büyük ölçüde, her fırsatta başlık sıçmaktan bahsedip ciddi, nitelikli, bol bol entry toplama kaygısı taşımayan bir başlık açıldığında susan, görmezden gelen, sözüm ona ciddi, idealist yazarlara borçlu olunan olgu.
bir sebebi de insan zihninin sabah açık olması olabilir. şöyle ki, sabah daha az kişi sözlükte gezinir ve açık zihinle daha kaliteli başlıklar açılır; fakat az kişi az entry demektir. günlük olaylarla dolan beyin akşama doğru daha az üretken olur. Akşam saatleriyse daha fazla insan sözlüğe uğrar. Bu durumda da gevezelik (boş laf = entry) kaçınılmazdır. insanlar boş boş dolduracakları* başlıklar ararlar. zaten yorgun olan kafayı biraz daha kasmak istemezler.
nitelik zihni yorar, bizim insanımız da maalesef genel itibariyle zoru sevmez işin eğlence boyutuyla ilgilenmek daha cazip gelir ona. sonuç olarak dolu dolu içerikleriyle arz-ı endam eden başlıklar sessizce akıp gider. ama aynayı gözümüzün içine tutmayı da ihmal etmez. düşünen, görünenin arkasını görmeye çalışan zihinler bu çileyi her zaman çekmiştir. aynı zamanda, aynı mekanda farklı hayatlar yaşanır. her zihin kendi yol haritasını takip eder. kimininki sakin, kimininki boğaz trafiği gibi yoğundur.
sözlükteki nitelikli yazarların rağbet görmemesiyle eş değer olan durumdur. bu başlıkların altında en azından tek tük entryler yer alıyor, ama yazarlar için aynı şeyler geçerli değil. basın eksi oyları, hiç acımayın! düşüncelerimi #5873765 no'lu entrymde yeterince açıkladığıma inanıyorum. fazla söze ne hacet!
bir kere kisa surede, sozlukte cok okunmak icin cok futbol entrysi girmek gerektigini gozlemledigim icin,* belki o kitlenin de ilgisini ceker de bu basligin ne demek istedigini asil anlamasi gerekenler anlamis olur diye sunu soylemek gerekir; iyi futbol nasil iyi futbolcularla oynaniyorsa, nitelikli basliklar da nitelikli yazarlar tarafindan ragbet gorur.
nitelikli baslik dedigimiz cok soyut bir sey bunun farkindayiz, ama en kisa sekilde insanligi ilgilendiren bir konuda**** bir fikir iceren, ancak provokatif olmayan, ozgun basliklardir diyebiliriz. simdi boyle bir basligi acmak ya da boyle bir fikir iceren basliga entry girmek icin, birincisi bilgi sahibi olmak gerekir. ikincisi fikir sahibi olmak gerekir ki bu ikisinin sirasini karistiranlari ugur mumcu cok guzel tanimlamistir. ucuncusu, fikirlerini sistematik bir sekilde sunabilmek gerekir. fikirlerini sistematik bicimde sunabilmek nadiren bazi insanlarda dogustan bir yetenekmis gibi gozukse de, aslinda sistematik bicimde sunulmus fikirlere maruz kalmis, bu beceriyi gozlemleye gozlemleye icsellestirmis, yani yeterince okumus ve yeterince anlamis bireylerin sahip oldugu bir beceridir. simdi bu beceriye sahip olmayan birisinden ille de nitelikli bir basliga entry girmesini beklemek abesle istigaldir. bu baslikta bir entryde soylendigi gibi, nitelikli basligi acan kisinin, ortalama sozluk kullanicisindan ragbet gormedigine sevinmesi bile gerekir; cunku ne fikir ne bilgi sahibi olan bir kitleden, ya da bilgisiz fikir sahibi bir kitleden ragbet gorurse, hem guzelim baslik sulandirilmis olur, amacindan sapar, hem de basligi giren "nerede yaziyorum ulan ben" hissiyatina kapilir, gereksiz yere sozlukten sogur.
ama bu, sozluk boyle kalmak zorundadir ve herkes kaderine razi olmalidir, insanlar ya sevmeli ya da terketmelidir demek degildir. yapilabilecek seyler oneriler seklinde sunulabilir, bu durumdan gercekten rahatsiz olanlar ve rahatsiz olanlara en azindan destek verenler, bir otokontrol mekanizmasi gelistirebilir. benim aklima gelen belki biraz radikal olan bir sey, sozluge yazar aliminda 20 tane formata uygun entry yerine, 5 tane entry istensin caylaklardan; bu 5 entry de hem icerik zenginligi hem de formata uygunluk olarak degerlendirilsin. evet belki bunu yapmak yazar alimina subjektif bir kriter getirmek olacak, ancak sozluk yonetimi eger moderatorlerinin hem adaletine hem de entelektuel seviyelerine, diger yandan da sozlugu daha kaliteli bir platforma donusturme konusundaki istekliliklerine guveniyorsa, onlara bu inisiyatifi vermelidir. boylece hic degilse sozluge girdiginde 20 konuda sadece formata uygun yazabilecek bir nesil yerine, en az 5 konuda ozgun fikirleri olan, bu fikirlerini sunabilmeyi beceren bir nesil katilmis olur sozluge.
türk gençliğinin büyük bir kısmının aklı sikinin doğrultusunda olmasından ve sözlük içerisinde sayısız vajina, sex, masturbasyon v.b içerikli başlık olduğu için haklı bulduğum başlık.
not : az önce 'ne kadar verseler annenle sevişirsin' adında bir başlık gördüm bilgisayarı parçalıyacaktım.
nitelikli entry'nin zor elde edilen bir şey olmasının sonucudur. sadece sözlük bazında değil, her zaman böyledir. herkes ayşe kulin, adam fawer, dan brown okur ama nietzsche'ye rağbet azdır. amerikan pastası, 50 first dates gibi filmleri herkes seyretmiştir ama grande illusion'u çok az kişi bilir. herkesin tofaş, hyundai, volkswagen türünde bir arabası vardır ama rolls royce tek tek sipariş üzerine alınır. kısacası örnekler çoğaltılabilir ve nitelikli entry'ler eksi manyağı edilebilir ama bu durum böyledir.
Nitelikli şeylere rağbet olmaması bir gerçektir. Ancak sadece sözlükle alakalı bi durum değildir. Türkiye gerçeğidir.
Dolayısıyla fazla dert etmemek gerekir.
