sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

entry25135 galeri1939 video48 ses35
    25135.
  1. senin mükemmel bir gücün var o şekilde konuşma bir daha.
    1 ...
  2. 25134.
  3. Sadece mutlu olmak istemiştim. Başka bir şey değil. Böyle olması haksızlık gerçekten çok yoruldum. Gücüm kalmadı.
    3 ...
  4. 25133.
  5. 3 tane çocuğumun 3 tanesi aynı anda dışarı çıktı ev çok sessiz kalp atışlarımı duyuyorum uzun zamandır hiç bu kadar huzur bulmamıştım umarım bu fırsattan istifade 4. gelmez.
    0 ...
  6. 25132.
  7. Özellikle mesaj olarak yazmadığım hiçbir şarkı sözü mesaj niteliği taşımamaktır, üstüne alınan kunekler, kundeler olur aman aman.
    2 ...
  8. 25131.
  9. Yaşıtlarımın ikinci çocuğunu parka götürdükleri bugünde ikinci açıköğretim sınavımın öğlen oturumdan çıktım.
    2 ...
  10. 25130.
  11. unutmayın, bir hayvanı ve bir çocuğu aynı şekilde eğitirsiniz.
    hayvanlar ve çocuklar asla sizin gibi düşünemez, sizin değer yargınıza sahip olamaz, sizin sorumluluk duygunuzu taşıyamaz ve yaşama-dünyaya çevreye sizin gözünüzle bakamaz, sizin gibi bir bakış açısına sahip olamaz.
    onlar tamamen güdüsel davranır.
    güdüsel davranışlar sınırlandırılırsa veya yok edilir, dizginlenirse her canlı kendini yeni şartlara ve empoze edilen duruma kendini adapte eder.
    evde beslediğiniz köpeğin yine evde beslediğiniz kedinizle koyun koyuna yatması - genetik davranışı/doğası dışında davranmasının nedeni de budur.
    bu durum insanlarda çocukluktan yetişkinliğe geçişte ahlak ve etik değerler, sorumlulukla saygı vb bilinç oluşması olarak görülür.

    https://www.youtube.com/shorts/E828CUTTDWA

    babanın bu davranışı teknik olarak çocuğuna gösterdiği bir şiddettir. şiddet sadece birine uygulanan fiziki davranış - vurma, sövme, bağırma değildir, böyle algılanmamalı.
    aynı şiddeti yeğenime göstermiştim.
    asla yok diyemediğim 3-5 insandan biri olan ve ilkokul 1'e giden yeğenime en kaliteli ve güzel (zararlı kimyasallar içermeyen, özellikle çocukların kullanımında dikkat edilecek) resim yapması için boyama kalemleri, çizim kalemleriyle şablon, kağıt, çizim sehpası vb almıştım.
    biraz surat astı, cıvıl cıvıl renkli ama kalitesiz sıradan zararlı kimyasallar içeren kullanışsız ürünler dikkatini çekmişti
    ona makul dilde anlayacağı seviyede anlattım. çocuk işte, ne demek istediğimi ya ben anlatamadım ya onun doğası kabul edemedi.
    elini bile sürmeden suratı düşük vaziyette "iyi, neyse tamam" dedi.
    beğenmedin değil mi canım diye sorunca çocuk masumiyetiyle "evet" dedi. hepsini topladım ve balkondan yola attım.
    2. sınıfa geçene kadar da ona bir tane kalem bile almadım.

