“Dinleyin Sürüngenler! Sizler özel değilsiniz, sizler güzel ya da eşi benzeri olmayan kar tanesi de değilsiniz, sizler işiniz değilsiniz, sizler paranız kadar değilsiniz, bindiğiniz araba değilsiniz, kredi kartlarınızın limiti değilsiniz, sizler iç çamaşırı değilsiniz, sizler herkes gibi çürüyen birer organik maddesiniz! Bizler bu dünyanın şarkı söyleyip dans eden pislikleriyiz! Hepimiz aynı pisliğin lacivertleriyiz! “
insan kendi anlamsız varlığına ne diye olmadik değerler yüklemek peşinde koşar ki? Ve bunu hep kolayından, ucuzundan elde etmek isterler o genç kadınlar ve adamlar.
Yol uzun, zamanı iyi değerlendirmek şart. Kendi varlıģından biraz olsun sıyrılıp insan kendine yatırım yapmalı. Bu uzun vadede tatmin edebilir.
Zaten baştan beri sıradanız doğduk yakışıyoruz şansa yarın da bir ihtimal yaşayabiliriz ama öleceğiz her ınsan gibi ,kısır döngünün içindeyiz yani bir başka deyişle sıradan olduğunu düşünüyorsan sıradansın önemli olduğunu düşünüyorsan önemlisin,lakin ölüm yakın öleceğini düşündüğünde sen de artık sıradan bir insansın..
aslında her insan özeldir ama bir o kadar da sıradandır benim hayatımda yerin yoksa sıradan bir insansın bana göre; aynı şey benim için de geçerli tabi. benim dünyada yaşadığımın farkında bile olmayan insanlar için gayet sıradan birisiyim hatta önemsizim. bu sizin için de geçerli gençler. uyanın artık.
çocukken, uyumadan önce kurduğun sonsuz hayalin bir bir kırıldığı o andır. ne bir kahraman olabilmişsindir ne de dünyadaki tüm kötülüğe dur diyebilmişsindir. iz bırakacak hiçbir şey de yapmamış-yapamamışsındır aynı zamanda. bir yerden başka bir yere yürümüşsündür herkes gibi...
Insanı manevi olarak hakikaten rahatlatan, kendi kendine vurulmuş zincirleri kırdırtan mükemmel olay. Tabiki her birimiz birbirimizden farklıyız. Düşünceler, duygular, tecrübeler zaten aynı olamaz. Robot değiliz biz insanız. Ama her şeyin özünde et ve kemikten yaratılmış, topraktan gelip toprağa gidecek olanlar da yine biziz. Kendimizi farklı ve olağanın üzerinde görerek ancak yalnızlaştırırız. Ne gereği var?
Herkes kendine göre farklı olduğunu dile getirir. Peki, bu farklılığı ispat edebilmiş olmak gerekmez mi?
Sıradan hayatlarımız, birbirine benzeyen bi sürü insan ve farkindaysak da çoğu aynı olan dertlerimiz..
Ne zaman bitecek ki bu kibrimiz?
hem iyi hem de kötüdür.
Sıradan biri olduğunu kabul etmek; kibirlenmeyi, kabarmayı, aşırı hayalperestliği ve şişirilmiş özgüveni azaltır, insanı alçakgönüllü yapar. Bu düşünceyi körükleyecek tahminler yürütmek ise bunu körükler.
Sıradan biri olduğunu kabul etmek; yaratıcılığı, özgün düşünmeyi ve risk almayı azaltır, insanı çekingen yapar.
Kısaca sıradan olduğunu kabul etmenin tek yönlü bir sonucu yoktur.
Her zaman sıradan bir insan olmadığımı düşünerek yaşadım. Bilmiyorum sanki bana hep gün gelecek yıldızım parlayacak ve sıradan olmaktan uzaklaşmayı başaracağım gibi geliyor. Umarım hayal olarak kalmazlar çünkü büyük hedeflerim var.
Başarırsam bayanonim başardı deyip gurur duyarsınız belki.