sıkıntı diye bir şey yoktur. ümitsizlik vardır. takılma rahatına bak. kredi kartını boşalt git altın al. asgari tutarı öde hatta iki üç ay ödeme sonra altını sat ama asgari öde. al sana ekşın işte. bak günler ne güzel geçiyor.
kendi deneyimlerimden olusan kendimce yorumumu paylasacam sikinti diye bisey yok aslinda korku ve heycan basmasi var.aslinda yarin yapacagin zevk aldigin bir isi dusunerekte uykusuz kalabilirsin ama bedensel belirti vermezken yarin cikacak bir tahlilinin sonucu girilen sikinti snde bagzi bedensel belirtiler verebilir.veya yarin sevgilinle bulusacan heycan sikintisi duyarsan gene ayni yani burda benm gorusum sorun sikintida degil yasadiin sikintinin snde heycan veya korku uyandirip uyandirmamasinda.
kendi deneyimlerimden olusan kendimce yorumumu paylasacam sikinti diye bisey yok aslinda korku ve heycan basmasi var.aslinda yarin yapacagin zevk aldigin bir isi dusunerekte uykusuz kalabilirsin ama bedensel belirti vermezken yarin cikacak bir tahlilinin sonucu girilen sikinti snde bagzi bedensel belirtiler verebilir.veya yarin sevgilinle bulusacan heycan sikintisi duyarsan gene ayni yani burda benm gorusum sorun sikintida degil yasadiin sikintinin snde heycan veya korku uyandirip uyandirmamasinda.
“Sıkıntı, insan varlığının ayırdedici bir ruh hâli olarak görülür. Sıkıntı, mahiyeti icabı ‘sübjektif-enfüsî’dir ve bu sebeble korku ile bir tutulmalıdır. Bir eşya yahut bir şahıs korkunun sebebi olabilir; fakat sıkıntının müşahhas bir sebebi yoktur; insanın sınırlılığını ve yoklukla yüzyüze bulunduğunu ifşa eder.”
üstünde fazla durulmaması gereken olgu. çünkü insan sıkıntıları düşündükçe, o sıkıntılara sebep olan olaylar akla gelir. ardından kişi onları da inceler ve sonunda sıkıntısı artar da artar. olaylar insanın başına bir kere gelir ancak insan onu alır bir sürece çevirir ve sonunda belki de altından kalkamaz.