    evinizde beslediğiniz köpeğinizi ve çocuğunuzu iyi eğitin. onları sokağa saldığınızda ya kendilerine ya başkalarına zarar vermemesi için itinayla onu hayata, çevreye, topluma karşı hazırlayın.
    0 ...
  12. 25129.
  13. Otobüsteyim. Önümde tatlı bir çift, aklımda yalnızca birkaç saat öncesinden kalan güzel anılar. Camdan dışarıyı izlemek bile içimdeki sıkıntıyı gidermiyor daha önceki zamanların aksine. Öyle ki gereksiz bir ayrıntı verdim. Bana neydi önümdeki o tatlı çiftten?
    Güçlü görünmeye çalıştım, hiç üzülmemiş gibi görünmeye ama düşündüm de vedaların getirdiği o hüznü gözlerimle de olsa göstermem gerekirdi. Gösterebilmeliydim, en azından buna yetebilmeliydim. En son ne zamandı sevdiğim birisinden ayrıldığım için uzun uzun o ağlayışlarım sanki bir daha hiç buluşamayacak, görüşemeyecekmişcesine? Tam bir en son şu zamandı tarihi veremiyorum ancak büyüdükçe 1 buçuk 2 yılda bire düşen o 1-1.5 aylık misafirliğin her bitişinde içli içli ağladığımı hatırlıyorum. Sahi, o \"misafirlik\" ne zaman son bulmuştu? Son misafirliğimin, son misafirlik olduğunu bilmeden geçirdiğim o son misafirlik nasıl olur da bu kadar ağlatmıştı beni? Son oluşunu mu hissettiğimdendi yoksa artık o ağlayışın son bulacak olması mıydı? Bilmiyorum. Sadece şu anda içimin aşırı buruk olduğunu ve bunun da beraberinde saçmalamayı getirdiğini biliyorum. Bu aralar çok duygusal bir salak oldum. Pü.
    5 ...
  14. 25128.
  15. Seni çok seviyorum, senin yanında nefes alıyorum. Senin çocukluğun temelde benimkinden çok farklı olsa da esasen yaşanmışlıklarımız aynı, senden çocukluğumu dinliyorum. Her şeyi seninle yapasım geliyor, seninle yemeklere, kahvaltılara, sinemalara, konserlere gitmek istiyorum.

    Ancak senin o kahrolası hislerin bu işi berbat ediyor. Ben bu arkadaşlığın bozulmasından endişe ediyorum sen peş peşe basit iltifatlarını sıralıyorsun. Diğer arkadaşlarım bile artık farkında bunun, seni bizden kaçırıyor, seni arkadaşı olarak görmüyor diyorlar. Hakikaten ben bunları duymayı hak ediyor muyum? Daha doğrusu senin benim en yakın arkadaşımı elimden almaya ne hakkın var?
    1 ...
  16. 25127.
  17. Yani bunu nasıl anlatabilirim bilmiyorum ama çevremden kimseye söylemek istemesem de yazmak istiyorum. Çok şaşırıyorum ben çünkü bazı şeylere ya ve çok komik geliyor.
    Olay şu ki ;
    Geçenlerde doktor randevum vardı. Doktor sende şu hastalık var (ciddi bir şey değil ) Bilgin var mı dedi. Ben de bilmiyordum ve şaşırdım. Neyse birkaç arkadaşıma da söyledim hatta dalgasını geçtik. Görüntüsel bir şey. Ki ben fark etmemişim bile çünkü baya minimal seviyede. Her neyse o söylediğim arkadaşlarımdan biri bize geldi annesi ablası ile birkaç gün önce. Ben de dedim şu yaşımda yeni bir hastalığımı öğrendim falan anlatıyorum. Sonra fark ettim ki arkadaşımda da var aynı görüntü. Annesi hatta o küçükken fark etmiş falan. Her neyse ben şaşırdım aa kız sende de var aynıyız falan diyorum ama hala bana söylemediğini ayılmadım. kız bozuldu lan genetik bozukluk mu bu falan diyor.
    Farkındaymış söylememiş benim fark etmeme bozuldu.
    Abi salak mısın ya ne var bunda. Ben açık açık söylüyorum millet gizliyor sanki bir şey ya.
    Ben bütün eksiklerimi kusurlarımı gizlemekten çekinmem çok şeffaf bir insanım ve böyle insanları görünce şok oluyorum ve samimiyetlerini sorguluyorum sürekli.
    Sanki çok gizli bir şey allahım ya sinirlendim bak tekrardjsnjdsj.
    0 ...
  18. 25126.
  19. hala internetin en altlarından gelen bir hacker grubunun benden tam olarak ne istediğini bilmiyorum. bütün pc lere ve telefonlara tam erişim sağlayabilen, teoride en başta bu ülkeden başlayarak dünyayı yok edebilecek gücü olan dümdüz tam donanımlı, vardiyalı işçi gibi adam çalıştıran bir hacker grubu. gerçekten 8 yıl öncesinde bunu düşündüğüm zaman anasının a*ı dediğim şey noktasında hiçbir şey değişmiyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=AjHSRfo-W6g

    yani çok mantıksız. önceden de mantıksızdı.
    0 ...
  20. 25125.
  21. Hayatımın güzel evresine ne zaman geçicem artık bıktım vallahi bıktım billahi bıktım.
    3 ...
  22. 25124.
  23. https://www.youtube.com/shorts/mwPZcTzFSq0

