bugün

gece çöken ani hüzünün asıl sebebi.

eve gelip yalnız hissetmenin asıl sebebi.

facebook' a sürekli bakmanın asıl sebebi.

eski sevgilinin kimle naptığını düşünüyor olmanın asıl sebebi.

en yakın arkadaşla sürekli hayatı çekiştirmenin asıl sebebi.

sarhoş olup unutmaya çalışmanın asıl sebebi.

eğlenen tüm kızların orospu, erkeklerin piç olduğunu düşünmenin asıl sebebi.

telefonunda mesaj var mı diye kontrol etmenin asıl sebebi.

birinin sizi yakalayıp tutmasını, hayatı birlikte kaçırmak istemenin asıl sebebi.
herkesin neşeli olduğunu ve hayattan zevk aldığını görünce,birçok kişinin sevdiği yakın arkadaşlarıyla bir şeyler yapma çabalarında bulunduğunu görünce, sevgililerin aşkı doyasıya ,çevrelerindekini kıskandıra kıskandıra yaşadıklarını görünce,herkesin dertlerini unutmuş bir şekilde sevdikleriyle beraber bir şeyler yaptığını görünce içe sık sık dolan histir, can sıkar, iç bunaltır, kafa yordurur, kalp karartır. *
(bkz: bu da mı gol değil)
her hava kararmaya başladığında yine bir şey yapamadan günün bitimini görme hissidir.*
hep bir yanlış yapma korkusu; biraz cesaret fazlası değil...ürkütmeden elle tutulmuyor ki hayat, yaşamak lazım; ama biraz yakınlaşıverince de korkup kaçıyor işte ellerinizden...otobüsü kaçırmak gibi değil, yenisi gelmeyecek çünkü; bu bile bile son treni kaçırmak olsa gerek her gün...
berbat bi duygudur.devamlı olarak kendini resetlemek zorunda kalırsın.herşeyden uzaklaşmış hissedersin.sanki yaşamak için bi amacın kalmamış gibi gelir.

(bkz: çok dertleyim be sözlük)
vize ve final çalışırken hissedilen duygudur.dışarıda bir hayat vardır ve siz evde oturup zorla bir iki saat fotokopilerin arasında boğuşursunuz.üzücü üzücü çok üzücü...
erken kalkıp gece 2'e kadar çalışman 4 de evine gidip uyuman haftanın sadece bir günü yakalabilmen o hayatı o da eğer şanslıysan (!) sefa pezevengi olma isteğinin içinde büyümesi, istekleri kürtajla aldırma düşüncesi ve sadece düşünce balonlarından ibaret olması. * *
bu tür video ve görüntülere geldikçe daha bir yoğun hissedilen duygudur. http://www.youtube.com/watch?v=hkgpfwoiopa
(bkz: televizyon izlemek)
siz ödev yapıp sınava çalışırken arkadaşlarınızın gezmesi. sonrada utanmadan gelip kopya istemesi veya ödevleri aynen geçirmesi hayatı kaçırıyormuşum gibi hissettiriyor bana.
Zamanın ne kadar hızlı akıp gittiğinin hissedilmeye başlanıldığı zaman diliminde sık sık düşünülen şeydir. iki arada bir derede kaldığını hisseder insan. Dolu dolu yaşanamamış geçip gitmiş zamanın esefle anıldığı, geleceğe yönelik telaşların ivme kazandığı, bencilliğin arttığı süreçteki ruh hali.
yapman gereken şeyleri bi türlü yapamazsın ya ve 'yapıcam bunu evet yapıcam!' diye de kendini ha bire kandırırsın ya işte odur.
yada bağlarsın hayatını başkasının başkalarının hayatlarına ve senelerini yitirirsin sonra tekrar eder bu olay ve dersin 'buda mı gol değil be' bu durumda olabilir.
nasıl olurda bu kadar gereksiz bi insan olabildim ben dediğiniz anlardan biridir. ben şahsen size biraz uzanıp, dinlenmenizi yapamadığınız elinize yüzünüze bulaştırdığınız şeyler yerine, başarabildiklerinize odaklanmanızı sevip kaybettikleriniz yerine, sevipte bir an bile olsa yanınızda olanların verdiği mutluluğu hatırlamanızı öneririm. ama herşeyden önce; sizi yaşama bağlıyacak güzel bir temel bulun. saf temiz bir nişanlı gibi..
insanı içten içe yiyip bitiren, kanser gibi bir durumdur.
öyle bir yerde öyle şartlarda büyüyüp yetişmişsinizdir ki insanların anlık zevkler uğruna birçok şeyden fedakarlık etmesi sizi şaşırtır. oysaki sizin fedakarlık edebileceğiniz hiçbir şeyiniz yoktur.
siz hayata hiç yetişememişsinizdir ki kaçırma kaygısından kurtulasınız.
yalnızsanız her an hissettiğiniz durumdur. ne mesaj atanınız, ne arayanınız, ne de beraber vakit geçirebileceğiniz bir arkadaşınız/dostunuz vardır. sizin için günler sadece 'geçer'...
yıllardır ruh halimin karmaşasınan bahsederdim. Yok lan benim ruh halim buymuş
(bkz: sisteme sırıtmak)
hayatı ıskalamak, yetişememek, hep bir şeyleri kaçırmışlık ya da geç kalınmışlık hissi.

--spoiler--
hep sonradan gelir aklım başıma hep sonradan.
--spoiler--
hiçbir şey yapmamak, sadece üzülmek, takılı kalmak sürekli bir şeylere, geçmişe, düne, bu güne ve ıslarla üzülmeye, kahrolmaya devam etmek.
kendine zehir etmek her anı, her dakikayı. oysa ki yaşanılan her dakikanın bile özel olduğunu anlayamamak, hayatı kaçırmak, geri gelmeyeceğini bile bile ellerinden kaçırmak..
(bkz: bir asosyalin pencereden hayatı izlemesi)
fırsatları değerlendirememekten kaynaklanan durumdur. yanlış yerde yanlış zamanda karşınıza çıkıyordur ya da bu fırsatlar. isteseniz de kaçırırsınız bazı şeyleri.
hayat onun ellerinde olunca o etrafta yokken sürekli yaşadığım durum. deniz kenarında oturup balık yesem güzel bi lokantada, üstüne tatlı, bir de sigara yakıp sahili izlesem en yakın dostlarımla yine de hayatı yakalayamamış olurum.
zikir yapilmayan her an mesela.
jim carrey'nin bay evet (yes man) filmini izledikten sonra belirli aralıklarla rahatsız eden his. hissinize yenilip bişeyler yapmaya kalkışırsanız dışarı çıkıp burger kingde tavukluburger yiyip belki birde sinemaya gidersiniz bol bol para harcarsınız.