bundan 10 yil once felan daha gencim o zamanlar bi sehirler arasi otobuste yanima benim yaslarimda bi kiz oturmuslardi. nadir olur boyle seyler bilirsiniz. hatunda baya baya kesiyo ilgi var yani. iyi guzel ama ben bakamiyorum otobuse bindikten sonra burnuma bir sumuk oturmus ama sumkurecem sumkuremiyorum boyle bi muallaktayim. hatunda saniyoki coollugumdan konusmuyorum yandan yandan kesiyorum. bakmiyorum ama bana dönük yani farkediyorum. neyse bes dakka on dakka gecmiyo zaman hayir iki kelam etsem burnumda but varmis gibi cikacak sesim. en son yarim saat o sumugu icerde dengede tutuyorum ne iniyo ne cikiyo boyle altin oranda basinc vererek o dengeyi sagliyorum. alttaraf kaynana ust tarag gelin anlayacagin. ben dayanamadim artik muavini cagirdim bi selpak istiycem yok ortada bagiramiyorumda kazara agzimi biraz fazla acsam pat gidecek bizim evlatlik. en son kendi kendime dedim ki olum bu hatunda burdan gitti artik bari cek rahatla. otobustede olum sessizligi dıbına koyim. ben gucumu topladim bi asildim benim evcil hayvanima siirraaakk dedi oturdumu genze orda kucuk dilin orda sallaniyo dedim evlat olan oldu gaarrtt dedim yuttum onu bi guzel. bak anlatirken kendimden igrendim. hatun bana bakmiyomus kafa bana donuk uyuyomus benim o gurultuye uyanmis kari boyle bi tiksinme mimikleri kestim inceden. senmisin bana mimik yapan cakma elit kasar seni. sikilmis gotun davasi olmaz dedim. gittim pezevenk muavinin yanina takmis kulakligi selpak lazim dedim kalkti oda ayri bi triplerde sanki yedigün ver dedik amk bu kadar sasiracak ne var. gectim yerime geldi bu buyur kardes diyo selpak vermiyo selpagi lutfediyo got. dedim bey efendi burda kotu bi koku var kan kokusu gibi tikandim resmen nefes alamiyorum yerimi degistirirmisin. kalktigimda yuzu kipkirmiziydi ordek agizlinin. kesin reglysine denk geldi. bana tiksinme tripleri yaparken kendi ayni duruma dustu. vel hasili kelam siz siz olun hastalikla insani seylerle tasak gecmeyin eden buluyo. hepimiz siciyor, hepimiz catir catir osuruyor, sumkuruyor yer yer bunu yutuyoruz. cunku biz insaniz.
Dün cfo'nun odasına girdim ve maaşıma %100 zam istedim. Hayır neden o kadar istedim ben de şaşırdım ama belli etmedim. Öyle planlamamıştım halbuki :) O kadar kararlı ve kendimden emin istedim ki bugün toplantı yaptık bu konuda. Sanırım olacak.
Doğaya ilk kez salınan bir kedi yavrusu nasıl ilk kez karşılaştığı bir durumun karşısında afallar ve ne yapacağını bilemez, öyle bir aptallık var şu an üstlerinde. Kocabaşları o halde görmek bile eğlenceli * Kendilerine gelmeden Şu mevzuyu halletsek bari *
Birgun arkadaslarla yurtta cok acikmisiz.yemekhanede de yemek parali.bizde de kurus yok.yemek saatinden bi yarim saat sonra yemekhaneye indik.yemek artmis mutfaga koymuslar.ama mutfak kapisi kitli.niye oyle bir salaklik yaptik hatirlamiyorum ama aramizda en kilolu olanimizi yemek servis edilen yerden yatay olarak iceri sokmaya calisiyoruz.tabi arkadasin bir taraflari servis yapilan metal seylerin icine girdi.
iceri ittiremiyoruz ve ne yazik geri de cekemiyoruz.mal gibi kalmistik kelimenin tam anlamiyla.kameralar bir yandan.arkadasin gorevli geliyo diye korkutmasi bir yandan.neyse ki sonunda kurtarmistik.o gece de ac uyumustuk.
küçükken merdivenden kedi atmışım ama sonra ölücek diye bakamamış ağlamışım. sonra arkadaşım kedi dört ayağının üstüne düştü bir şeyi yok demişti. o zamandan beri hep ona imreniyorum. evet kimse bilmez.
bir selin içinden elinde milkshakelerle geçmek, tekirdağ, istanbul gibi şehirlere gidip sokaklarda sabahlamak, enez'e gidip sahilde çadırsız kamp yapmak.
(bkz: yamaç paraşütü)
Ayrıca tek başıma Ukrayna'nın zaporijya şehrinde tatil yapmıştım.
Kiraladığım evde ücra bir yerdeydi. Şehir zaten genel olarak sıkıntılıydı.
Ama çok sağlam heyecanlardı be. Özellikle gece vakti o sokaklarda yürürken hissettiğim duyguları tarif edemem.
(bkz: adrenalin)