    şiddet...
    bazen gerekli ve bir o kadar da kutsaldır.
    kafeste bir aslan ya da bir insanı eğitmede son nokta-son seçenek olan şiddet geçerli tek araçtır.
    eğer kafesteki aslanı eğitemezseniz onu vahşi doğasına salarsınız ama eğitemediğiniz insanı sokağa toplum içine salamazsınız.
    eğitemediğiniz insanı toplum içine salarsanız ya onu eğiten biri çıkar ya da onu öldüren biri çıkar veya o birini öldürür.
    2 ...
  24. 25123.
  25. Bir işe başlamak için birine ihtiyacınız varsa bana güvenmeyin.o kişi ben değilim.
    0 ...
  26. 25122.
  27. hackleme ve hacking üzerine birkaç yazı. sosyal mühendisliğin a*ına koymak dedikleri bu olsa gerek.

    tam donanımlı bir hacker grubu. bir bilgisayara, modeme veya bir şebekeye tam erişimin temelde yakın bölgedeki bir sistem üzerinden gerçekleşeği ile ilgili bir şeyler okudum. hala mantıklı gelmiyor. nasıl oluyorda bir bölgedeki bütün telefon sistemlerine aynı anda tam erişim sağlanabiliyor? bir pc geçmiş işlemler dahil ve geleceğiyle beraber kökten, tamamen ele geçirilebiliyor? bunu hangi pc yapıyor? bu pc nin sistemi ne? veya kaç pc ve kişi var?

    ne kadar umurumda peki? değil.

    teoride yaşamaya karar verdim. ama elde bir şeyleri tutmaya tekrar çalışmanın bedeli ağır.
    0 ...
  28. 25121.
  29. Ben de bugün 6 buçuk saat falan uyudum şaka maka çünkü neredeyse 2'de yattım. Yoksa benim adım aziz mi. *
    0 ...
  30. 25120.
  31. 6bucuk saatlik uykuyla geriye kalan 17bucuk saati dusundukce boğulacak gibiyim. 1 kahve basanim şey yapanim bile yok.
    2 ...
  32. 25119.
  33. elimi bir kestim.
    O kadar çok kanadı ki; parkede dahi kanlar var, yeni sildim. 45 dk'dır kanıyor.

    Kana boğuldu ortalık tövbest.
    1 ...
  34. 25118.
  35. Oturduğum yerden, hiç emek harcamadan, 33 yaşındaki abileri kudurtuyorum ya helâl olsun bana.

