sızıntı

entry84 galeri1 video1
    33.
  1. şu aralar şehir merkezindeki billboard'larda

    " sözünü sakınan, düşüncelerinin esiri olmaz ... diyenlerin dergisi "

    sloganı ile reklam veren dergi.

    hadi bir bilim ya da ilim * dergisinin böyle bir sloganla ne alakası var gudikliğini geçelim, şüphesiz ki bunun altında düşünen insan için ibret alınası bir dumur detayı vardır ;

    alttan alta müritlerinin kulağına " oğlum bak geçen sefer tam voleyi vuruyoduk rap rap sesleri ile geliyoruz dedik 28 şubat kaçtı dötümüze, çenenizi sıkı tutun koyacaz çocuğu bu sefer ! " uyarısı sızdırılmaktadır.
    2 ...
  2. 32.
  3. zaman'ın oğlu, today's zaman'ın eniştesi.*
    1 ...
  4. 31.
  5. aylık ilim irfan dergisi. dinle bilimi birleştirerek kendi çapında hipotezler kanıtlamayı, teoriler açıklamayı kendine amaç edinmiştir.yıllık üyeliğiniz yılda bir kez kendinden yenilenir.başka yere taşınsanız bile derginin editörü sizi bulur dergiyi kendi eliyle getirir. hizmette sınır tanımazlar.
    1 ...
  6. 30.
  7. islami ve ilmi icerikli bir dergidir. ayni zamanda bir yerden biger yere gecen damlaciktir sizinti. sizmak eylemi bundan turmeistir, ya da o ondan turemistir.
    (bkz: ya da oyle bir sey)
    0 ...
  8. 29.
  9. elinize aldığınızda sözcüklere küfür etmeden okuyamayacağınız dergi.
    1 ...
  10. 28.
  11. hiçbir şekilde abone olmamama rağmen her ay adresime postalanan dergi. işin ilginç yanı adres benim adresim ama dergi üzerinde yazan isim başkasının. defalarca telefon ve e-mail yoluyla istemediğimi bildirmeme rağmen hala israrla göndermektedirler. benim yerime cemaatten biri ücretini ödüyormuş. *
    1 ...
  12. 27.
  13. Fetullah eğitim merkezlerinde her öğrenciye dayatmayla satılan, kapalı olmayanlara satıldıktan sonra hocaların satışları arttırması için kapalı öğrencilere 'walla x ''bile'' * * * aldı sen nasıl almazsın' deyip sırf başınızda türban olmadığı için sizi ezik konumuna düşüren dergi.
    1 ...
  14. 26.
  15. Ülkemiz güncel dergiler gibi belirli zaman aralıkları ile düzenli olarak yayınlanan * , dini içeriği fazla olan bir dergidir .

    Dinsel öğelerin yanı sıra teknolojik haberleri de konu ederler . Yalnız her teknoloji makalesinin sonunda , o makale ile ilgisi olsun olmasın o teknolojik cihaz yada gelişmeyi dinsel öğelerle insanlara sunmaktır . Yada bir hayvanı örnek alırlar . işte şu hayvanın şu özelliği vardır şu şudur falan filan . Yine makale sonunda dinsel öğelerle makaleyi sonlandırırlar . " Sizce bunların olması akla yatkın mıdır ? " " Her şey bu kadar kusursuz olabilir mi ? " tarzında ...

    Bir de makalelerde sabit bir yazı şekli vardır . Daha doğrusu eskilerden kalma , yine dini motiflerin simge aldığı , risale-i nur'larda karşılaştığımız yazı şekilleri kullanılır . Neden kullanıldığı bilinmez , ama şakirt bilinçaltını doldurmak gerekir .

    işte asıl can alıcı nokta ise bu derginin kullanım ve abone ettirme şeklidir . Genellikle cemaat evleri gençlerine bu görev verilir ve tüm tanıdıklarına bu dergiyi abone ettirmesi istenir . Sonuçta Allah rızası için dimi ... Ve insanlar zorla abone ettirilirler . Tamam bazı insanlar kendileri abone olup bu dergiyi baştan sona okurlar ama en azından benim tanıdığım çoğu abone derginin poşetli hali ile arşiv yapmıştır . Açılmamış , okunmamış ve poşetli hali ile .

