şimdi güzel kardeşim mühendislik demek sadece inovasyon ve yeni icatlar çıkarma işi değildir. mühendislik çoğunlukla bir altyapı ve üretim işidir. mesela inşaat mühendisi ne icat edecek yada hangi ürün üzerine çalışacak? onun görevi binaları projelendirmek ve inşa etmektir. evinizde musluktan akan su, araçlarınızın ve sizin üzerinde hareket ettiğiniz yollar, prinizdeki enerji mühendislerin planlama ve projelendirmeleri ile size ulaşan hizmetler. mühendisler işi bıraksın bakalım o koca binaların projelerini kim yapacak, 70 milyonluk ülkenin enerjisini kim üretip dağıtacak, altyapı projelerini kim düzenleyecek. evet mühendisliğin en önemli kısımlarından biri üretim ve yeniliktir. ama türkiyede yüksek teknolojiye sahip ürün üretiminin az olmasının sebebi mühendisler değil. çoğu vasat dahi olsa bu kadar insanın içinde zehir gibi beyni olan çokça mühendis de var. peki neden üretim olmuyor? çünkü üretim öncelikle yatırım ve teşvik işidir. adam arge yatırımı yapacak uzun yıllar bekleyecek ki kar etsin. bunu yapacağına müteahhitlik yapıp kısa sürede köşeyi dönüyorlar işte.
türk egitim sisteminin dangozluguyla alakalidir. bu sadece günümüzdeki egitim sistemi ile alakali degil, gecmis egitim sistemi icin de gecerlidir.
bircok ögrenci hayallerindeki meslegi ögrenememekte. egitim sistemi kisinin ne olacagina karar vermekte. bu da kisinin isini yaparken motivasyonunu etkilemekte.
bir kisi istedigi meslegi ögrenip, kendi seciminin pesinden gittigi sürece, yaptigi iste de o kadar basarili ve mutlu olur.
abartarak bir örnekle aciklamaya calisayim.
edebiyata yatkinligi olan bir kisinin, sirf fen bölümündeki sinav sonuclari iyi geldi diye mühendislik fakültelerine gönderilip, mühendis olmasi sonucu o kisiden isini iyi yapmasini beklemek pek akil isi degildir.
Makyaji temizleyip yuzu nemlendirdikten sonra opup iyi geceler dileyen, odadan cikarken lambayi sonduren bir robot bulana kadar dusuncem budur benim de.
direkt sanayi ve arge ile ilgili işler yaptığım için ve devamlı mühendisler ile muhatap olduğumdan dolayı gözlemlediğim durumdur. bu durumu özellikle makine mühendislerinde çokça gözleyebilirsiniz, ayrıca aynı durum avukatlarda da mevcuttur. çok nadir düzgün olanları çıkıyor. ancak benim işime geliyor bu durum, asgari ücret ile mühendis çalıştırabiliyoruz.
Verilen eğitimim boktanlığıyla alakalı bir durum. Ama en önemlisi ise mühendisleri istihdam eden sermaye sahiplerinin mühendislerden bir bok beklememesidir. Sen parayı betona gömer keyfime bakarım dersen ne mühendis yetişir ne ülke gelişir. Öbür tarafta ise adamın biri çıkar ben marsa gidip koloni kurucam diyerek varını yoğunu ortaya döker binlerce mühendis çalıştırır yeni roketler tasarlattırır. Her şey sermaye sahiplerinin vizyonu ile alakalı.