bugün

Uzun süredir intiharı düşünüyorum.

Spesifik bir sebebim yok fakat sanırım artık devam etmek isteyip istemediğimden emin değilim, uzun bir süredir sadece yarını görmek için yaşıyorum, nasıl nerede nasıl yaparım gibi, öncesi ve sonra olacaklar hakkında planlarım var.

Anlık bir şey değil kesinlikle, yıllardır olan fakat "ulan atlasam şuradan.." gibi bir durum değil.

Yani sözlük yaşamaya değer bir şeyler arıyorum aslında ama bulamıyorum pek, mesela küçük bir kızım olsa ölmek çok saçma olurdu, hayatımı adayabileceğim bir şey, bir hedef mesela.

Ama böyle şeyler yok, olsa da kısa ömürlü oluyor, intihar ise hep cebimde tuttuğum çıkış bileti gibi, her gün düşünüp kafamda kurguluyorum, artık da hazır hissediyorum, cesaretim de var, eskiden intihar edecek götü bulamamıştım artık o göt bende var, sadece kısa süre daha yarını göreceğim.

Bu entry hakkında soru sorarsanız falan cevap vermem bu arada, boş yapmayın, yorum ve tavsiye istesem chat gpt ye yazardım.
Gel Gel Gubalak Dön Dön Şıbalak Şıbalak Şıbalak Vay..
Salaksınız siz. Neden diye sormayın içimden geldi.
galiba bu maddesel dünyaya ait değilim.
Reformer da bir an yaptığım hareketi unutup, bardan tuttun ve kendimi kaldırdım. Halen kollarım ağrıyor.
Bir Bipolar hastası olarak 2 yıldır ilaçlarımı düzenli olarak kullanıyorum. Sonuç mükemmel. Eskiden hep devlet içindeki ulusalcı bir kliğin beni takip ettiğini sanırdım. Bu tip hezeyanlarım geçti.

Gerçek fikirlerimi savunuyorum artık. Yüzüme maske takmıyorum ve sürekli izleniyor korkusuyla panikle hareket etmiyorum.

Antipsikotik ilaçlar dışında B12 ve d vitamini kullanıyorum. Bunlar da beni dinç tutuyor. Eskiden sürekli uykum gelirdi artık dipçik gibiyim. Bir de zayıflasam yaza bomba gibi gireceğim.
Allah korusun küçük kardeşimin hasta olma ihtimali var.
Kalp ve baş ile ilgili sanırım ciddi sayılabilecek bir şey.

içime öküz oturdu ihtimalini öğrendiğim andan bu yana.
Allah'ım korusun onu.

Kıyamıyorum, çok küçük daha.
Akıllı bıdık.

Ne bencillik bilir, ne kötülük.
Uysal, akıllı bücürüm benim.

Kafamın arkası ağrıyor üzüntüden.
Yıllardır sözlük yazarıyım, ama aktif olarak geçirdiğim 5-6 yıldan sonra uzun süredir hiç uğramadım.
Şimdi nerden esti bilmiyorum yıllar sonra gelip başlık açtım ve bu başlık altına da bir şeyler yazasım geldi.
Ayrıca madem söylemek istediklerimizi burada açıkça söylüyoruz şunu da eklemeden duramayacağım; karımı seviyorum.
Teşekkürler
Değer, eder değildir.
Bütün gün akp’nin yol yaptı köprü yaptı, kürtaj yapiyağğ, tayyip olmasaydı türkiye on kilo yorganın altında yatıyordu, türkiye bir adam gördü tipleriyle çalışıyorum artık midem bulanıyor orospu çocuklarından. Hiç bu kadar toksik ve varoş bir ortamda çalışmamıştım.
Nerede neyi yanlış yaptım bilmiyorum. Duygusuz bir arkadaşım var, maşallah öyle bir sevgilisi var ki. Kızın derdi, sorunu olunca kızdan önce o koşuyor halletmek için. Kız da aşırı bencil bir tip. Erkek arkadaşı da olsa Kimsenin derdini umursamaz hani.

Ben aşırı duygusal ve fedakar bir kadınım. Bana denk gelenler de boş zamanında bile tek mesaj atmayanlar, sadece çok canı sıkılırsa arayanlar, derdim olduğunda sen şöylesin böylesin, şöyle yap böyle yap gibi boş konuşanlar. Ben de mi bencil olayım? Bencil davranırsam karşıma yukarıdaki gibi biri çıkar herhalde.
"kimi kandırıyorsun lan it"

pek bir kimselere....
Şans yok, kader ve tevekkül var. Peki. Allah'tan gelene gayılız. Dolar ebesinin hamam tasını tersten görmüş, ekonomi kaynının damında turluyor, ses etmiyorsunuz; Gezi Parkı Olayları'nda dolar 50 kuruş arttı diye ne fok yemeye "teröristler yüzünden" diye hırlayıp, köpek gibi millete saldırıyordunuz? Övdüğünüz "Palalı" kadın taciri çıkıyor, diliniz bi' tarafınıza kaçıyor. Emrolunduğum gibi doğru olmayacaksam; müslüman olmamın ne anlamı var? Yaşadığı dönemde imam-ı Azam'a "Deccal" diyen çoğunlukla, günümüzdekilerin farkı yok. Reis'leri öyle diyorsa doğru(!)dur. Şirkinize tapınmaya devam edin!
Aklında bahar olunca, fikrin çiçek açar.
iyi düşün ki, iyi olsun.
bu içimin acısını nereye sığdıracağım, bilmiyorum.

yaşam bazen inanılmaz ağır geliyor. sanki bana göre değilmiş gibi.
galiba bazı insanlar gerçekten bahtsız doğuyor.
Herkese benden çay; zall'a yok.

