metrodayım. sürekli tepinen biri var. bacaklarını boydan boya bıçaklayarak derisini aralıyorum sonra ayak bileklerine çengel geçirip baş aşağı asıyorum ve kafa derisinin saçlı kısmını soyup yüzüne bantlıyorum. ibreti alem oluyorum ve ağırlaştırılmış müebbet alıyorum. iyi geceler.
gina carano bu hafta erotik hikaye anlatmadı.
20 gündür de entry girmemiş.
Yazar, Bu sabah evinde ölü bulunmuş.
Bunu kim yapmış olabilir ki? Kimseye zararı olmayan kendi halinde bir yazardı.
saat sabahın 9'u ayaklarımı uzatmış, sobanın sıcaklığında, ekmeğimi menemene bandırırken yeşilçam filmlerine şöyle bir göz atıyorum. ne adammış be kadir inanır ulan, adamın her filmde bir yattığı var. bende diyorum neden karısı yok bu lavuğun? karıya ne gerek var ulan, adam paso sevişiyor zaten. karı alıp birde başını belaya mı soksun... neyse muhabbetin amına koymadan anlatmaya başlıyorum.
tam çayımı yudumlarken birden nokia 3310 telefonum çalar. arayan kamil'dir.
-alovvv, söyle kamil.
-komserim sahilde bir ceset bulduk, gelip bir baksanız iyi olacak.
-tamam .mınısikim bir işide bensiz yapsanız kafamı kırcam zaten.
-başkomserimde dinliyor konuşmanızı.
-!? tamam geliyorum...
başkomserin ebemle yatağa girme ihtimalini sürekli düşünerek sahil kıyısına varıyorum. hava buz gibi, telefonu kapatmadığım için kendime küfrediyorum. olay mahali çok kanlı, yerde yatan 1.90 boylarında adam ve ağzında 5 cm uzunluğunda bir penis.
-kamil ne olmuş bu adam?
-komserim penisi koparılmış, onun yerine ağzına bir çoçuk penisi sokulduğu kanısındayız.
-kamil hemen yaz, katil oral seven birisi.
-tamam komserim...
bu kanıya vardıkdan sonra cesetten fırlayan eşyaları sırasıyla karıştırmaya başlıyorum. cüzdanında bulduğum bir kart dikkatimi çekiyor kartın üzerinde kan sıçramış bir adres var, yavaşca adresi okuyorum ''nuri alço caddesi, no 119, daire 6'' evet bu adres nuri alço'nun kendi adına yaptırdığı genelevin adresi, hemen son model samara lada arabama atlayıp yola koyuluyorum, yolda 3 kişi üstlerine yağmurun ardından biriken çamurlu suyu sıçrattığım için küfrediyor. ama onlarla kavga edecek zaman değil son hız lada arabamı sürüyorum, o sırada marlbora paketime uzanıp içine koyduğum kaçak sigarayı alıp ağzıma götürüyorum ve kav kibritimle kaçak sigaramı yakıyorum...
adrese vardığımda kapıda kan lekelerini görüyorum, cebimdeki soğuktan korunma amaçlı kaleci eldivenlerini elime geçirip kapıyı açıyorum(parmak izi kalmasın diye) kapıyı açtıkdan sonra karşımdaki manzara beni hayretler içerisinde bırakıyor; şahin k. ve behlül beraber bir yataktalar... bu manzara karşısında daha fazla dayanamayıp üstlerine kustukdan sonra, penisimi çıkarıp kafalarından aşağı işiyorum ve tekrar kaleci eldivenlerimi takıp yoluma devam ediyorum. bir cinayet daha benim için çözüme kavuşuyor...
