hititlerle birlikte Türk oldukları düşünülen millettir. Bu düşünceye Atatürkte katılmış ve o zaman açılan iki bankaya bu milletlerin ismini vermiştir. (bkz: Etibank) (bkz: Sümerbank)
Sümerliler Bağdat'tan Basra Körfezine kadar sınırını belirlediğimiz Güney Mezopotamya ya yerleşmişlerdir. Onların bu coğrafyaya nereden geldikleri üzerinde bir çok görüşler ortaya atılmıştır. Bu görüşler içerinde en kayda değer olanı, onların Orta Asya dan Aral Gölü çevresinden Güney Mezopotamya ya gelmeleridir.
Bu görüşü savunan bilim adamları, Sümerlilerin dillerinin Türkçenin de içinde bulunduğu bitişken yani sondan eklemeli diller grubunda yani ural-altik olması sebebiyle Orta Asya'dan geleceklerini savunmuştur. kral listeleri ve arkeolojik kazılar sonucunda ortaya bu görüş çıkmıştır. Kazılan malzemeler dikkate alındığında MÖ 3500'de civarında Güney Mezopotamya ya geldikleri kabul edilmektedir. ancak MÖ 3300 olableceğini savunan görüşler de vardır.
Sümerlilerin Güney Mezopotamya ya hangi yolları takip ederek geldikleri henüz tespit edilmemiştir. Bazıları denizden bazı araştırmacılarda karadan gelmiş olabilecekleri tezini ortaya koymuştur. Günümüz bilgilerinin ışığında henüz onların nereden geldiklerini aydınlatabilmek pek mümkün değildir.
Sümerliler geldikleri coğrafyaya yani Güney Mezopotamya'ya kendi dillerinde KENGi yada KENGiR adını vermişlerdir. Arabistan'dan Mezopotamya ya ilk olarak gelen ve Sami bir kavim olan Akadlılar ise, ilk defa Sümer olarak adını kullanmışlardır. Sümer memleketi manasında MAT Sümer'i tabiri adını kullanmışlardır. Akadçada ve Akadçanın kuzey kolunu oluşturan Asurcada, Güney kolunu oluşturan babilcede ise Sümerliler manasında Sumeri, Sumeroiu veya Sumera tabirlerini kullanmışlardır. Bundan dolayı, Sümerler değil Sümerliler demek gerekmektedir.
Sümerliler Mezopotamya'nın kuzeyine de yerleştikten ve giderek nüfus patlaması olduğundan, şehir devletleri halinde teşkilatlanmaya başlamışlardır. Bunlardan en önemlileri: UR; URUK; LARSA; LAGAS; ERiDU; KiŞ; UMMA; NiPPUR'dur. Tarihi iyi bilinenlerden biri, URUK şehridir.
Sümer şehir devletlerinin bilinen en eski hükümdarı (ilk büyük kralı) MESiLiM'dir. Kiş şehri kralı olan Mesilim, şehir devletleri arasındaki anlaşmazlıkları ortadan kaldıran ve asayişi sağlayan kral olarak bilinmektedir. Sümer şehir devletleri arasında tarihi iyi bilinen şehirlerin biri de LAGAS'tır. Bu şehir 170 sene yöneltilmiştir ve 10 tane kralın şehrin başına geçtiği de bilinmektedir.
Sümer şehir devletlerinde rahiplerin etkisi gitgide artmıştı. Rahiplerin böyle güç kazanması sebebiyle halkta huzursuzluk meydana getirmiştir. Çünkü rahipler halka acımasız davranarak otoritelerini halk üzerinde arttırmaya çalışmıştır. Bunun üzerine başını URUKAGiNA'nın çektiği, rahiplere karşı halk ayaklanması meydana gelmiştir.
