uludağ'da elma'ya armut demişim, şuna bu demişim gibi tartışmalar görüyorum.
ve şunu hatırlatmak istiyorum hepinize?
neye göre doğru, kime göre doğru?
elma'yı "mars'ta yetişen bir meyve" olarak tanımlamam çoğunuzu çok derinden etkilemiş, güzel yüreklerinizi burmuş, sizleri onarılamaz acılara zerk etmiş olabilir, ama elma gibi çok basit bir nesne hakkında bile bir insanın yorumunu, tanımın, doğrusunu kabullenemiyorsanız, hayat boyu karşılaşacağınız binbir problemli meselede, herkesin farklı farklı doğrulara sahip olduğu gerçeğini fark ettiğinizde, dünyada yaşamayazsınız, sizi dostane bir şekilde uyarayım.
ayrıca hadi diyelim ki, inatla "doğru" bir tanım olmasını istiyorsunuz ve biri karşınıza çıkıp elma için "mars'ta yetişen meyve" tanımını yaptı.
"yanlış" olduğunu ne biliyorsunuz?
marsa gidip orada elma yetişmediğini gördünüz mü?
elma'nın dünya'ya belki zotirlyon yıl önce mars'ta var olma ihtimali bulunan bir medeniyetten gelmediğini nereden biliyorsunuz.
orada mıydınız?
dünya hep sizin doğrularınızla mı dönmek zorunda.
elma benim için mars'ta yetişen bir meyve. benim doğrum bu.
sizin inandığınız doğrulardan başka doğrular olabileceği gerçeğini kabullenemiyorsunuz, tdk sözlüğe gidin. orada resmi doğrular var. bütün gün, arama kutucuğuna, merak ettiğiniz kelimeleri yazın yazın, okuyun. yazın yazın, okuyun.
elma, mars'ta yetişen bir meyvedir. bu gerçekle yüzleşin, anneciklerinizin sıcak, güvenli kolllarından çıkıp, başkalarının doğrularının da olduğu dünyaya dönün.
en azından doğru bilgi okuduktan sonra geyiğin dibine vurmak istemek gayet mantıklı bir istektir. mesela benim doğruma göre de ''keriz'' bu ülke topraklarında bol bol yetişiyor. bir faydasını henüz göremedim.
author gibi yazarlar oldukça pek de gerçekleşmeyecek olandır. napalım biz de tdk ya falan takılacağız artık. author abimiz öyle uygun görmüş. bize laf söylemek düşmez. boynumuz kıldan ince. falan da filan.
başlığa bakın, herkes kendince "en kötü söz"ün ne olduğunu yazmış. ama madem "elma" dediğini şeyin tek bir doğrusu vardır, sevgiliye söylenecek en kötü sözün de tek bir doğrusu vardır. çünkü savunduğunuz sözlük mantığı, sadece bir tek doğrunun olduğunu kabul ediyor ve diğer tüm tanımları yanlış oldukları için sildiriyor.
o zaman elma'nın mars'ta yetişen bir meyve olmadığını beyan ederek doğru tanımı belirleyen mutlak doğru insanını buraya çağırırsınız, ayrılırken sevgiliye söylenebilecek en kötü sözün ne olduğunu ona sorarsınız. onun yaptığı tanımlar dışındaki tüm tanımalrı da silmeniz lazım.
hatta bu savunduğunuz "tek doğrulu" sözlük mantığında, her başlığın altında en fazla bir entry olabilir. diğer tüm entryler, ya yanlıştır, ya da zaten daha önce söylenmiş bir şeyi söyleyen gereksiz entrylerdir.
buyrun size mantık hatası#1
-aaaaabi, author nasıl yazar oldu ya, elma'ya mars'ta yetişiyor demiş. böle bişi olabilir mi? silelim onu.
