şeytani öğrencilik hayatım boyunca kınadığım öğretmendi. altı üstü bacak kadar çocuk, bu kadar hassasiyete gerek yok.
neyse, ben de öğretmenim şimdi. beşinci ayımda cok şükür ben de ağlayarak çıktım sınıftan.
can-cant işliyoruz derste. ben soru soruyorum öğrenciler de i can ya da i cant diye cevap verip, eylemi deniyor. sol elinle doktor çizebilir misin, bi kaşını kaldirabilir misin gibi sorular var.
bi tanesine otuz saniye gülebilir misin diye sordum. kız gülmeye başladı. güldü. o güldükçe ben güldüm. on saniye, otuz saniye, bir dakika. psikopat gibi yok yere gülüyoruz. sinirimiz bozuldu. en son sandalyede oturamaz hale geldim gülmekten, katildım. gözlerimden yaşlar boşandı. attım kendimi sınıftan. sınıfın kapisinda oturup karnım çatlayana kadar güldüm sakinleştim derse geri girdim.