bugün

sustu konuşmak gereksizdi.
Bazen Dostoyevski’nin; ‘Her şeyi anlıyorum ve bunu öldürecek’ dediği yerde olduğumu hissediyor, bazen Niçe’nin bütün farkındalıklarının baskısına dayanamayıp sahibi tarafından dövülen bir ata sarılıp, avazı çıktığı kadar ağlayarak delirdiği sahnenin başrolü olmaktan korkuyorum. Bütün farkındalıkların ve her şeyi anlamanın amına koyayım.
bitti. Hiç bir zaman olmamış şeyler bitti.
Bugün yaş günüm. Ve Bugün alabileceğim en güzel hediyeyi aldım. Son görüşmemizde başkası için aşırı şekilde canımı yakan 10 küsur senelik dostum arkadaşım ve daha birçok şeyim, bugün tam bir yavşağa yakışır şekilde siktirip gitti hayatımdan. Valla açıkçası bırakın kutlanmasını, yaş günlerim cidden her seferinde aşırı mutsuz ve kötü olaylarla geçerdi bir kez olsun doğru dürüst mutlu olamadım amk gününde ama bu kadar yakın olduğum birinden de böylesi bir kazık beklemiyordum.. desem de inanma sözlük. Gayet de bekliyordum amk bir kazık atan bir daha atar. Sadece gününe şaşırdım planladı mı naptı amk. Hayır zaten hiç kutladığını hatırlamam bari üstüne böyle bir götlük yapmasaydı.

insan gerçekten hayret ediyor.

Edit: diğer yavşak çevremden de ses yok. Zamanında dertlerine analık babalık yaparken 00.00'da yığılırdı aramalar mesajlar. Ne zaman ki hayatımdan insan çıkartmaya başladım, aramayı sormayı bıraktım, o zaman giderek azaldı her şey. Ve bitti. Elekte bir tane taş bile kalmadı.

Kalan tek şey 8. Yaş günümde dinlediğim bir şarkı. 19 senede başladığım noktaya gelmişim gele gele. Sefam olsun, 1-0 olsun benim olsun.
her şeyi sildim. yaşamak istediğim şehire gideceğim yakın bir zamanda ve bu çok huzur verici.

Tamam bazı belirli şeyleri silmedim evet.
Biraz da olsun bizi dinleseniz bazı konularda çok mu şey istiyoruz.
Zibilyon tane alternatifin olduğu şu devirde kimse bana birilerinin sevgi ve sadakatinin gerçekliğine ve kalıcılığına ikna edemez.
Bu sadece bir sanrıdır ve kısa bir süre sonra yalan olduğu ortaya çıkar.
Bu gerçekliğe üzülüp üzülmeme ise kişiden kişiye değişir.
Ya bu dünyada adaleti, kul hakkını falan umursayan kimse kalmamış ya da ben aksine denk gelemiyorum ve sorun bende... şu canımın burnumda olduğu dönemde bile gözümün içine baka baka kendi işini bana yıkmaya çalışan adam bir de unvanıyla, kıdemiyle övünmüyor mu deliriyorum arkadaş sinirden!
dünya çapında büyük bir kaos çıkacağını düşünmekteyim.
iyi bir insan nasıl olunur bilmiyorum. iyi insan kavramının evrensel bir tanımı var mıdır? Sanmam. Objektif olmak gerekir mi iyi olmak için? Asla olamıyorum. Buna objektif olamamak mı denir başka bir şey mi şuan bunu düşünemeyeceğim ama şöyle bir durum var. Misal az önce bir sözü çok beğendim hatta sözlükte paylaşacaktım. Sözün altına sahibinin adını yazmadan paylaşmayı sevmem. Sonra sözün sahibine baktığımda ise paylaşmaktan vazgeçtim. Ünlü biri de değil zaten yani politik/siyasi bir görüş ayrılığından dolayı değildi vazgeçmem. Önemseyeceğim biri değildi ve söz de önemini kaybetti. Halbuki aynı söz, misal ahmet erhan a ait olsaydı bir köşeye not alırdım, unutmazdım. Daha da önem kazanırdı.

Anlatmak istediğim tam da bu aslında. Bu benim için değil herkes için geçerli. insan önemsediği kişinin sözlerine değer veriyor. Sizi sevmeyen, değer vermeyen birine dünyanın en güzel sözlerini de söyleseniz, en güzel üslubu da kullansanız ha ona konuşmuşsunuz ha dağa taşa. Oysa insan sevdiği kişinin bir kelimesine bile ne anlamlar yükleyebiliyor.

işte bu doğru değil. Her söze, her şeye hak ettiği değer verilmeli. Bir gün bunu yapacağım.
uzun zaman sonra bugun mutluyum sözlük kocaman bir maşallahını alırım. neden diye soracaksın hemen söyleyeyim. iş buldum, okulum açıldı daha ne olsun.
görsel

Hasretim sana değil, yersiz bir gurura kapılma. Çünkü seni var eden de bendim.

Hasretim, var ettiğim sana verdiğim ve hiçbir faninin de veremeyeceği, kelimelerle anlatılamayacak kadar özel duygulardı.

Sorun şu ki, sana bahşettiğim duygular, sanki seninle gömülüp gitmiş gibi ruhumun derinliklerine.

Ne yaparsam yapayım Yolumu bulamıyorum,

Seninle aynı anda bakıyor olma talihsizliğini göze alarak, dolunayın ışığında bile...
buraya bile yazamıyorum bazı söylemeyi istediğim şeyleri. çok zor hayatlar yaşıyoruz çok...
kuzenimle amaçsızca gülüyoruz ama deli gibi hiçbir şey yok ortada hava yağmurlu diğer kuzenim bizden büyük ruh doktoru olur kendisi bize ağır depresyon teşhisi konuldu tarafından ahahaa biz hâlâ gülüyoruz hava soğuk üşüyorum çayımı da kuzenimin üzerine döktüm gülüyor ahaha.
bugün yolda yürürken osurdum.
‘Eyvallah, hiç bir dile çevrilemeyen farklı anlamlar içerir. Eyvallah!’
Kimseyi hayatından çıkarmaktan korkmuyorsan güçlüsündür diyorum.
görsel
Ahaha yabancı dizi izlerken dünyanın diger ucundaki ikizimi buldum. Insanlar cift yaratılır derlerdi dogruymus lan. Gerci bütün japonlar birbirine benziyor. Evet arkadaki pamuk prenses degil öndeki benle aynı formayı giyen ciddi hemsire. Sacını da ben gibi psikopat topuzu yapmıs canım yhaa.
Koca dünya üzerinde samimiyetine inandığım tek bir insan yok.
Gelecekte şair mi olacağım yoksa yazar mı? Çok merak ediyorum. Akademisyenlik ömür boyu yapılabilecek bir şey değil. Hayal dünyamı törpülemeye başladığının farkındayım buna sürekli olarak maruz kalamayacağımı biliyorum. Kelimeler benim her şeyim. Çok iyi bir şekilde kullanabilirim onları. iyi ki kelimeler var. Hayal gücüm olmadan bir işe yaramayacaklardır. Öldürmemem gereken tek şey hayal gücüm. Akademisyenlik sadece hayal gücümü besleyeceğini düşündüğüm bir araç olmalı. Araştırmayı seviyorum çünkü.
kahrolsun bazı şeyler.
ağırıma giden çok şey var.
aynı günde doğduğum bir erkekle tanıştım ve inanılmaz şaşkınım.
Ben bu geceki travmayı nasıl atlatacağım bilmiyorum.
Son günlerde bitkin ve hasta hissediyorum. Can sıkıcı.