dünya gerçekleriyle pek alakası olmayan yazarın açtığı başlıktır; hemen açıklayalım.
bu tür yazarlar bir olayın, konunun, eylemin, olgunun toplum içinde eskisine göre daha sık görünmesiyle, kantitatif olarak sayısının artması arasındaki farkı kavrayamazlar.
öyle ki; popülasyonun nüfus artış oranıyla aynı oranda eşcinsel sayısında artış olur. bu da toplum içinde olan oranlarını arttırmaz. peki ne arttırır? toplum içinde daha fazla görünür olmaları.
nitekim; başörtülü sayısı çok arttı sözleri de 2006-2010 döneminde sıklıkla söyleniyordu. halbuki olan şey, toplumun içerisinde yaşayan bir grubun toplum içinde daha fazla kendini gösterebilmesiydi.
iyi ki de öyle olmuş. çünkü insanı sevmek gerekir yaradandan ötürü. bu yemezse de şu var; insan hakları, benim için senin için, hepimiz için. hemen şimdi!
Eşcinselliğin doğuştan geldiğini bilenlerin g*tüyle güldüğü önermedir. Sosyal hayatın bir nebze de olsa değişmesiyle dolaptan çıkan eşcinseller fazlalaşmıştır. Buralarda abi neden avrupa gibi olamıyoruz diyenler birçok haklı eleştiri yaparken birde dönüp kendi homofobik tavırlarına baksınlar. ilk başta kendilerini geliştirsinler.Lafım herkese değil tabi ki. Alınması gerekenler kendilerini biliyor. Ayrıca eşcinsel haklarını savunmak için eşcinsel olmak gerekmez. Ezilenleri savunmak için ezilen olmak gerekmediği gibi...
sonunda, az da olsa kendi istedikleri gibi yaşama fırsatı buldukları için, kendini daha önceden saklamış olanlar bile açığa çıkmaya başladı.
ellerine fırsat geçti ve bunu doya doya kullanıyorlar.
en doğal haklarıdır efendim..
Bir yandan şaşılan bir yandan da olağan karşılanan durumdur.
Ayrıca yıllar öncesinden Salih Memecan' ın bir karikatürünü de akla getirir.
Sınırda küpeli kıvırtan bir erkek durur.
Görevli: Dur giremezsin
Efemine Kişi: Neden
Görevli: Eşcinseller giremez
Efemine Kişi: Ben eşcinsel değilim ki ibneyim .
Görevli: Ha buyur o zaman.