bugün

Toplum içinde diğer insanlarla eşit şartlarda yaşamadığı düşünülen belli kesimlere bazı imtiyazlar tanıyarak destekleme.
artı işaretli sayıları eşitliğin sol tarafında toplamak.
(bkz: ırk ayrımı)
ayrımcılık ayrımcılıktır.esas olan pozitifte olsa ayrımcılık yapılmasını gerektirmeyecek her anlamda eşitliktir.
abd'li şirketlerin en büyük sorunu. zenci ve kadın olduğu için aptal olduğu halde kovulamaz, kıdem alırlar, kıdemli oldukları için mecburen promote edilirler, başa bela olurlar. mecburen kafası çalışan, işten anlayan asistanları olur. durduk yere koca zenci kıçları kalktıkça kalkar. evlenip işten ayrıldıklarında ona bağlı çalışan diğer ülke şubelerinde şampanyalar patlar. (ida martin bunu okuyorsan, topsun kzm)
doğuştan sahip olunan özelliklerin farklılığından kaynaklanan ayrımcılığın, dışsallaştırıcı etkisinin bir nebze olsun azaltmak için uygulanan, "kötüye değil, iyiye çeken" ayrımcılık.

değiştiremeyecekleri özellikleri sebebiyle dışlanan birey ya da toplulukların, bu durumlarının hafifletilmesi ya da tamamen ortadan kaldırılabilmesi amacıyla, mağduriyetlerinin kökenleri konusunda yeni haklar verilmesi şeklinde bir çözüm yolu izlenir.

en sık karşılaşılan pozitif ayrımcılık kadın'lara uygulanan ayrımcılıktır.

70'lerden önce, daha önce üretici ve tüketici gücün neredeyse hiç bir kademesinde yer almayan kadının, istihdam edilmeye başlanması kuşkusuz kadının kendisine öteden beri toplum tarafından verilmiş görevleri yerine getiremez hale gelmesi sonucunu ortaya çıkarttı. erkek ile kadın arasındaki fizyolojik ve biyolojik farkları kadın lehine çözmek de bu sorunun tek kurtuluş yolu olarak, "pozitif ayrımcılık" şeklinde tanımlandı.

(bkz: tanımlama sevdası)

doğu insanı ise tüm bunlardan farklı olarak, kadının dizüstünde durması gerektiğini bildiğinden çalıştırılmasına karşı çıktı. fakat derler ya, teknoloji ve o güzelim, arsız, çalışkan ve bıdır bıdır kediler yüzünden çok da karşı koyamadı. elinde bebesi, "kapıyı çekip giden" güzeller var ya, onları diyorum.
"ayrımcılığın pozitifi mi olurmuş?" düşüncesi ilk başta mantıklı gelse de, mesela meclisteki kadın oranının belli bir (yüksek) seviyede tutulması gibi önemli konlarda faydalı olabilir.
pozitif ayrımcılığın uygulandığı kişi veya kişilerin eksik, ezik, ya da avantajsız konumda oldukları varsayımına dayanır. kimi zaman iyi, kimi zaman kötü karşılanabilir.

- kadınların çantalarını erkeklerin taşıması,
- kadın milletvekili kotası olması,
- işyerlerinde engelli çalışan kotası olması bu duruma örnektir.

ancak konu engelliler olunca biraz daha hassas davranmak geekebilir. koltuk değnekleriyle taksiye binen bir kişiden taksici para almazsa bu kişi "niye canım, ben eksik miyim ki bana böyle bir iyilik yapıyorsun" diyerek kızabilir mesela.
bir örnekle anlatmak gerekirse; ismi lazım değil, üye olduğum bir sitede oy verme aparatı var. sitede fotoğraflarına baktığın erkek veya kadına oy verebiliyorsun. sen bir erkek veya kadına sırf zenci diye haketmediği halde(yani çirkin olduğu hale) on puan verirsen, işte bu pozitif ayrımcılık olur.
eğer hem erkek hemde zenci birine hak etmediği halde(yani çirkin olduğu halde) on puan verirsen, sende gizli ibnelik var demektir. verilen ikinci örneğin pozitif ayrımcılıkla bir ilgisi yoktur sadece uyarma amaçlıdır. benden söylemesi. *
bir çok kadının milletvekili olmak için başvurduğu yöntem.
kadın sorunu bahsinde pozitif ayrımcılık gerekli degildir.turkiye de kadın
sorunu kişilik hakları sorununun bir parcasıdır.turkiye de hukuk sistemi
bireyi korumayı merkeze koymadıgı icin zayıf olan ezilir.bu kadın olabilir,
cocuk olabilir,erkek olabilir.hukukun olmadıgı bir ortamda zayıf olan ezildigi
icin o da kendinden zayıfı ezmeye kalkar.doguda birey kulturu olmadıgı icin
bu durum hukuk sistemine de yansıyor.dahası sokakta da boyle bir talep
olusmuyor,siyasi bir hareket haline donusmuyor.