    Uzun lafın kısası . Dergi dergidir . Hitap ettiği kitle bellidir .
    2 ...
  16. 25.
  17. dergilerinin ismi bile manidar fethullahçı dergisi. ne de olsa sızıyorlar.
    1 ...
  18. 24.
  19. aylık tirajı 835.000 olan fethullah gülen yanlısı dergi. cemaat ortamlarının tübitak dergisi olarak tanımlanabilir. her bilimsel olayı dine dayandırmak gibi ulvi bir amacı vardır.
    3 ...
  20. 23.
  21. fem dersanelerinde, onlara biraz yatkınsanız hemen size verirler. önce para isterler, yok derseniz '' canın sağolsun '' derler.

    (bkz: ben bunu gördüm) *
    0 ...
  22. 22.
  23. ilk sayısı 1979 yılının şubat ayında çıkan ve kapağına koyduğu 'ağlayan çocuk' resmiyle o dönem kahvelerde, dolmuşlarda ve evlerde o fotoğrafın yaygınlaşmasını sağlamış dergi. ayrıca söz konusu fotoğraf avrupa yakası'nda burhan karakterinin evinde asılı olan ve burhan'ın 'çiko' adını verip ara sıra dertlerini döktüğü fotoğraftır.
    2 ...
  24. 21.
  25. allah x canlısını öyle üstün özelliklerle yaratmış böyle muhteşem olmuş diyerek allahın büyüklüünü her bilimsel konu üzerine yapıştıran bunu anlatmak için araya iki kelam bilimsel kelime koyan türü anlasilamamis dergi. zira bu dergiyi her ay almaya gerek yoktur sürekli kendini tekrarlar reklamlar1ndan takip edilebilen diziler gibidir bir sayısını almanız yeterlidir.
    1 ...
  26. 20.
  27. okurlarının tek amacının bilimi allah'a ulaşmak olarak anladıkları ortadadır. Zaten Allah'ı mutlak bir biçimde kabul etmiş bir bünyenin neden Allah'ın kanıtı için bilimi kullandığı ise gariptir. Sanki Allah'ın varlığından şüphe duyuluyormuşçasına, ben daha çok bilim yapmalıyım Allah burada, ahan da şurada, sineğin midesi, gülün yaprağı, eşeğin daşşağı mücizesi arar bilemiyorum. Zira bu hans von aiberg ile başlayan manyaklığın sonu nereye gide onu da bilmiyorum.
    5 ...
  28. 19.
  29. bir arkadaş: -seni sızıntıya abone yapalım gardeşş.
    ben : -vaktim yok okumaya, boşver.
    bir arkadaş: -ya kim okuyoki? maksat hayır işlemek.
    ben : -oha!!!

    diyaloğuna sebep olan, eline alıpta bir kere okuyanların gerçekten şaşırdığı, sadece hayra vesile olması amacıyla çıkarılamayacağı üzülerek farkedilen fakat nur cemaati nin insanların cahilliğinden faydalanıp zorla kakalamaya çalıştığı dergidir.

    (bkz: zaman gazetesi)
    4 ...
  30. 18.
  31. yazı karakterinden kaybeden dergidir. ne o öyle debdebeli "sızıntı" yazısı.
    0 ...
  32. 17.
  33. 30. yılına girmiş. * tirajı gayet yüksek aylık ilim, kültür dergisi.
    5 ...
  34. 16.
  35. 15.
  36. mottosu; ''hoşgörü dergisi sızıntı'' maskotu ise bildiğin çikodur.
    1 ...
  37. 14.
  38. kapakta ki sızıntı yazım şeklinde tersten yada ışığa doğru okunduğunda başka anlamlar çıktığı rivayet edilen dergi.
    0 ...
  39. 13.
  40. umut sarıkaya'nın bir karikatüründe 'en çok fotoşop kullanan dergi' ödülü verdiği dergi. ayrıca
    - seni sızıntı'ya abone yapalım mı?
    2 ...
  41. 12.
  42. "islam'ın temelinde Allah'ın kanunları vardır. Bu kutsal kanunlar, üzerinde çalışılabilecek, uygulamalara konu edilebilecek ve tutarlı temellere dayanan, Allah konusunda ruhen hazır ve doğru bir anlayışa sahip kişilerce gerçek olarak sunulabilecek kanunlardır.

    Kültürel bilim* bilimdir; üzerinde çalışılabilecek ve incelenebilecek şekilde birikim ve gerçeklerin bir ürünüdür. Varlığın, varlığın Allah ve onun sonsuzluğu ile olan ilişkisinin doğasını ve temelini açıklayıp ortaya koyar. Tüm insani kuramlardan, fikirlerden, inançlardan, salt dini itikatten ve dogmalardan farklıdır ve sadece bilimin, ruhi olarak da kabul edilebilir halini kabul eder."

