görünüşte doğrudur. o notların en az %30'u yalakalıktan gelir.kızlar her ders bitimi hocanın başına üşüşürler. bu manzarayı görmeyen yoktur. erkek ise ders biter iş biter kafasındadır. dolayısıyla kız kısmı bu 'ders bitimi yalakalığı' ile daima öndedir. ama gerçek hayatta böyle olmamaktadır ne hikmetse. hiçbir hatçe teyzenin dişe dokunur bi katkısı yoktur bilime, sanata.
genelde falan değil, istisnasız böyledir. en ön sırada oturup sürekli not tutarlar. sınavdan dokuz aldıklarında, kendilerine sanki ailelerinin bir uçak kazasında öldüğü söylenmiş gibi bunalıma girip ağlamaya başlarlar. ortalaması beşi altıyı geçmeyen sizin benim gibi normal insanlar onlar için yok hükmündedir. üniversite sınavında anlaşılmaz bir biçimde vasat bölümleri kazanmaları ile ün yapmışlardır.
bu daha çok ortaokul ve lise yılları için geçerlidir sanki. o yıllarda ergen erkeklerin aklı daha çok kızlarda olduğundan,normal sayılan durumdur. daha sonra bazı şeylerin tadını alınca geçer.
siktiri boktan bir şeydir. erkeklerin bazı şeyleri kazanmak için bütün beyinlerini bir iş üzerine odaklamak konusunda, kadınlardan daha zayıf olduğunun göstergesidir.
yeni bir kız-erkek polemiğine neden olacak önermedir. üniversiteye kadar olan olur, bayrağı kapan kapar, olmadı üniversite 2. sınıftan sonra böyle bir problem kalmaz ortada çünkü herkes aynı telden çalamaya başlar.
dikkat edin sınıfta bir çok çalışkan kız vardır. sınıftaki kızların başarı oranı erkeklere göre kat be kat yüksektir. ama 1. yüzde 99 erkektir. enteresan...
pek yakında önemini yitirecek olan önermedir, zira ilerlediğimiz yolda kızlar tamamen ayrı okula, erkekler ayrı okula gitmeye başlayacaklardır. dolayısıyla da kızların sınıflarında en çalışkan da yine bir kız olacaktır.
hiç kadın filozof olmamasıyla çelişen durum.
demek ki kızların ilgi alanları farklıymış ne kadar okursa okusun erkeğini rahat ettirmek onun görevi olduğundan ve bir yazarla düşünce paylaşımı sonucu.
her başarılı erkeğin arkasında bir kadın var diyor ve olayı tatlıya bağlıyorum.
yalnız o eksi vereni gördüm.