halbuki hukuk sistemi devleti korumak yerine bireyi-vatandası korumayı hedeflese
cok daha saglıklı-guclu bir ulkede yasardık.
pozitivizm karşıtlarının karşı olduğu durum.
bir de ayrımcılık tezi savunularak reddedilir. kendi yaptıkları binlerce ayrımcılığa engel olmaması için. bir bilgili yerine bir cahili getirmek ayrımcılık değildir. fakat bilgili olan kadınsa bu bir haksızlık denir. (bkz: kısır döngü)
günümüzde pozitif ayrımcılık kavramı, yasalarla şekillenmekle beraber sosyal bilincin gelişmesiyle beraber daha çok benimsenmiştir. eğitimde fırsat eşitliği, pozitif ayrımcılığa gerek kalmadan ayrımcılığın engellenmesinin tek yolu olarak karşımıza çıkar ve bilincin gelişmesiyle eğitime verilen önem artmıştır. ülkemizde de engellilerin ve kız çocuklarının eğitimine verilen önem uzun vadede pozitif ayrımcılık uygulamalarına katkı sağlar. insanların fırsatları olmadığı için ortaya çıkaramadıkları potansiyeli kullanılır kılar. azınlık grupların etkili pozisyonlara gelmesi, ortamın herkes için daha da adaletli olmasını sağlayabilir.
özellikle kadın erkek ayrımcılığının ortadan kaldırılması için yapılması gereken ayrımcılıktır.
sözlüklerde sıkça karşılaşılan ayrımcılık. neredeyse tüm kötü davranışların türklere özgü olduğu iddialarına tepki gösterilmemesine rağmen azınlıklarca ** icra edilen kötü davranışlar dile getirildiğinde ortalık karışır, sözlük semalarında faşizme karşı omuz omuza nidaları yükselir.
yalnızca dezavantajlı gruplara mensup bireylere verilen ekstra haklardır.
genelde azınlık kesimi yüceltme, yüceltme olmasa da onlar tarafından yapılan hataları görmezden gelme, şeklinde yapılır. azınlık olan ırk-din-cinsiyet mensubu kişilere daha nazik davranılır, eleman çıkartırken bunlara pek dokunulmaz vs. sebebi de malumdur; tazminat davası ve/veya pr facialarıyla karşı karşıya kalmamak.
milli eğitim bakanlığının teknik eğitim fakültesi mezunu öğretmen adayları için uygulayacağını söyleyip uygulamadığı sözlerin tutulmadığıdır.yazıklar olsundur.
eşitlik ilkesine aykırıdır.

haaa, bana sorarsanız insanlar zaten eşit değil denktir. gelin gelelim ota böceğe "pozitif ayrımcılık" bahanesinin arkasına sığınarak kıyak geçilmemeli.
avrupa birliği yasalarında bile olan, kadın zaten erkekten zayıf onu kırmadan nasıl aşağılarız diye düşünelerek bulunduğunu düşündüğüm saçma sapan uygulama.ayrımcılık. ayrımcılık. ayrımcılık.
ayrımcılıktır. pozitifini negatifini bilmem.
kapsamında kadın olmak bulunduğu için hoşlanmadığım hede. öte yandan toplumun kadına bakış açısının ne kadar rezil olduğunu bildiğimden acaba doğru mu diye düşündüğüm höde.

kendimle çelişiyorum sözlük, çelişecek bu kadar şey varken. (çelişecek ne la!)
negatif reklamcılık adında bi reklam şirketi kurulursa gölgesinde kalıcak olan reklamcılıktır. kurulursa fikir benden çıktı alırım payımı. *
altında tamamen iyi niyet yattığı savunulsa dahi ayrımcılıktır. ne kadınlara, ne de azınlıklara imtiyaz tanımak kanımca yanlıştır. ancak şöyle de bir gerçek var ki; göz ardı edilemez.

(bkz: engelliler)
bu kavram olmasa bu kavramı anlatmak çok zor olurdu.
-bak torpil değil dostum, sen yine hakkını alıyorsun ama o daha fazla alıyor.
-torpil lan işte!