+ gece toplanıyoruz bütün 5.nesil , bu seri eksi oy veren ibneyi ortadan kaldırıyoruz. bu işten kimsenin haberi olmayacak tamam mı. *
- abi ne yaptın gizli olsun dedin entry girdin mahvolduk mahvolduk herkes öğrendi. senaryo üretmekten en az 5 sene yeriz.
katilin bahçıvan olduğu başından beri belliydi. ben ve ortağım bundan emindik. ama küçük bir sorunumuz vardı; sözlükte hiç bahçıvan yoktu...
maktulün kanka listesindeki yazarlarla konuştuğumda şu sonuç çıkıyordu: maktul son günlerde özel mesajdan tehditler almış ve gotü yusuf yusuf etmeye başlamıştı. ama küçük bir sorunumuz vardı: özel mesajın sahibi fake yazardı. işiimiz iyice zorlaşıyordu.
bu arada ortağımı 'bahçıvanların iç dünyasını araştırması' için zengin semtlere gönderdim. oralarda bikaç bahçıvan bulup konuşacak, cinayete eğilimlerinin nerden geldiğini öğrenmeye çalışacaktı. ve kim bilir, belki son günlerde elini kana bulamış bi bahçıvanın izini bulabilirdi... ama küçük bi sorunumuz vardı: ortağımdan 3 gündür haber yoktu ve bahçıvanlardan şüpheleniyordum.
cinayet sonrası maktulün nick altına düşen acılı entrylerden bi yerlere ulaşmaya çalıştım. ama küçük bi sorunumuz vardı: hepsi skindirik entrylerdi ve hiçbir ip ucu vermiyordu.
maktulün evine gidip bilgisayarına el koydum. belleğin yüzde 95'i porno filmlerle doluydu ve korkarım ki rahmetli öbür tarafa cenabet bi şekilde intikal etmişti... bilgisayarı incelemeye başladım. kobe tai'den tutun da, jenna'ya kadar meşhur tüm pornocular gizli klasörde mevcuttu. ve küçük bi sorunumuz vardı: boşalmışım ımına koyiim; hem de defalarca! hem de daha ilk filmin ilk 10 dakikasında!
altıncı boşalışımda beynimde şimşekler çaktı. işte, olay tüm çıplaklığıyla karşımdaydı (çıplaklık demişken, hatunda ne memişler var öyle bee). rahmetli cinayete kurban gitmemişti. otopsi raporlarını gözden geçirdim. evet, avucu nasırlarla doluydu ve bünyesi bu kadar kalori kaybına dayanamamıştı...
bu sonuç benim baştaki 'katil bahçıvan' tespitimi de doğrular nitelikteydi. nitekim, son izlenen filmdeki erkek oyuncu bahçıvan kılığındaydı ve inanın o elindeki kürek değildi! rahmetli uuser ya kalpten gitmişti, ya da kahrından...
enteresan olayların ve cinayetlerin artmasıyla ek$i'den yeni yazarlar gönderilir olayları aydınlatması için.
artık dedektifin elinde bir şişe zehir, bira kutuları,bir adet laptop,bir adet laptop mouseu,bir adet laptop kılıfı,bir adet organizasyon zirvesine katılanlar tam listesi ve boş bir prezervatif kutusu vardır.
- abi sözlükte millet patır patır ölüyomuş.
+ hadi lan, olur mu öyle şey.
- harbi diyorum, bi başlık varmış en az yedi tane entry girmezsen aynen gidiyomuşsun.
+ olm peynir ve ekmek diyorum sana o kadar.
- evet abi, peynirle ilgili başlık açan da komaya giriyomuş.
cevapsız çağrı formatında bir japon korku filmi senaryosu olabilecek nitelikteki hikayelerdir. biraz zorlanırsa çok iyi bir hikaye çıkabilme ihtimali yüksektir. fazla zorlanmadığı takdirde dabbe benzeri birşey olabilir.
adının özel msj olması tercih edilebilir.
hatta;
kimin yolladığı belli olmayan bir özel mesajı okuyan her yazar esrarengiz bir şekilde ölmektedir. *
aman allahım!! o entryi gördüğümde verdiğim tepki bu olmuştu. aman allahım!!
nasıl olurda bir insan benim başlığımın altına böyle bir entry girebilirdi? nasıl olurda bir mahlas başlığı böyle kirletilebilirdi? ter basmıştı vucudumu. yerimde duramıyordum. aklımdan geçen tek bir düşünce vardı.. intikam!!!
