bugün

son dönemde gelenek hale gelen bazı şeyler canımı sıkıyor,
önce resmi vereyim, resim google dan alıntıdır.

görsel

çocuğun ilk yaş günü kutlamalarını abartan bir toplum hale geldik, aynen bu şekil fotoğraflar dolu instagram.
aslında bunun nedeni sosyal medyanın kurbanı olmak. hep daha iyisi bizim bakın demek bu tantanalar.

artık öyle bir hale geldi ki yaşantılar, sırf fotoğraf paylaşmak için gidilen yerler, dinlenilen konserler, alınan eşyalar var. anı yaşamamıza ve zevk almamıza bir tokat gibi çarpan sosyal medya var. 4 kişi yemek söyleyip fotoğraf çekmeden başlamıyorlar yemeğe.

neden ?

çünkü bakın biz beraberiz mesajı bakın mutluyuz, bakın burada yemek yiyebiliyoruz mesajı var. bu durum çok daha vahim hale gelmeden dur demeliyiz, geleneklere karşıyım lakin yenilik değil bu, farklı bir şey. yapay bir şey.

farkındalığı azaltan, yaşama sekte vuran bir şey.

söylemek istedim.
Nedir benim bu pipimden cektigim, cok oldu artik cok yeter.
telefonum çalmıyor.
bugünün dünden, yarının da bugünden iyi olacağına dair olan inancımızı, ateşi ilk bulan insanların üzerine titredikleri gibi kutsayalım.
bu gün saban nasıl bir şimşek çaktı öyle. yerimden zıpladım resmen. uyandığımda rüya sanıyordum. gerçekmiş.
Hayat bana güzel diyorum bir an dünya güzelleşiyor. Çok kısa. An.
Attığım her adımda mideme giren krampla yere kapaklanıyorum. Ayaklarım artık beni değil bu zihni taşımıyor. Yürüdüğüm yollar evime çıkmıyor ki benim zaten hiç ait olduğum bir evim olmadı. Döneceğim köşe uçuruma çıkıyorsa diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Zaten ben uzun süredir düşmekten hiç korkmuyorum. Elimi cebime artıp anahtarları arıyorum ve ceplerime anahtar dışında her şeyi sıkışırmışım. Hayal kırıklıkları, umutlar, beklentiler, inançlar, anılar, yaşanmayacak ama kafamda çekilip perdeye yansıtılan anılar, küçüklüğüm, güzel yaz günleri.. hepsi ceplerimde.
Elimi çantama attığımda işe daha fazlası var göz göze gelmemeye çalışarak kenara ittirip en dipte evin anahtarını buluyorum. Tüm evlerin yollarını bilip hangi eve ait olduğunu bilmediğim için hangisi benim evim emin olamıyorum. Yanılsamalar, ağrılar, yansımalar, uğuldamalar.. galiba başım çatlayacak. Her sokakta kendimle karşılaşıyorum. Yüzüne baktığım Herkes yine ben. Kendimden kaçamayacağımı anlayınca midem bulanıyor. Yoldaki tüm insanlar - yani kendimin bana iğreti gibi bakmam beni daha da kötü yapıyor. Kulağına fısıldayan yollardaki insanlar yine kendi sesim. Hiç sevilmedin ve seçilmeyeceksin diyorlar. Kafamı önüme eğiyorum. Göz göze gelme göz göze gelme göz göze gelme
Onlar gerçek değil on-lar ger-çek değ-il. Yalan. Beynimin içini kemiren düşünceler kadar gerçek ve haklılar.
Eve giriyorum perdeleri kapatıyorum. Etrafa saçılmış kıyafetler ama hiçbiri benim tarzım değil. Bu mobilyalar benim tarzım değil. Peki kimsin Sen? Kendini tanıyor musun ki evini tanıyasın. Kafanın içindekilerle konuşmayı bırak diyor kafamın içinde biri. Ellerimi yıkamak için lavaboya gidiyorum. Ölü bir fareyle göz göze geliyorum biraz daha bakışırsak ona dönüşmekten korkuyorum ama aslında ondan farkım yok lağam gibi bir dünyada yaşayıp küçük anların zevkiyle yeryüzüne çıktığımızı sanıyoruz. bizim bir pislikten farkımız yok.
Yatağa uzanıyorum aynaya bakmamaya çalışıyorum gözlerimi kapatırsam uyurum. Kapatma kapatma kapatma. Uykularımdan korkuyorum. Boğazıma sarılan ellerden korkuyorum. Düşüncelerimden korkuyorum. Insanlardan iğreniyorum. Kaçamamaktan nefret ediyorum. Lağam kokan bu dünyadan iğreniyorum.
Kapı çalıyor. Gözlerimi sıkıca yumuyorum. Kapı yeniden çalınıyor. Kargo daha fazla acı getirmek için mi geldi diye düşünüp sefil bir gülüş yerleştiriyorum dudaklarıma. Kalkıp kapı deliğinden bakıyorum. Karanlıkta parlayan bir çift gözden başka bir şey yok. Açıyorum. Kendimi görüyorum. Ve kafama bir silah doğrultuyor..
Bugün Bir kez daha bana, kendimi özel hissettirdi annem.

