kendisini keşfetmek için üzerinde cok düşündüğüm hoca.Üniversite de okuduğumu hissettiren iibf nin nadir hocalarından.Bilgi birikimine hayranım ama öğrenciyle arasnda hep aşılamayan bi duvar var sanki dialog eksikliği, belki de böyle kendini gizemli kılıyo...kendi öğrencilik yıllarnda sürekli hocaları eleştirdiğini bunun için hocaların onu sevmediğini söylüyo ama kendisine bunun yapılmasına izin vermiyo belki de biz onun gibi öğrenci değiliz.Ama yinede süper bi şahsiyet.Ney çalar bi dönem hat sanatıyla falan ilgilendiğini söyler.derslerinde dersini almayıpta sırf hocayı dinlemeye gelen öğrencilere rastlamakta mümkün.
Sizde bi oyuncusunuz bende oyuncuyum,herşey bi oyunun parçası,diyen efsane hoca.Dersinde not almaya muaffak olamadığım için"Hocam ses kayıt cihazı getırsem olur mu?" diye sordugumda özet olarak o cihazı sana yuttururum dercesine zehir zembelek bi cevap aldığım hoca.Kızların geneli nedenını anlayamadığım bi şekilde hastadır.Uzun boyludur.
Kendısinin öğrencilik yıllarında milliyetçiliğin merkez noktasında yer aldığına dair sağlam fısıltılar dolaşmaktadır.Çok iyi hatırlıyorum,Politik sembolller konulu bir derste, Konuya yavu kaplanların ne guzel oynaştığını,pençelerının çok tatlı oldugunu,onların çiftleşmelerini daha sona ordan kızların neden oje surdugunu anlayamadığını ve en nıhayetinde denız baykal'ı eleştirerek Politik kültür konusunu bizee anlatan yüce insan.
kağıda da böle yazınca takır takır 90 aldığım ,fakültemin mihenk taşı hocalarımdan birisi
sadece ve sadece akademisyen siyasetçilere oy vermeyeceğini (erbakan, baykal vb.) bizzat söyleyen (kaldı ki o'nun sandık önünde kuyrukta oy vermek için beklediğini tasavvur etmek bile mümkün değildir) şimdiye kadar gördüğüm ve görebileceğim en değerli hocamdır. Kendisine cumhurbaşkanlığını bile pejoratif bulmaktayım. *
Uludag'ın gördüğü, biz öğrencilerin ders alma şerefine nail olduğu en baba hoca, efsane akademisyen.
ne idüğü belirsiz olmasının yanı sıra aykırı bi dolu özelliği vardır. dersini birinci sınıfta alıp ilk seferde geçen şanslı insanlardan olmak tarifsiz bir mutluluktur. her daim ali yaşar sarıbay ile green cafe'de görülebilirler. Odtü'de kitapları okutulur. kısa 2001 içer. hasta beşiktaşlıdır. tespih koleksiyonu yapar. dersine kendisinden sonra girenlere bakmaz bile, elinin tersini göstererek savuşturur onları. ney üflediği rivayet edilir. hangi siyasal düşünceyi benimsediği meçhuldur, bu minvalde hakkında tek bilinen muhafazakar olduğudur. radikal ve zaman gazetelerinde makaleleri yayınlanmıştır. öğrenciler kendisinden kısaca "ss" olarak bahsederler.
hatta hakkında şöyle bi rivayet vardır iibf'de: sınav kağıtlarını havaya atan ss, masanın üstüne düşenlere 40 üst üste gelenlere 30 geri kalanlara da 20 ve altı not verir. 30 aldığım bir sınavı sonrasında üst devrelerden bir arkadaş; "kağıdın üst üste gelmiştir olm." açıklamasaıyla beni benden almıştı, ordan biliyorum ben de..
velhasılı kelam, süleyman hoca efsanedir..
yıllar sonla gelen düzenleme: imla hataları, yeni bilgiler ekleme.
Kusuru giriş kitabı olarak okuttuğu "politik bilim perspektifi"nin ilk sınıf öğrencileri için fazlasıyla sıkı olmasıdır. Ayrıca Uludag öğrencilerinin kapasiteleri de düşük olduğundan kifayetsiz kalır.
Ukala gözükmeyi sever ama kendisinden daha papaz hocalar karşısında (mardin,kafadar, ortaylı) öylesine ezilir ki şaşmamak elde diyenin dili kopsun.
Koza han'da takılır bolca. Yahya kemal'i az çok anlamıştır.