sözlük yazarlarının bir nedenden ötürü hiç tadına bakmadıkları ya da bakamadıkları meyve, sebze vs. gibi yiyeceklerdir. para olmadığı için tadına bakılmayan ananas, hindistan cevizi ya da sebepsiz şekilde hiç mutfağa girmeyen enginar gibi.
yazarın büyüdüğü şehirde o sebze meyve büyümüyor olabilir, yazar büyür ama o meyve büyümez, meyve tropikal iklime ihtiyaç duyarken, yazar karasal iklime ihtiyaç duyabilir. örnekle açıklayacak olursak x adlı yazar ankarada büyümüştür ama y adlı avakado ankara sınırlarında büyüyemez hatta türkiyede bile büyüyüp erişkin olamaz.
bundan mütevellit bizim yazar arkadaş avakadonun tadını bilmez, hatta avakadonun tadını bilmediği için, canı, isminini koyamadığı bir şey çektiğinde, onun avakado olduğunu bilmez, annesine danışır annesi de zıkımın kökünü ye diye tersler.
sonra günler haftaları, haftalar da ayları es geçip direkt yılları kovalar. bizim yazar kişilik bir gün otururken avakado üzerine paradoks kurar. hiç tatmadığın şeylerin tadını bilmezsin tadını bilmediğin için de canın çekmez, ama tadına baktıktan sonra canın çeker, o yüzden cinsel ilişkiye hiç girmezsem canım çekmez. o yüzden girmemeliyim der ve elini kızın eteğinden çeker.
not: canım çok sıkkın sözlük o yüzden karalayıp duruyorum.