Öyle mutluyum.
Millet anasından babasından gizli gül demetini nasıl eve sokarım diye düşünürken ben aklımı nasıl kaybetmem diye düşünüyorum. Benim de sevgilim oldu tabi ama hiç bir zaman böyle günler olsun ya da doğum günleri olsun önemsenmedim. Doğum günümde bile doğum günün kutlu olsunu zor dedirttim. Hiç hediyede gözüm olmadı ya da çiçekte. Ama gönül isterdi ki en kötü telefondan aranıp “seni çok seviyorum,iyiki hayatımdasın,iyiki seni tanımışım,sen benim için çok değerlisin” gibi şeyler duymak. Ya neden bu bile çok bana neden? Ya diğerleri dişi ben de dişi. Neden ben de sevgiyi saygıyı haketmiyorum.
Güzel geçen bir günün akşamı dayayabilirsiniz silahı şakağınıza
Hayat elinizi ayağınızı bağlar da bir kurban gibi
Yatırır sizi felek bıçağının altına. Gücünüz kuvvetiniz kesilir. Sesiniz soluğunuz tıkanır. Yeter artık dersiniz ölsem kurtulsam... Ölemezsiniz, bu kadar kolay kurtuluş yok. Size dayatılan çirkeflik banyosunda yıkanmadan topuklarınıza kadar boka batmadan burdan gidilmez.. Ne yazık çileli ruhların makus talihine.
konuşacak kimse yok amk. bilemedin amcık, karı düşürmeye çalışmıyorum. gerçi kimseyle konuşmak da istemiyorum ama anlatmak istiyorum. evet anlatmak istiyorum ama ne anlatacağımı da bilmiyorum. çok boktan bir hal bu ya. yaşamaktan soğutuyor ama yok olup gitmek ve hiçbir şeyden habersiz kalmak fikri de cazip değil. ne yapacağımı şaşırdım siktimin dünyasında. şöyle filmlerdeki gibi bir kapı açılsa da dese ki gel aradığın burda. siktirolup gitsem sorgusuzca, düşünmeden ve hissetmeden.
Neredeyse hiç kimse hâlinden memnun değil sözlük. Hiç kimse. Herkes şikâyetçi, herkes nefret dolu. Herkes, umutsuz; mutsuz. Kırıkları batıyor insanın kendisine, kendi kendini kanatıyor ve belki de kanatılıyor.
Yalnızca günü geçirmek için kalkanlar, zorunluluktan dolayı kalkmak zorunda olanlar ve bir defa bile isteyerek uyanmayanlar; gün boyu çalışsa da 2 adım bile ilerleyemeyenler, bırakın ay sonunu 2-3 haftasonunu getiremeyenler... kandırılanlar-kandıranlar öldüren ve öldürülenler, geride kalanlar; bu koca hengame içerisinde sudan çıkmış bir balık gibi yalnızca etrafında dönen olayları izleyenler. Ölmek isteyenler, yaşama tutunamayanlar, küçük çocuklar ve kimi yaşantılar, Çaresiz ve koca bir telaş içerisinde olan insanlar... çok tuhaf sözlük. Çok anlamsız. Kifâyetsiz.
Yazınca nasıl da kötü geliyor, nasıl da korkunç. ama öyle bir alışmışız ki her gün gördüğümüz şeylere ancak dile getirince bu vahşet dolu tabloyu görebiliyoruz.
Ne berbat, sözlük. Böylesine yazılmış ve daha birçok yazılmamış olan şeyleri her gün gördüğümüz için normalmiş gibi görmemiz ne berbat. Ben neye güvenerek hâlâ daha umutluyum bilmiyorum ancak yine de bu dünyada iyi bir şeylerin de olması gerekiyor ve günün sonunda ise ölüm denilen bir şey var. Çok zıt ama bir o kadar da aynı hissediyorum herkesle. Ya da belki de yalnızca doğrultum aynıdır ve yönüm her şeyin tam zıttıdır.
Öyle işte sözlük. O kadar çok şey var ki ne yazacağımı bile bilemiyorum.
Sen ne istediğini bilmiyorsun demişti. Haklı olduğunu bu sabah anladım. Ben ne istediğimi bilmiyorum. Bir yandan artık evlenmem lazım diyorum diğer yandan evlenmek için bana önerilenleri ben çok gencim deyip reddediyorum.

Ben ne istiyorum? Bilemiyorum...
bugun ayni kisi tarafından sorulan ayni soruyu 4. kez işittim. 4. kez ısrarla ayni sekilde cevapladım. eminim 5.si de gelecek ayni sorunun ayni kisi tarafından ve bu yaşadığım ilk durum degil.

insanları çok fazla ciddiye almaktan bıktım. niye o kisinin söylediği, anlattığı kucucuk şey dahi benim hafızamda yer kaplarken, benim anlattığım şey onun hafızasında aynı sekilde yer kaplamıyor? niye ben bir daha bir daha hatırlatmak, ayni soruyu cevaplamak zorunda kalıyorum? öyle özeniyorum ki bu insanlara yaa... bi de bana bunu daha önce sorduğunun farkında degil; olsa utanır heralde koca adam, bi de ilk kez duymuş gibi şaşırıyor, tepki veriyor falan. kamera şakası gibi. seyrediyorum öyle...
Merhaba sözlük.
Merhaba, Arapça kökenli bir sözcük olup "benden sana zarar gelmez" anlamına geliyor.

Oysa bir merhabayla başlıyor her yara.
görsel