    Kudurmaya devam edebilirsin abicim.
    0 ...
  36. 25117.
  37. bak ben 33 yaşındayım.
    bu hayatta her bokunu sağa sola yazmamayı, anlatmamayı öğrendim.
    2 ...
  38. 25116.
  39. Yazar yapın artık bıktım beya. Daha nereye kadar gidecek bu çaylak beya.
    0 ...
  40. 25115.
  41. Bu kızıl afet aşk maceralarını yazsa pembe dizi çıkar bundan.
    0 ...
  42. 25114.
  43. Besmelesiz bir işe başlamayın.
    1 ...
  44. 25113.
  45. Çivi çiviyi söker. Atalar boşuna dememiş kısmet herşey günü gelir sevmek sevilmek hepsi olur boşver hayat bu keyfine takılmana bak. Rabbim uçak kazası vermesin.
    0 ...
  46. 25112.
  47. 25111.
  48. Bazen ne mutlu olmaya ne de sevinmeye hakkım yokmuş gibi hissediyorum ve üstelik yalnızca bunlar da değil hakkım yokmuş gibi hissettiklerim. Aslında şöyle bir geçmişe bakınca bunları şu anda hissediyor oluşum bir noktada bunları bana aşılayan küçüklüğümdü, bu şekilde büyütülüşümdü.
    Susmalıydım, konuşmamalıydım, içime sinmeli ve sevgimi de belli etmemeliydim. Çevrem de tüm bu şeylere müsaitti şöyle bir düşününce. Çevrede mutlu insan yok, hep bir aldatmaca; hep bir gürültü, kavga, tartışma ve çok daha fazlası... bunlar benim için zamanında normalimdi. Her çocuğun, her büyüğün, her insanın böyle bir yaşam sürdürdüğünü düşünürdüm. Zaten ondan olsa gerek, zamanında tüm bu \"yapılması gereken\" şeylere uyum sağlayışım. Aslında bunu geçmiş zamanla belirtmemin doğru olup olmadığını da pek kestiremiyorum çünkü içimde bir yerlerde hâlâ her ailenin şu anda iyi olsalar bile geçmişte büyük sorunlar yaşadığı ve daha fazla şey olduğu düşüncesi geziyor. Neyse.
    Sonra ben büyüdüm, herkesin benzer olduğunu düşündüğüm insanların aslında benzer olmadığını ve bambaşka hayatların da var olabileceğini öğrendim. Bilmiyorum ancak çok zoruma gitmiş olsa gerek, davranışlarım da zaten olayların farkına vardıkça değişiyordu evet ama bir gün, öyle bir gün ki okuldan geldiğimde dayanamamıştım ve bu sefer onca yediğim laf üstüne sessiz kalmak bu sefer içimden gelmemişti. Gelememişti. Konuştum. Sonuç bir nevi hüsrandı iki taraf için de. çünkü benim için sonuç kafada kırılan ayna, karşı taraf içinse susturmaya çalıştıkları çocuğun büyümüş olmasının farkı. O gün için o çocuğun sadece içi rahatlamış gibiydi sanırım. iyi bir durum açısından fazlası olmasa da yazılacak herhangi bir şeyin, yaşadığı kötü şeylerin çokça eksiği vardı. Sonra o çocuk biraz daha büyüdü, değişti. Öyle ki rol yapmayı da öğrendi. Öyle bir rol ki çevresi kupkuru kalabalık. Ne kadar güzeldi. Herkes ona özeniyor. Çünkü çokça parası var ve neredeyse birçok isteği en iyi şekilde gerçekleştiriliyor. Üstelik Çok mutlu. Yerseler. Yediler de. Çocuk da yemeye çalışmıştı sanki ama, boğazında kalmış olsa gerekti.
    Ancak kimse de bilmiyor ki ortada sesli bir şekilde dillenmiş olmasa bile bunların karşılığının neredeyse ruhu olduğunu. Neyse, bu da mühim değildi zaten.
    Çocuk öyle ya da böyle büyüdü derken çevresindeki birçok şeyi değiştirmeye başladı. Uyması gereken kalıplar kesinlikle yoktu hatta o kadar özgürdü ki içinden hiçbir şey yapmak bile gelmiyordu, çevresinde kavga gürültü olsa bile eskinin yanında esamesi de okunmazdı. Sanırım artık mutluydu ya. Bunu çocuğa sormak gerekti. Evet, bir şeyler düzelmişti. inkâr edilemezdi elbette ama yine de geçmişi onarabilmiş miydi? Ya da daha doğrusu, geçmiş onarılabilir miydi? Cevabı ben verecek olursam, onarılmış olsaydı şu an böyle hissetmezdi. Hâliyle hâlâ bir şeyler parça parça, yıkık dökük.
    Aslında buraya bu kadar ayrıntılı yazmaz hislerimi üstünkörü geçerdim ancak yazdıklarım biraz canımı acıtsın, beni utandırsın istedim. Kendi yüzüme vurmak istedim.
    Çünkü Bunların farkına daha önce varmıştım evet, doğru ancak ilk defa kendi yüzüme karşı bunları vuruyorum bu şekilde ve her ne kadar kendim için aşırı geç kalmamış olsam da o küçük çocuk için çok geç bir vakit bu. Öyle işte. Bunu okunmak için değil, bir defa da kendimi kendim tarafından kırmak, kendim tarafımdan kırılmak istediğim için yazdım. Son.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük