Şuan da sevdiğin kızla beraber olmak varken korkak olduğum için beraber olamam. Hayat akıp gittiği için kaderin bizi birbirimizden çok farkli yerlere itmesine ramak kalmasını bilmek.
hayatı hangimiz yakalamış ki? hangimiz bu kadar hızlı giden zamana dur diyebilmiş? hangimiz hayatın kolundan tutup, dur! diyebilmiş?
belki hayatı yakalayak kadar hızlı olamadık ama, hayatın içinde kaybolup gidecek, umutlarımızı kaybedecek, hayallerimizi satacak kadarda yavaş olmadık. hatalar yaptık, hatalarımızdan dersler çıkardık ve en önemliside hatalarımızla mutlu olduk. zaten bizi biz yapan da hatalarımız değil mi?
akabinde uyuyamamak sorununu beraberinde getirir. Uykun gelir gözlerin yaşarır uyuyamazsın. Bişeyler düşünüyor gibisindir ama hiçbişey düşünmezsin. Bekliyosunuz sanki bişeyleri ama hiçbir fikriniz olmadan öylece durur birkaç dakika sonra aptalca şeylerle oyanalıp gözlerinizi kapatırsınız.
10 saat iş + 1 saat yol + 7 saat uyku + yemek, duş, tuvalet vs 2 saat = 20 saat, düş 24'ten kaldı sana 4 saat. kaçar tabi lan o hayat. zaman mı var yakalayacak.
borges'in şu şiirini kulağa küpe yapmak iyi gelebilir:
Eger,yenıden başlayabilseydim yaşamaya,
ikincisinde daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz,sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadıgım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doguşu izler,
Daha çok dağa tırmanır,daha çok nehirde yüzerdim.
Görmedigim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım.
Yeniden başlayabilseydim eger,yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. yaşam budur zaten.
Anlar,sadece anlar.Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında su,şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eger,hiçbir şey taşımazdım.
Eger yeniden başlayabilseydim,
ilkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder,güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım,bir şansım olsaydı eger.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorumn...
ÖLÜYORUM....
Bulunulan ana odaklanamamakla ilgili Bi problemdir.
Şimdi şurda şöyle olsaydımla başlayan düşüncelerle meşgul olmaya başlarsınız. Bu da mutlu olmayı zorlaştıracaktır.
10 aydır 2 dağın arasında baraj yapımıyla uğraşıyoruz. 6.5 aydır izin yapmadım içeride 33 gün iznim birikti. Dışarı da bir hayat var her ne kadar kötü de olsa o hayatı iyi kötü insanlar yaşıyor. Ailesiyle sevdikleriyle kısıtlı bir şekilde de olsa vakit geçiriyor ve yaşıyor. Cidden acayip derece de bunaldim hayatımı bu 2 dağın arasında curutuyormus gibi hissetmeye başladım. Dışarıda hayatı yaşıyorlar bende burada izole fanusta bir hayat yasıyormuşum gibi geliyor. Herkes mutlu amk bir tek ben böyle yaşıyorum.
Yaşıtlarınızın iyi kötü hayatlarında bir şeylerin çoğunlukla iyi şeylerin gerçekleştiğini gördükçe, dank eden bir histir bu. Sabah içinize bir yük çöker, olduğunuz yere gömülür gibi hissedersiniz. Tutunacak bir şeyler bulmaya çalışırsınız, ne yaptım bir aşama kaydettim mi, verdiğim kadar aldım mı, zararda mıyım kârda mı, zararın neresinden dönsem kâr mı... Gibi gibi şeyler. Herkes mutlaka yaşamıştır bunu ama gerçekten insanı dibe çeken en yoğun duygulardan biridir bence bu illet.
Sağda solda okuyoruz, kendinize odaklanın bir önceki günden daha iyi olun asla vazgeçmeyin vs. Bakalım sözlük bekleyelim ne olacak...