bugün

Geç geldiğim için evden siktirlendim. Hakkını da haram etti babam sağ olsun. Yemediğim laf, beddua, küfür kalmadı. Eyvallah. Umarım tez vakitte siktir olup giderim bu evden.
Hebele hübele.
Dünyadaki bütün iyilikler beni arasına alıp tokatlayarak dövmüş bizden asla bir şey bekleme demiş sanki. Ki dedilerde. Öyle beklentisiz ve mutsuzum bu hayatta.
uçmak istiyorum pencereden atlayıp yere cakilmak istemiyorum uçmak istiyorum.
ben tanrı olsaydım sinekleri yaratmazdım.
Kendimi karanlık bir boşlukta hissediyorum.
Anlamsız bi bıkmışlık var üzerimde neden diye sormayın.
https://galeri.uludagsozl.../hassas-insanlar-1672914/
Böyle hastalığın ta izdirabini sikeyim yaa. Yemin ediyorum yaşama sevincimi aldı elimden. Galatasaray yendi ona bile hakkıyla sevinemedim.
Vasiyet yazdıktan 2 gün sonra geçerdi bu hastalık ama hala geçmedi. Korkuyorum harbiden ölcem amk.
kul kaderini yaşar bahtına ne çıkarsa, düşmez kalkmaz bir allah sakın unutma evlat.

kadermiş, kısmetmiş, miş miş miş...
Yaz tatilinin biran önce gelmesini istiyorum.
bi halı saha takımı kursakta top oynasak stres atsak kaynaşsak.
O kadar güzeldin ki ; en az yeni alınmış bir kitabın kokusu.. henüz ilk basım, duyulan o merak, o haz.. hele ki bir ön sözün vardı; tanrının bana verdiği en güzel hediye diyebilirdim mucizevi gibiydi. keşfedilmesi gereken yalnızca sendin o zamanlar görkeminden o süslü kapağını açana kadar toz konmazdı üzerine. şimdilerde iyi hatırlıyorum bana lütfedip de ayırdığın o son sayfalarında kıymetini bilememiştim sana nazaran. inançlarımı köreltmişti senin zehrin, uyandığımda ikinci el kitaplara gider olmuştu elim. Ne değişti demiştin fark ettim kitabın ön sözünden çok başkalarına, bana okurken hissettirdiklerinin öneminin ne denli büyük olduğunu benim için sonrasında çirkinleşir oldun yüklediğim tüm o güzel anlamlarını yitirir oldu gülüşlerin, laf cambazlıkların. Üçüncü sınıf karakterin yazarının kalemine lanetler okutur oldu. Sıkıcı vasat bir kitap gibi kenara köşeye atıldın bir hayattan daha aşağılık sevgilim.
Karaya vurmuş bir sandalın su aldığı dakikalar gibiydi seni sevmek.
tamam çok huzursuz etmiş be yaaa.
oturmasını kalkması bilen bir kız.
ekmek herkese yetecekti aslında.
tarlaya karga dadandı,
ambara fare,
fırına hırsız,
memlekete harami...
yıldım arkadaşlar.
Mami’cim bak bu sefer de olmayacaksa yalandan ümitlendirme beni. Ağır beddua ederim, hayatın kararır. Diyesim var ama demiyorum
Halk oyununa gidiyorum hoca ile 3 yıldır çalıştırdığı bir öğrenci daha doğrusu yardımcısı arasında bir şeyler olduğunu düşünüyorum. Hoca 26 yaşında erkek , kadınsa kocasından boşanmış iki çocuklu ve 31 yaşında. Ulan sürekli birbirlerine sataşıyorlar, her dakika araşıyolar, hoca bunun için bir şeyler yapıyo( maddi durumları kötü) valla ben bi yakınlaşma sezdim. 3 gündür de sürekli üçümüz takılıyoruz. Dilimin ucuna kadar geliyor sizin aranızda bir şey mi var demek ama diyemiyorum. Ulan gönül bu kime konacağı belli olmaz da. Bunlarınki birbirine konduysa büyük sıkıntı.
ödeyin lan borcunuzu aq götverenleri 100 gram altın da veremiyosanız siktirin bırakın bu işi demek istiyorum da diyemiyorum.
Asetonu listerin sanıp ağzıma götürüyordum neredeyse. Yine hangi anlatılmamış masalın Leyla’sı oldum bilmem.
ilkbaharın en güzel rengisin, melanin pigmentinden öpüyorum.
Herşeyinizi kaybettikten sonra, herşeyi yapabilecek kadar özgür olabilirsiniz.
-Seth Rollins