Ne güzel sıkıntılarınız var lan.
Dün evime silahla ateş açıldı. Polis bugün git yarın gel dedi. Ben yıldım böyle bir ülkede yaşamaktan insanlar gözümün üstünde kaş var yhaa diye sıkıntıya düşüyor. Ay delireceğim. Hunimi getirin!
kendimi bulunduğum yere ait hissetmiyorum. aslında kendimi hiçbir yere ait hissetmiyorum. belki avustralya'nın ortasında gözden ve gönülden uzak bir çiftlik olabilir bilemiyorum. ya da dilini bilmediğim bir orta avrupa ülkesinde küçük bir kasaba ne bileyim.
Tamam lan. dısarıda o kadar ac perisan yada ne bileyim madde bagimlisi insan evladi var. Kabul. Ama kardesim bizim de her sikintiya dayanacak takatimiz yok ki. Mesela maddi durumlarda biraz skkintili durumdayiz ya da is guc konusunda bu sene sansimiz yaver gitmemistir. Bunlar maddi seyler. Bi sekilde halledilebilir. Ya kafanin icindeki sikintilar? Yillardir beynin icini kemirdekten sonra uzun bi aradan sonra tekrardan kendini hatirlatip "Dur daha ben sana neler neler yapicam" diye sırıtıp taşşak geçen o sıkıntılar!
Neyse artık bunları konuşmanın manası olmadığı için yazıyorum buraya. Belki bu yollardan geçmiş bir muhterem bi tüyo verir de biz de kendi derdimize çare oluruz. Hadi iyi geceler.
okul bitmiyor lan. ne yaptıysam başarılı bir öğrenci olamadım. en sevdiğim bölümde bir yabancı gibi hissediyorum kendimi.
arkadaşlar desen beni siklemiyor hiçbiri. ne ortam kaldı, ne bir amaç. çoğu arkadaşım bölüm zor diye bıraktılar.
ortamdan ortama sirayet etmek çok güç olduğundan ben de piç gibi kaldım ortada. okulda kendimi yapayalnız ve ezik gibi hissediyorum. biri beni durdursun.
okumasam mı diyorum bazen şahsıma. o zaman da bütün emeklerim boşa gidecek. zaten hayatım boyunca fiziksel bakımdan hiçbir dükkanda çalışmadım. (kendi dükkanımız hariç).
hayat çok zor, bense mosmor.
kendi dükkanımızda çalışsam bu sektörün de ışığı yok. pasta çok bölündü. bir umutsuzluk var içimde. biliyorum kimse aç kalmaz ama kaygı yapıyor insan.