    (bkz: christian science)
    4 ...
  43. 11.
  44. bir bütünün kaçak yaptığını, bir yerde bütünlüğün sekteye uğradığını anlatır.borusal bir karşıt eylemdir ayrıca..sızmadır ve akli selim bir bünye bu sızıntıyı basit bir keçeyle kapatabilecek zekaya sahiptir.. keçe muhteviyatı ise size kalmıştır.. akli selimliğe..
    1 ...
  45. 10.
  46. yakın zamanda elime geçen aylık ilim-kültür dergisi.

    geçen gün bir yandan scientific american, popular science gibi emperyalist yayınlarının internet sitelerine ne var? ne yok? gibisinden bakarken bir yandan da ülkemizden bu alanda bilim ve teknik dışında kaliteli yayın çıkmadı, onunda popüler tarafı pek gelişmiş değil geyiğini yeniden ısıtıyordum ki ben daha sözümü bitirmeden arkadaş çekmecesinden çıkarttığı sızıntı dergisini yüzüme çarptı.

    ilk başta sinirlensem de dergiyi biraz incelediğimde arkadaşımın ne kadar haklı olduğunu benim ise nasıl bir gaflet ve dalalet çukurunda debelenmekte olduğumu anlamam çok zaman almadı.

    neyse, geyiği bir tarafa bırakalım.
    popüler bilim dergisi desem değil, din dergisi desem değil. acayip, türler üstü bir durumu var.

    dergi elli sayfa ama içinde yok yok! coğrafya, botanik, psikoloji, tarih, fizik, jeoloji, biyoloji, tıp, zooloji ne ararsan.

    'power point kullanmayı biliyorum' manasına gelen simgeler, fontlar bunda da bol bol kullanılmış ama ara ara bazı çizimler göze çarpıyor ki bunları yapanlar direkt frp alemine geçmeli ve islami usullere uygun bir setting yapımına başlamalıdırlar.

    dergide kullanılan dil de bir acayip (osmanlıca kelimelerden bahsetmiyorum). sözde bilimsel bir şeylerden bahsediliyor ancak kullanılan kelimeler: mucize, bilinmeyenler, gizem, şaşırtıcı, büyüleyici, vs. vs.

    hesapta bilimsel bir çalışmanın sonuçları bizimle paylaşılıyor ancak yazıyı okuduğumda o konu ile ilgili -bir kaç bilgi kırıntısı dışında- hiçbir şey öğrenemiyorum. yanlızca kafamda "ey yumurtaya can veren allahim, sen nelere kadirsin!" türü şaşkınlık belirten bir ifade çağrışıyor.

    bir de dergideki yazılarda belli bir kalıp var ve konu ne olursa olsun bu kalıp bozulmuyor.
    rastgele bir örnek verirsek:

    başlık: "Proteinler Nasıl Kalıplanıyor?"
    (sayfa göz alıcı. bir yandan dna sarmalları boydan boya geçiyor, bir yanda atom modelleri ışıldıyor.)

    başlığın hemen üsütünde bir vecize: "Bedene ait hastalıklarda, tabibin tavsiyeleri esas alınması gerektiği gibi mânevî rahatsızlıklarda da bir kâmil mürşidin öğütlerini tutmaya ihtiyaç vardır." *

    "Her bir moleküler makine, sebepler plânında üstlenmiş olduğu fonksiyonu yerine getirebilecek hususiyetlerde yaratılmıştır."

    ...

    "Her biri bir devleti andıran hücre içi yapılanma ve işleyiş, akıllara durgunluk verecek kadar ince hesaplar üzerine kurulmuştur. Hücre içi makinelerin ince bir plân, program ve ölçüyü gerektiren bu fevkalâde mimarileri ve çalışma prensipleri, günümüz bilim dünyasının revaçta olan araştırma konularındandır."

    ...