Bir deri bir kemik olan elimi duvara sürttüm, incecik bir deriye sahip olduğum için haliyle soyuldu. Biraz da kanadı.
" baya acıdı yaa şu küçücük yara." Dedim anneme. Bir anda tuttu elimi ve;
"oyy öpeyim de geçsin." Dedi, öptü.
Yaaa ben 31 yaşında kadınım, o an kendimi minicik hissettim.
Anneniz hâlâ hayattaysa nazlana bildiğiniz kadar nazlanın. Ondan başka kimse ufacık yaranızı, kocaman görüp şevkatle sarmaz.
Ve kaç yaşınıza gelirseniz gelin, dünyanın en özel insanı olduğunuzu hissettirdikleri bir gerçek.
Millet ne paylasmis diye facebook u actim ortada bi tane adam birakmamisim. Hahah ne kiskandiysam zamaninda milleti neye tahammul edemediysem kimmseler kalmamis. Kalsaydi onlari da bugun silerdim zaten. Pis aşıklar sizi.
Bazı kişilerin değişebileceği bir gerçektir. Buna örnek olarak; kendimi verebilirim. inanır mısınız bilmem, fakat ben birkaç yılda cidden çok değiştim. Şimdi beni iyi niyetli olarak bilen insanların eskiden abazan bir ergen olduğumu tahmin edebileceklerini zannetmem.
Bu şehirden gitmek istiyorum ulan.
çok öfkeliyim çok...
bir an geliyor. bir şey söyleniyor, bakıyorum öylece söyleyenin yüzüne. bağıra bağıra susuyorum birkaç saniye. sonra bekliyorum.

sonra bi' sigara yakasım geliyor, şöyle sol elimde tutarak. parmaklarımın ucunda değil de biraz daha içeride burarak elimi. derin bir nefes çekerken sigaranın ucundaki ateşin çıkardığı sesi duymak istiyorum.

sonra bir kuş konuyor sokak lambasına. tüy olup bir sağa bir sola salına salına boşluk olmayı hayal ediyorum.
Ne diyem mahmudmu diyem ?
yaşamıyorum ama yaşlanıyorum.
Chp ve hdp kapatılsın.
Sevdim sikildim. Sevmeyin. Reel anlamda değil tabiki erkeğim ben ama duygusal anlamda sikildim. Hiçbir kızı koşulsuz şartsız sevemeyecek miyiz?
Boş insan olmayın moruk. Zira bok böceğinin bile bi faydası var şu dünyaya. Aklınızın olduğunu biliyorsunuz, kullanmak için kılavuza gerek yok herhalde. insanlar şöyle, böyle demekten vazgeçip, değişime kendinden başla.
bazen midem bulanıyor ve kusunca rahatlıyorum.

mesela biri aptalca bişey yapınca, biri aptal bi cümle kurunca.

lütfen aptallığa bir sınır getirilsin.
bir çok şeyi yapmak isterken hiçbirini yapamamakla sınanmak oldukça moral bozucu. beni yapan, motivasyon ve odaklanma becerisi yüklesin bir daha ki güncellemede.
herkesin derdi karıyla kızla, bu kadar aciz misiniz? yalnızlık mükemmel bir olay özgürlüğün en hit noktası daha ne istiyorsun? siktir git kendi çevreni yaşamını kur.
hiç bir kıza güven olmaz sözlük, hele ki hadsizlere.
2009 yılında youtube'a yüklenen şu megafonla dolaşıp sağa sola salça olan abilerin mado'nun önünden geçerken seslendikleri gibi seslenmek istiyorum sana.

mado mado, bitanesin.
Yanlış yanlış şeyler öğreniyorsunuz, doğrusunu söyleyince kabullenmiyorsunuz. Biraz araştırın ve öğrenmeye çalışın lan. Hayır, bir de bunlar kendilerini zeki sanıyorlar. Tüfiy sizin zekanıza!
görsel