dersleri; vücut dilini özenle kullandığı "kadim" masallar içeren uludağ üniversitesi profesörlerindendir. kendisi, kendisinin de sıkça belirttiği üzere ancak bir lise öğretmeni olabilir, öğrencilerse tabiki ancak bir domuz sürüsü. izleyicilerin asla katılamayacakları tek kişilik gösteriler vardır ya, işte dersleri bu gösterilerden farksızdır; ve tüm derslerinde gerçeğin, işe yaramaz bir gerçeklik olduğunu asla çaktırmamaya özen gösterir.
bugün sosyoloji dersinde protestanlar ile katolikler arasındaki siyasil, sosyal ve dinsel çatışmaları anlatırken konunun dönüp dolaşıp avrupa birliğine gelmesi üzerine "avrupa birliği boş bir projedir" iddiasında bulunan akabinde arka sıralardan birinin islam birliği hususundaki görüşlerini sorması üzerine hiddetli bir şekilde "islam birliği, avrupa birliğinden daha boştur" diyen pek saygıdeğer hocam.
üniversiteye hayatıma ilk başladığımda dersinde bu adam da ne diyor ya dediğim daha sonra hayranı olduğum şahsiyet bildiklerimizi olduğu gibi kabul etmememiz gerektiğini ve söyledikleriyle kendimi bulduğum değerli entellektüel. iyi bir dindar olabilmek için marx ın kapitalinin anlaması gerektiğini söylemiştir bir dersinde artık siz düşünün gerisini.
adam nasıl dumura uğratılır konusu hakkında kitap yazabilecek kişilik.elindeki koca yüzük ve kendine has stiliyle pek cok öğrencinin hayran oldugu türkiyenin ender entellektüellerindendir.
belçikayla aramızda olan ekonomik farkı anlatmak için;
belçikayla türkiyenin yaptığı bir maçı örnek verip. Biz o gece coşan türkler için bunun tek başına masturbasyondan ibaret olduğunu.. Asıl belçikanın 20 kat ekonomi gücüyle sexi partneriyle adam gibi yaptığnı söleyen profösördür.
türk siyasal hayatı ve siyaset biliminin kurucularındandır. . tarih kokan o yüzüğünü, kürsüdeki oturduğu bölmeden, vücudunun öne-en uç noktasına gelecek şekilde, elini-parmaklarını aşağı yukarı-sağa sola hareket ettirerek sanki derstekilere mucize bir tütsü-terapi de sağlamaktadır. dumur olursunuz o anlarda. sıyırmaya başladığınızı hissedersiniz. insanlığınızdan şüphelenirsiniz. bildiklerinizi unutursunuz. anladığınızı da artık anlamaz olursunuz. anlattığı bahsin vurucu ve tutucu yönlerini konsept içine öyle bir yerleştirir ki, öğrenci ders bittiğinde yeniden inşa surecine girerdi. tam bir hocaydı süleyman hocam. yoktur. üstüne gelmemiş-gelemezdir de.
siyaset anlatır sizlere ama ona diplomatlığı, cumhurbaşanlığını veya başbakanlığı bile küçük-az-yetersiz görürsünüz. seçimde kuyruğa girip de oy vermek içini sırasını beklediğini ona yakıştıramazsınız asla! son derece pejoratiftir oysa bu.
Tesettürün modalaşıp defileleştiği, "Sarı Zeybek"in, "Mustafa"ya dönüştüğü, üniversite kapılarından kovulan, ikna odalarında sıkıştırılan tesettürlü genç kız ve kadınların onları bizzat bu duruma getirenler tarafından partili yapıldığı, Alevilerin kendi ortodoksilerini yarattığı, Kürtlerin biraz daha Türkleştiği, Türklerin ise de biraz daha Kürtleştiği; kadın haklarının erkekleşmiş kadınlar marifetiyle yürütüldüğü; dünyalarında, üçüncü cins olmanın bırakın nitelemesini, imasının bile cinayet işlemelerine yettiği maço kalabalıkların Diva'larını bağırlarına bastığı bir noktadır bu..
ilber ortaylı'nın birebir düşüncelerini derste anlatmakla kalmaz girdiğim derslerde hareketlerini de ona benzettiğim profösördür ancak ilber ortaylı'nın 15 dil bilmesine karşın kendisi sadece ingilizce bilmektedir. ali yaşar sarıbay'dan daha yetkin olmadığını düşünmekteyim.
politik bilim dersinden, ulus okuyan 125 kişilik kitlenin 100'ünün kaldığı hocamızdır...kendisi bu dersi iki yılda bir veriri ki,kalanlar geçebilsin.dersinden şahsen bb ile ilk alışımda geçmeme rağmen ff getiren arkadaşların bir dahaki sene başka bir hocadan alarak aa ile geçmesinin sonucu mantıksal bir üzüntü yaşamışımdır...