Super Mario'nun oyunda sürekli yediği mantara gerçek hayatta sinek mantarı adı veriliyor. Bu mantardan yediğinizde mikropsi adı verilen bir süreç yaşıyorsunuz, bu süreçte objeleri olduğundan daha küçük görmeye başlıyorsunuz ve bu da size etrafınızdaki objelerden daha büyükmüşsünüz hissi veriyor.
2. dünya savaşı sırasında kötü niyetli insanlar tarafından esir alınmış, senelerce deney faresi olarak kullanılmış, kendisini esir alan insanlar gittikten sonra bile tutulduğu yerde yaşamaya devam etmiş zavallı insan. aslında terkedilmiş bir yer altı sığınağında esir tutuluyor olmasına rağmen maruz kaldığı uyuşturucu maddelerin etkisiyle etrafını oyundaki gibi görür.
işte eğlence amaçlı oynadığınız oyunun karanlık yüzü budur açık ve net.
çok sayıda oyuna sahip ve eski oyun karakterlerinden birisi.
hala yenisi çıkmaya devam ediyor, iyi de satıyor.*
yeni oyunlarının çoğu nintendo'nun oyun konsolu olan nintendo switch'e çıkış yapmaktadır.
dolayısı ile ülkemizde yeni oyunlarına erişmek oldukça güçtür.
hem konsol 300 euro hem oyunlar 50 euro olunca, güzel vergiler de gelince, üstüne nintendo'nun türkiye'de resmi olarak satış yapmaması sonucu imkansıza yakındır. *
mantarı yiyip yiyip, kafası olunca herkesi ezen iki tesisatçı kardeşten biri. bıyığına kurban, adam gibi adam! sevdiği kızın peşinde işi gücü bırakıp, kahramanlığa çıkmış yiğido! o değil hala ara ara her oyununu oynarım. en sevdiklerim de super mario 3 ve super mario world. odyssey ve new mario bros u'ya da bayılıyorum ama eskilerin tadı bir başka tabi.
bu başlığı görünce boş boş konuşanların bile aklına tek bir isim geliyor. o yüzden balon forvetlere sahip renkli takım taraftarının ne dediğinin bir önemi pek yok.
Yether artık yether.
Öldürdükten sonra iki boru arasında hızlıca gidip gelen kaplumbağadan kaçmaktan,
Can mantarını boşluğa düşürmemek için kafa patlatmaktan,
O sudan atlayan oç balıklardan kaçmaktan,
Bende insanım zallim değiştirmek için eksi yiyesim var o derece. Artı alamıyoruz bari eksi alalım.