hemen özel mesaj attım ona. çok komiksiniz, çok güzel entryler giriyorsunuz, çok tatlı resminiz var. düştü hemen, kız zannetti beni. bir kaç gün konuşmaya devam ettim. sonra msn listelerimize ekledik birbirmizi. kameram yok deyip bir kız fotoğrafıyla idare ettim salağı. buluşmak istedi. bulunduğum şehire 700 km uzaklıktaydı. bir sonraki güne randevu verdim. hemen otobüse atladım ve onun yaşadığı yere gittim. yakasına takacağı kırmızı bir gül tanıtacaktı onu bana. şehrin göbeğindeki saat kulesi önünde buluşacaktık...
saat gelmişti. köşede pusmuş bekliyordum. oda tam saatinde geldi meydana. sağına soluna bakınarak kulein çevresinde birkaç tur dolaştı. bir süre geçtikten sonra sıkıldığını yüz harketleriyle belli etmeye başladı. artık harekete geçmenin tam sırasıydı...
yavaşça yanına gittim ve ateşini istedim. umursamaz bir şekilde çakmağını uzattı. çakmağını aldım. yüzüme bakmıyordu bile. sonra çakmağı iade eder gibi cebimdeki bıçağı ona uzattım. bıçağı tutunca korktu. hızla elini geriye çekti. ama herşey için çok geçti. bıçağı kalbine soktum ve son sözü söyledim..
cingöz recai telsizinden bir anons aldi. halicte bir vapuru vurdular diye. 1976 mercedesini harekete gecildi. caddalaer ve sokaklar siren sesi ile calkaniyordu.
cinayet mahalinin tam karsisinda arabasini parketti. usulca ssokagi kolacan ederek. arabasindan indi. kulaklari olasiliklarin gümbürtüsü ile dolu oldugundan garc diye aci aci inleyen el freni sesini bile duymadi.
sokakta pis bir soguk esiyordu. pardosunun yakalarini dikti ama birden vijjjt diye kabuguna basti ve tepetaklak yuvarlandi.
gözlerini acitiğinda 'nat nat cokanat' diye buyurdu.
evet cingöz recai balatalari yakmişti ve bir cinayet dosyasi baslamadan bitti.
seri cinayet olması durumunda amerikan film senaryolarının geneline göre ilk olarak sözlükteki en şişman, gözlüklü ve çirkin olan elemanla hemen arkasından sözlükteki bakire olmayan bayanlardan birisinin ölmesi muhtemeldir.
sabahın beşinde telefon çaldı. karakoldan arıyorlardı. yine bir cinayet işlenmişti ve hemen olay yerine gitmem emredildi. dışarda yağan yağmurun sesini alabiliyordum. hemen elbiselerimi ve pardösümü giydim. sehpanın üzerinde duran sigara paketini yokladım. içinde tek bir sigara kalmıştı. onu yaktım ve paketi buruşturup attım..
cinayetin sadırvan mehmet cadiroğlu apartmanında gerçekleştiği bildirilmişti bana. üçüncü kata çıktım. olay yeri inceleme ekipleri çoktan gelmişlerdi. kapının girişinde duran çakma konvers hemen gözüme çarptı. çok kötü bir imitasyondu. ceset salonda, yerde yatıyordu. makdul kafasına odun ile vurularak öldürülmüştü. kafa kestane gibi yarılmıştı afedersiniz. mülayim birine benziyordu. ceseti peçeteye reçete yazan doktor inceliyordu. otopsiyi de o yapacaktı muhtemelen. ben evi incelemeye karar verdim. duvarda duran bir tuval dikkatimi çekti. makdulun kendi yaptığı bir tuval olmalıydı bu. neden dikkatimi çektiğini anlamadım ama salak salak baktım.
bu arada makdulun hayvan sever biri olduğu belliydi. evde içinde garip hayvanlar vardı. içerdeki elemanlardan birine:
-'lan bu hayvanlar ne' dedim
- 'abi biri ankara kedisi, biri mozambik tavşanı, diğeri de galapagoslu iguana' dedi.
- 'sen nerden biliyosun lan dallama dedim'.