    "Proteinlerin bir an için akıllı ve şuurlu olduğunu farzedelim: Bir protein saniyede kendi başına 100 milyar farklı katlanma ihtimalini deneseydi, bütün ihtimalleri değerlendirerek doğru şekle ulaşması 100 milyar yıl sürerdi. Ortalama olarak her bir hücrede 3.000-5.000 çeşit protein olduğunu kabul edersek, bir hücrenin kendi kendine veya sebeplerle tesadüfen inşa edilmesi ve pürüzsüz şekilde fonksiyonlarını sürdürebilmesinin ne kadar imkân dışı olduğu açıkça görülecektir. Halbuki, bu hâdise, Sonsuz ilim ve Kudret Sahibi Yaratıcı'nın "kün(ol)" emriyle hücre içerisinde bir saniye veya daha kısa bir sürede gerçekleştirilmektedir."

    ...

    "Biyolojik sisteme bağlı hayatın sürdürülebilirliği, hücrelerin temel yapıtaşlarından olan proteinlerin (aslında pamuk ipliğinden milyon kez ince bir ipliğin) çok ince bir sanat ve ilimle katlanmasına bağlı, mu'cizevî bir hâdise olduğu görülmektedir. Son yıllarda bu mu'cizevî katlanmanın kendi kendine değil, çaperonlar eşliğinde gerçekleştirildiği bulunmuştur. Proteinlerin doğru şekilde katlanmasında vazifeli çaperonlar, milyarlarca katlanma ihtimali içerisinden doğru katlanmayı gerçekleştirmede proteinlere yardımcı oldukları gösterilmiştir. Proteinleri bu kadar kısa sürede "Kün (ol)" emriyle katlayan "Sonsuz ilim ve Kudret Sahibi" sebepler ve imtihanlar dünyasında bu mu'cizevî hâdiseye de çaperon isimli molekülleri perde kılarak, kudret ve azametini gizlemiştir. Önümüzdeki yıllarda geliştirilecek yeni teori ve model mekanizmalarla ve yeni keşfedilecek moleküllerle, proteinlerin katlanması bugünkünden daha da iyi açıklanabilecektir. Ancak tespit edilen ve ortaya konan mekanizmalar ve sebepler, bir şeyin olmasını dilediğinde buyruğu "Ol!" demekten ibaret olan Kudret-i Ezelî'nin izzetine perdedâr olmaktan öteye geçemeyecektir. Doğumundan itibaren insanı, her an her hücresinde molekül molekül yeniden inşa eden bir Kudret eli olduğu gerçeğini değiştiremeyecektir."

    aynı kalıp ile bir başlık sallayalım:

    başlık: "mikroişlemci teknolojileri ve harddisklerin bilinmeyen dünyası."

    başlığın hemen üstünde: "nasıl ki insan beyninin yüzde biri bile edemeyen bilgisayarları yapan birileri vardır. şüphesiz ki insan da rastgele oluşmamıştır."

    dediğim gibi konu, vaka ne olursa olsun bu kalıp değişmiyor. önce bilimsel bir şeyler söyleniyor(ki sonuçta her şey aynı yere bağlandığı için ne söylendiği de pek önemli değil) sonra bunun din ile baglantısı kurulup "işte kanıt, işte gerçekler. hepsi kör gözlerin görmesini bekliyor!" tadında dinin sağlaması yapılmaya çalışılıyor.

    ancak bilim ile dinin böylesi bir iç içeliğinin mantıksal bir handikapı var.
    bilimsel bilgi deneyler, gözlemler sonucunda edinilen bir bilgidir ve her an çürüme ihtimali vardır. teolojik bilgi ise imana dayalıdır ve yadsımak, çürütmek gibi bir imkan yoktur. tamamen inançla alakalıdır ve inancın olduğu yerde geçerli olmadığı yerde geçersizdir.

    bu yüzden bu ikilinin oluşturduğu olasılık ağacının dallarının bir tarafı tamamen budalıdır. yani bilim dinsel bilgiyi doğruladığı sürece kabul edilebilirdir ancak arada bir uyumsuzluk çıktığı an bilimsel değil dinsel bilgi doğru kabul edilir. ayrıca dinsel bilgi zaten yadsınamaz olduğu ve bütün evreni kendi tarzı ile açıkladığı için bilimin alanı sadece dinin önceden söylediklerini kanıtlamaya(kanıtlamaya da değil sağlamaya) indirgenmiş olur ki buna zaten bilim denmez.

    sonuç olarak din ile bilim işleri birbirinden ayrılmalıdır çünkü bu haliyle olası bir çatışmada sırtınızı döneceğiniz yer bilimdir.
    10 ...
  47. 9.
  48. zaman gazetesinin dergiye dönüştürülmüş hali olup içerik olarak pek de okunası bir dergi değildir. ama abonesi çoktur ayrı konu.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük