Türk eğitim sistemi neden biliminsanı yetiştiremiyor olarak değişmesi gerken soru.
Zamane profesörlerine baktığımızda,
ilahiyat mezunu,
iyi deecede arapça bilen,
Endonezya, malezya gibi ülkelerde tezini vermiş tiplere rastlıyoruz.
Fizik ve kimya derslerinin zorunlu olmamasının dillendiği bir ülke burası. Kim ne bekliyor ki?
Çünkü bilimden çok dine önem veriyoruz. Birşey icat etmeyi allaha şirk koşmak gibi görüyoruz. Eğitim sistemimiz bile dine dayalıdır. Zorunlu seçmeli din derslerinden ne kadar bilim insanı çıkabilir ki ?
beni hüzünlendiren videodur. eminim ki çocukluğunun büyük bir kısmı anneannesi ile geçmiş ve şu an anneannesini kaybetmiş herkesi duygulandırıp, hüzünlendirmiştir.
algı ve beceri düzeyleri farklı insanları bir arada eğitmeye çalıştığımız için.
kastım dahiler okulu gibi değil. aksine, çalışmayan, isteksiz, sosyalleşemeyen ya da yetenek geliştiremeyen bireyleri standart eğitim sekmelerinden sıyırma onlara başka olanaklar sunmalıyız ki akademik olarak gelişmeye yatkın bireyler daha hızlı yol alabilsin.
cogunlugunu bilim yapmasini bilmeyen bir topluma sahip olmamizdan dolayidir. yani sorgulamadan, körü körüne kabullenen bir toplumuz.
bilimin temelini bilgi olusturur. bilgiyi ögrenmek icin deney yapmak gerekir. deney yapmak icin de sorgulamak gerekir. sorgulamak icin de merak etmek gerekir.
simdi de normalde bilim nasil yapilir bunu siralayalim:
- bir konu merak edilir.
- üzerinde tartisilir. sorgulanilir. hipotezler üretilir.
- deneyer yapilir (bu deneyler de sorgulanilir).
- deneylerden edinilen veriler degerlendirilir (bu degerlendirme de sorgulanilir).
- degerlendirilen veriler ile hipotezler karsilastirilir. (bir nevi tekrar sorgulama gerceklestirilir)
- burada elde edilen bilgidir ve bu bilgi ögrenilir (buna ragmen sorgulama devam eder).
bizim toplumda sözde bilim su sekilde yapiliyor.
- bir konuyu merak etmek.
- bu böyle ya...
- sorgulama gerceklesirse; kavga gürültü ve hatta dayak.
bilimin adresi diye tübitak kurumunu gösterirsen adam nasıl yetişecek. lise biter bitmez adamı bir ağacın dibine toprağa diksen bilim adamı olarak yetişme ihtimali daha yüksek olur.
Hukuk fakültesine veterineri dekan yaparsan, üni' lere kızını, oğlunu, karını, yakın akrabalarını doldurursan bilim insanı değil ancak sömürgen yetiştirirsin.
Çünkü Arapça bir kitabın Türkçe anlamını bilmeden ezberleyen insanlara bile ilim irfan Sahibi diyoruz. Haaaa bir de ilime bilime ne gerek var en büyük ilim Sahibi Allah’tır, Allah her şeyin en iyisini bilir haşa Allah’a rakip mi olacağız.
gerek yok böyle şeylere. bilim eğitimle olur, eğitilen sorgular. yani gerek yok böyle şeylere, sizin ne güzel hocalarınız, şeyhleriniz var. dinleyin onların hikayelerini, kana kana için memba çeşmelerinden.
eleştiri yaparken papaz eriği, organik hoşaf ve bunun gibi tübitak projesi zannettiği örneklerin dışına çıkamayan sığ beyinli bünyelerin inandığı şeydir. oturup size laf mı anlatmalı, cidden soruya mı cevap vermeli bilemiyorum.
Türkiye'de bilim adamı yetişiyor. türkiye'de o ayıla bayıla okuduğunuz bilimsel makalelerdeki (okuduğunuzu sanmıyorum zira okuyan adam bu şekilde yorum yapmaz) tekniklerin bir çoğu ve hatta hepsi uygulanabiliyor. çok donanımlı laboratuvarlar, çok aklı başında, kafası basan akademisyenler var. bu tartışmaya kapalı olan bir şey. denirse ki e bu adamlardan bir çoğu bu algıyı kırmak için uğraşmak yerine çalışmalarına ve projelerine odaklanmak için çekip gidiyor. bunun doğruluğu tartışmaya açık olabilir.