- 'National Geographic ten başka kanal izlemem ben' dedi.
ankara kedisini çalıp benim hatuna götürsem mi diye düşündüm. sonra bu kalabalıkta ayıp olur diyerek vazgeçtim. o sırada kapıdan içeri koşarak bir adam girdi ve bağıra bağıra teenage mutant ninja turtles şarkısını söylemeye başladı. sonradan öğrendik ki mahallenindelisiyimiş. hemen tekme tokat dışarı attık.
bayan dedektif deşifreolmuşdişiuser'de olay yerine gelmişti. tam yanaşayımda yazılayım derken içeri başkomser stevemcqueen girdi.
- 'hangi hayvan aradı lan bu saatte beni mına koyayım' diye kükredi.
ben korkuyla kendimi mutfağa attım. bari girmişken mutfağıda inceleyim dedim. mutfak masasının üstündeki çerçevede bir bayan resmi vardı. sanırım makdulun sevgilisiydi. fotoğrafa resmen deepim düşmüştü. acaba resmi alıp eve götürsemde yanlız kaldığım gecelerde... neyse şimdi..
bi salonu kolaçan edeyim diye düşünerek kafamı uzattım. başkomser içerdekileri kalaylayıp gitmişti. karnımda zil çalıyordu. tekrar mutfağa girdim ve buzdolabını açtım. içinde biraz salça ve azıcık yasak merve vardı. tezgahın üstündeki ekmeği salçaya banarak yedim.
yine salona girdim ve onu gördüm. sevgilisi gelmişti. ağlıyordu, belli ki azap çekiyordu. ağlarken sık sık onu terk etmemeliydim diye sayıklıyordu. hemen yanına gittim teselli etmek bahanesiyle.
- 'üzülmeyin taş gibi hatunsunuz, size sevgili yok' diye konuştum.
uyku sersemliğiyle sıçmıştım. hemen toparladım.
- 'sevgilinizin düşmanı varmıydı' dedim.
+ 'sık sık gizemli yazarlardan tehdit alırdı' dedi.
tamam. olayı çözmüştüm. kesin gizemli yazarlardan biri işlemişti bu cinayeti. burda durmama gerek yoktu artık. çıktım bende. arabama dorğru yürürken bir pastane gördüm. içeri girip:
- 'bana bir adet böğürtlen marmelatlı çörek, bir adette buzsuz mocha' dedim.
+ 'ne diyosun lan sen ibibik' diye cevap verdi pastenci.
- 'çörek istiyorum' dedim.
+ lan sabahtan beri ne kadar dedektif varsa gelip çörek çörek diye kafamı sittiniz. yok çörek mörek. simit yiyeceksen vereyim. yoksa sittir git. ayrıca mocha ne küfür mü ediyosun lan' diyerek havamı aldı.
simitimi elime alıp arabama bindim. bir görevi daha başarıyla yerine getirmiştim. benim için çözülmeyecek dava, bulunmayacak katil yoktu.
- maktulun nesi oluyorsunuz?
- nesildasim efendim.
- cinayet saatinde ne yapiyordunuz?
- youtube isimli sitede kemal sunal filimlerini seyrediyordum.
- emin misiniz?
- gayet tabi.
- sizi tutuklamak zorundayim, konusmama hakkına sahipsiniz.
- neden beni cinayetle sucluyorsunuz?
- canım sıkıldı da ondan, hapishanede bugun güzel yemek cikacakmis.
- oh my god.
- no god in there müsyö.
yazarın kendi intiharına cinayet süsü vermesi durumudur. intihar etmesinin çevresini cinayete kurban gitmesinden daha fazla üzeceğini düşünüyorsa bu yola başvurabilir. tabi ki faili meçhul olmalı, suç kimseye kalmamalı.
+ şşttt olm duydun mu xxxx ölmüş.
- nasıl ölmüş ya, daha çok gençti?
+ gizli zirveler var ya, onlardan birisinde..
- zirvede nasıl ölür abicim bi yazar ya?
+ bunlar gizli zirveyi "gizli orgy zirvesi"ne çevirmişler, fakat orgy olayını abartıp 15 yazar aynı kişiye dalınca o da ölmüş.
- s.kip öldürmüşler yani
+ ha şunu bileydin...