-wake up neo.
doğru bilginin bulunmasının asla garantilenemeyeceği yerlerdir sözlükler, ancak aranan şey her ne ise hakkında ki tüm yazılanlar okunarak doğru cevap yakalanabilir. aksi takdir istemesi çok güzel olan, ama gerçekleşmesi her zaman nasip olmayan durumdur.
hem fazla da kasmamak lazımdır, öyle ben üstün insanım heheytt geyik tipleri sevmem moduna hiç girilmesindir.
doğru bilgisi olanı tutan yoktur, bilakis seven çoktur.
ama kimseyi böyle bir ukalalığa tabii bırakamazsınız. burası tdk sözlüğü yada büyük larousse değil.
sözlükte var olan yazıların yarısı tanımsa, yarısı da yorumdur. herşeyin tanımı olamaz, tanımlanamayacak şeyler de vardır.. herşey tanım olsa zaten burada kimse olmazdı. tanım olmayan bilgilerin dışında da hiçbirşey yanlış ya da doğru olarak nitelendirilemez. mesela ben siyasetle ilgili tanım ya da doğru bir bilgi aramıyorum. yanlış da aramıyorum tabi ki.. sadece diğer insanların o konuda neler düşündüğünü öğrenmek istiyorum..
ayrıca burada hangimiz hangi konuda uzmanız ki yazdığımız herşey doğru olsun? kim iddia edebilir benim yazdıklarımın hepsi doğru diye? ben burada sadece doğru bilgi değil, beni farklı düşüncelere sevk edecek; yanlış da olsa beni bir an gülümseten, kahkahalara boğan yazılar [bilgi demiyorum] görmek istiyorum. hem bu sözlükten ne şirin cibiliyetleri, ne emolar geçti. olmayan şeylerin tanımı bile yapıldı.. herkes dibine kadar da buna katıldıysa, bence bi sorun yok..
sözlüklerde her başlıkta mutlaka doğru entryler bulunmaktadır. zaten yanlış olanlar rahatlıkla ayırt edilebilir.
en basitinden 'lan şu adam daha önce hangi dizide oynadıydı?' tarzı soruların cevaplarına ulaşmak için sözlük platformunu kullanan çok insan tanıyorum. doğru entryler illa ki birgün birilerinin işine yarayacaktır.
edindiğiniz her bilginin doğruluğundan emin olamayız. bazen birer inançtır. Yalnızca kendi mantık süzgecimizden geçirir, doğru olabileceğine inanırız ve daha sonra bunu kabul eder, hayatımızın geri kalanında bu inançla desteklediğimiz bilgiyi kullanırız. Bazı bilgiler bize o kadar sağlam gelir, tersini düşünemeyiz ya da düşünme ihtiyacı duymayız. Bilimsel gerçek olarak kabul ettiklerimiz bile bazen ölçüm araçlarımızın bize gösterdiği verileri yorumlamaktan öteye gitmez. mesela bir milletin kendi ağzından anlatılan tarihi ile, farklı kaynaklardaki birbirini tutmayabilir farklı yorumlarla karşılaştığımız gerçeği inkar edilemez. Bazen kaynaklar herhangi bir konuyu, kişiyi yerme amacıyla saptırabilmektedir geçmişi, bazen de gerçekten de objektif olarak bakıp, kendi bildiği tarihi anlatmaktadır. bu durumda Hangisine inanacağımız kendi iç görümüze kalmış oluyor. yazarların düşünce şekli, yorumları ve bakış açılarıyla birlikte eklemeler, çıkartmalar yapılmakta, ortaya karışık, kendi içinde birbiri ile çelişen noktaların çıktığı da gözardı edilemez gerçektir.
fakat bilinmelidir ki, uludağ sözlük her ne kadar gerçek bilgileri içermiyor bile olsa, buraya yazar olmadan önce kızımın ödevlerini hazırlarken yardım aldığımı ve bu sözlüğün bilgilerinden faydalandığımız gerçeğini de gözardı edemem... kesinlikle bu bağlamda çok fazla olumlu etkileri olmuş; ve yine bu doğrultuda bir nebze katkıda bulunabilmek adına burada yer almaya karar verdim kendi adıma...
interaktif bir ortam sözlük; ve zaten tüm bilgilerin doğru olmadığı belirtilmektedir... bu durumda sözlük bilgilerinden faydalanmak, ya da sadece okuyup gülmek, ağlamak, ciddiye almak ya da almamak yorumu da okuyuculara kalmaktadır.
caanim ulkemin insanlarinin televizyondaki bir dizide opusme sahnesi gorerek ahlakinin bozulacagi gorusuyle ayni akil fikirden cikma bir gorustur... tv'de iki sevgili opusmezse toplumun ahlaki bozulmaz ise> sozlukte dogru bilgi girilmezse toplumumuzun en birincil bilgi unitesi olan bu kurgusal sozlukler de kulturumuzu bozabilir...