MÖ takriben 2800 yıllarında Arabistan'dan gelen kavim Mezopotamyacın kuzey ve güneyine inerek buraya yerleşen AKADLILAR epey uzun bir zaman Sümerliler'in diline, yazısına ve devlet anlayışına alıştıktan sonra, zaman içerinde nüfuslarını da arttırarak Sümerliler üzerine takriben 200 yıl süren bir hakimiyet dönemi kurMUŞTUR. MÖ 2350-2150 yılları, Akadlılar'ın Sümer ülkesine hakim oldukları yıllar olarak kabul edilmektedir. Bu dönemde Akadlı SaRGON (Hükümdar), torunu NARAMSiN zamanında Akad hakimiyeti Kuzey Mezopotamya ya kadar ulaşmıştır. Bu durum fazla sürmemiş, Akadlılar'ın içindeki karışıklıklar sebebiyle Akada hakimiyeti Sümerliler üzerinde son bulmuştur. Daha sonra takriben MÖ 2150 yıllarında Sümerliler hakimiyeti tekrar ele geçirmişlerdir. Sümer hakimiyeti MÖ 1950 yıllarına kadar devam etmiştir. Sümerliler yine faaliyetlerini sürdürmüşlerdir.
Sümerlilerin hakimiyetine takriben MÖ 1950 yıllarında ELANLILAR son vermiştir. Fakat onların kurmuş olduğu ve geliştirdikleri ve bununla bir çok devletin etkilenmesine imza attıran kültürleri, bu devletin yıkılmasından sonra da devam etmektedir.
prof. dr. gönül tekini dinledikten sonra gönül bağladığım konulardan biridir. sümerlerin tanrılarının divan edebiyatımıza yansımasını anlatmıştır. bu sümerlerin günümüzde hala içimizde yaşadığını gösterir.
g. tekin sümerce ve türkçe nin benzerliklerine pek güven duyulmaması gerektiğini ancak alimlerin sümerce ve türkçe nin uzakta olsa aynı dil grubuna ait olabileceğini anlatmıştır.
bugünkü insanlara en büyük yazılı belgeler bırakmış atalarımız. kağıt yok tabi o zamanlar * adamlar tablete, kerpiçe yazmışlar. zaten, bu kadar eski yazılı belge bırakan başka medeniyette yok gibi.
yani 6000 sene önceden biri bize bişey yazmış. *
teke tek programından.
uzay bilimcilerin varlığını 1982'de onayladıkları bir gezegeni * bundan 7 bin yıl önce tespit etmiş insanlar. e o dönemin imkanları gezegen keşfetmeye elveremeyeceğine göre akla kafalardaki cevap geliyor. evet, evet onlar. (bkz: inanna/#5963656)
çiftlerin yüzük takma geleneğini de sümerler'de başlamıştır. ayrıca yedi sayısı onlar için çok önemliymiş, haftanın yedinci gününü dinlenerek geçirirmişler.
m.ö. 4500 - 5000 yıllarında yaşamış mezopotamya kavmi ve dahi uygarlığı. ticaret, sanat, kentleşme, astronomi ve yönetim konusunda dönemin ilklerine imza atmış medeniyet olmuş bu kavim, semavi dinlere olan benzerlikleri ile dikkat çekmiştir.
özellikle uzayla bozmuş olduklarından dolayı uzaydaki bir çok yıldızı, gezegeni, tanımlanamayan cismi (ufoları) resmetmişlerdir.
hatta o dönem şartlarıyla nasıl tespit ettikleri hala muamma olan, sümerlilerin yeşil mavi ikizler diye resmettikleri mars ve venüs gezegenleri hakkında, bırakın uyduları, teleskobu daha dürbün bile icad edilmemişken verdikleri bilgiler oldukça ilginçtir.
günümüz şartlarıyla yapılan araştırmalarda gerçekten bu iki gezegenin birinin yeşil diğerinin mavi olduğu ve özellikleri bakımından (ikiz gibi) birbirlerine çok benzedikleri tespit edilmiştir.
sümer yazıtlarında geçen bir diğer şaşırtıcı olgu ise uzaylılardır. yazıtta aynen şöyle geçer;
''bize gök yüzünden iki tane öğretici geldi bunların birisinin adı anunoki, diğerinin adı kukugan'dı bize bildiklerini öğrettiler.''*
sümerlilerin bir diğer enstantaneleri ise sümer mitolojisinde, nuh tufanının birebir yaşanmış yazılmış ve geminin boyuna kadar çizilmiş ölçüler verilmiş olmasıdır. olayın baş kahramanı utnapiştim'de hz nuh'un karbon kağıda fotokopisi imajındadır.
