanın çilesiyle karşılaşmadıkları için macera olsun diye atılmışlardır bu yola.
sağ ise aksine gariban kesimin partilerini barındırır. gariban olup da sol partiye oy atan biri görmedim zaten.
yıllardır fakir fukara edebiyatı yapan islamcı güruhun kanıksatmaya çalıştığı * düşüncedir.
tuhaf olan ise bu yaklaşımı kuramsal düzeyde işleyenlerin başında bir dönem tip'in içerisinde yer alan idris küçükömer'in geliyor olmasıdır. sonra ise, yine kuramsal düzeyde, bayrağı şerif mardin almıştır.
türkiyede sol sosyete değildir! çünkü sosyete hiçbir zaman sol olmaz, nasıl sömüren, komprador kesimin sol olduğu düşünülebilir ki?
fakat, türkiye'de kemalist devrimi savunurlar, çünkü kemalist devrim burjuva devrimidir. toplumu feodal yapıdan kapitalist yapıya çıkarmayı amaçlar ve zengini de bi yerde korur, ayrıca tehlike olarak gördükleri irticaya karşı tutunacak bir dal kalmadığından sol gibi görünen chpye koşmuşlardır. onlar sol olmamış, zamanında sol olan sağa kaymıştır aslında.
yok böyle bir şey. hani nerde biz niye göremiyoruz? oğluna gemicik alan solcu zaten. kızına çırağan'da düğün yapan da! erbakan değil ben oturuyorum zaten o muhteşem villada. anadolu kaplanları zaten hep solcular değil mi! ya bir siktirin gidin ya!
çünkü türkiye de sol sol değil sağ da sağ değil sebep o .
türkiye de kavramlar birbirine girmiş. allah diyeni sağcı , demeyeni de solcu bellemişiz. o kadar sığ düşünüyoruz ki o yüzden anlam veremiyoruz.
mesela avrupa da seçimleri sağ partiler kazandığı zaman üzülüyoruz, ünkü biliyoruz ki sağ partiler milliyetçi partilerdir, ve kendilerinden olmayanı istemezler.
türkiye de sağ partiler öyle midir? akp ve chp yi düşünün. hangisi sol hangisi sağ partidir allah aşkına. bak ben de sağcıyım allah dedim. bu kadar saçma düşününce tanımlar da saçmalıyor tabi.
halka ayı diyen adamdan solcu olur mu lan ? halkı aşağılayan adamdan solcu olur mu?
evet, tayyip erdoğan, abdullah gül bla bla zengindir demek ki sağ görüşlü herkes zengindir. müthiş bir mantık çerçevesinde reddedilmeye çalışılan gerçek.
tkp x il başkanı çok ama çok yakın bir tanıdığımdır. bu ildeki tkp'lilerin neredeyse tamamını tanırım. tkp gençlik kollarının tamamı bir özel üniversiteli öğrencilerle doludur. tkp x ili yönetim kurulunda 3 tane villadan aşağısına sahip olanı dövüyorlar. evet, sol dediğiniz budur kesinlikle. canı sıkılan zenginlerin oynadığı bir oyundan ötesi değildir.
ben nerde bir gariban görsem, nerde evine ekmek götürmekte zorlanan birini görsem hepsi sağ parti sempatizanıdır.
sizin o saydığınız 3-5 isimle bütün sağ zenginleşmiyor. ama benim gördüğüm sol parti destekçileriyle (ki yüzlerce hatta binlerce tanırım aralarından 20 tane fakir kişi gösteremem) solun türkiye'de nasıl sosyeteleştiğini görebilirim. çok bilmiş veletler sizi.
garibanlığın sağı, solu olmaz. garibana verirsen kömürü gariban her yola gelir. sosyeteninde sağı, solu olmaz. sosyetenin nasıl işine gelirse onlar öyle takılır.
bütün bu olanlar sana ve bana olur. bizim sağımızda vardır, solumuzda ama o sağ ne sana ne bana yar eder güzel şeyleri. çünkü bilir senin oyunu satın alamayacağını sana kömür vermez, iş vermez sen gider onlara oy verirsin. çünkü bilir benim onlara oy vermeyeceğimi banada kömür vermez, iş vermez.
bu öyle bir döngüdür ki olan her zaman ortada kalanlara olur. altta kalanın canı çıkmaz, üstte kalanın tadı kaçmaz.
Solu anlamak, algılamak zordur, her yiğidin harcı değildir. Sol yüksek öğretimli olmak ister, içinde sanat, özgürlük, bilim, zihin berraklığı, okuma, eleştirme, sorgulama, felsefe daha nice özellikler ister. Yani zordur solcu olmak. Şöyle bir örnek verelim konunun daha iyi anlaşılması için. Genel seçimler sonucunda yüzde birlerde yüzde ikilerde sallanan parti oyları vardır ya. işte aslında o oylar öyle değerlidir ki. O partilere oy veren bilinçli ve idealist kesimin oylarıdır aslında. Vatandaş oy verirken oyum boşa gitmesin diye sağ partiler ya da solun sağındaki partilere oy verirler. Aslında bu partilere verilen oylar boşa gidiyor. Azlık hiç bir zaman, değersizlik değildir. Az çoktan değerlidir aslında. Köydeki bir ağanın, şeyhin, şıhın, cemaat liderinin ne bileyim ya da bir aşiret reisinin işaretiyle oy veren sürü insanları da hesaba katmak gerekiyor. Sağa oy veren garibanlarda, düz mantık, düşük eğitim, din faktörü de ağırlıklıdır. Bizim halkımız sağa oy verir ama sol çözümler ister. Vergiler düşsün, milli gelir eşit paylaştırılsın, eğitim ve sağlık parasız ve nitelikli olsun, sosyal adalet sağlansın vb. gibi. Tümüyle bir paradoks-çelişki. Kaldı ki sosyete sola oy vermez. Kendini sol olmayıp da sol olarak adlandıran partilere bile oy vermez. Sermaye hiç bir zaman sola yanaşmaz bile. Kandırılanlar hep garibandır, abalıdır. Gariban ve abalı inat eder gibi vurdukça, ezildikçe daha çok oy verir. işin garip yanı da budur. Yani iyi bir yönetim için seçenleri de seçmek lazım geliyor maalesef.
garibanlık gemiciklerinin olması, 10 milyarlık maaşla trilyonluk villalar almaksa ben de sağcı ve gariban olmak istiyorum dedirten varsayım, tabiri caizse safsata. Ki sağa ait bu örnekler var olanların yalnızca milyonda biridir heralde. Akp dönemindeki kadrolaşmadan bi haber olanımız mı var? Sürekli birilerinin cebini doldurma derdindeler.
sesi çıkan sol, sesi çıkan sağ ile sesi çıkmayan milyonları ayın kefeye koyarak yapılan bir genellemedir. her genelleme gibi hatalar barındırır. bir de biz bu sağ sol kanat organizasyonları pek beceremiyoruz. artık bunu kabul edelim.