sanat, estetik, kültür, ekonomi konularında aşmış bu kadim kavim, kavimler göçü esnasında gıcık, hoyrat, yobaz, işgalci, savaşkan sami ırkları tarafından yıkılmış ve mitolojilerinde geçen güzel mesajlar veren kutsal tanrı ve tanrıçaları bile değiştirilerek birer savaş, kötülük, tanrılarına çevrilmiştir. (bkz: nanna sin)
konuştukları dil ergatif yapıda olan insanlardır. altay dil grubu ailesinde böyle bir özellik uzaktan yakından bulunmaz, hatta ve hatta ergatif herhangi bir dilin altayik sınıflandırmasında kabul edilen dillerle en ufak bir alakasının bulunması ihtimal dahilinde bile değildir. o yüzden türkçeyle herhangi bir alakasından bahsetmek abesle iştigal olan bir dili konuşmuş olan insanlardır.
olsa olsa, en fazla çevrelerinde bulunan altayik veya uralik kavimlerden dillerine girmiş olan bir kaç kelimeden bahsedebiliriz.
dilleri türkçeyle alakalı olmayan, doğal olarak da türklerle pek bir alakasından söz edilemeyecek, muhtemelen oraya neolitik çağda yerleşmiş bir sürü halkın kaynaşmasıyla zaman içinde oradaki herkesler tarafından anlaşılabilecek, sümerce haline gelmiş dili konuşan(muhtemelen farklı tipolojik özelliklerdeki dilleri konuşan farklı kavimlerin duyduğu ihtiyaç yüzünden, bir "masabaşı" dili olduğu da düşünülmektedir bir takım filologlar tarafından) eski bir kavim. dinleri bir çok kültürü etkileyegelmiştir.
Mezopotamya'da kurulan ilk uygarlıktır. Kanallar açmışlar ve bataklıkları kurutarak tarım ve hayvancılık ile uğraşmışlardır. ilk yazılı kanunlar, ilk takvim, ilk matematik bilgileri de yine kendilerine aittir.
sümerliler türk değildir,türkler sümerlidir zira tarih sahnesinde türklerden daha eskidirler.ilk okulda tarih dersi görmüş herkes bilirki tarihin yöntemlerinden biri de kronolojidir yani sonra gelen oluşum önceki oluşumun olgusu olabilir veya birbirleriyle hiç ilişkileri yoktur.
ama türkmenlerle sümerlilerin ilişkisi bir tezden öte bir gerçekliktir.bilim adamlarının kültürler arasındaki bağları kurma yöntemlerinden biri de dil ilişkileridir sümerceyle türkçe arasında 300 den fazla olası ortak benzer kelime şimdiden tespit edilmiştir ve bilinmelidir ki sümerlilerin dili semitik veya aryan bir dil değildir türkçe gibi sondan eklemeli bir dildir.
dil benzerliğine örnekler:
DINGIR : tanrı
Tengri ,
EN-LIL, ILLIL:50, En-lil :elli(50)sayısı tanrı Enlil e verilen sayı.
Elli(50)
KURGI : belirli bir kuş
Gırğı, Garga, Gırğawul, Garlawaç...
Karga
LU-ŞAMAN-LAL: Gezici,yöre yöre dolaşan adam, derviş.
Şaman=din adamı{Eski Şamanların da dervişler gibi yöre yöre dolaştıkları bellidir}.
geçen izlediğim belgeselde uzaylılardan teknoloji yardımı aldığı söylenen uygarlık. tarih sahnesinde bir anda varoldukları, tekerleğin bulunması gibi birçok yeniliğe öncülük etmiş oldukları için uzaylılarla bağlantılı oldukları söyleniyor.
astronomi konusunda henüz 1990'lı yıllarda ancak farkına varılmış birçok bilgiden tabletlerinde bahsetmişler. resimlerinde uzaydan gelen canlıları anlatırlar.
ayrıca güneşin çevresinde bir turunu 3600 yılda bir tamamlayan bir gezegenden bahsedilir. bazı bilimadamları bu bilinmeyen gezegende bizim atalarımızın yaşadığını düşünmekte. uzaylı atalarımızın gelip zamanında (kendilerinden) hibrit bir tür (insan) yarattığını, aynı sebepten dolayı zamanımızda tanımlanan uzaylı şekillerinin insana benzediği söylenir.
m.ö. 5000 yıllarında yaşamışlardır.
