bence böyle düşünme.
çocuk o daha.
bir şeye kırılmıştır.
geçer, unutur.
ayrıca babalar çocukla az vakit geçiriyor.
bu yüzden genellikle eğleniyorlar.
anneler daha çok mücadele ediyor çocuklarla.
haliyle bu da anneler için yıpratıcı oluyor.
Hayat herkese bir şekilde bir şeyler sunup, bir yol çizdiriyor ama ben ve benim gibilere ne kadar inansa da ne kadar çabalasa da önemsiz bir bokmuş gibi muamele ediyor.
Ne kadar kendini her şeyden arındırırsan, iyiye ve güzel meyil edersen et seni hep aşağı çekiyor. Asla razı değilim, kimseden ve hiçbir şeyden.
Bugün bir yıl daha yaşlandım ve açıkçası hayatımı düzene koyma vaktim çoktan geldi. Bu nedenle tüm ahmaklıklarımı geride bırakıp birşeyler başarmaya uğraşacağım.
Buraya da hayatımı düzene sokana kadar gelmeyeceğim. Belki çok uzun sürecek belki de hiç gelmeyeceğim. Burası beni sadece boğuyor artık. Yazının başında ne diyor bu mal diyebillllirsiniz ki haklısınız, ayrıca okuyan da bordo berelidir şimdiden diyim. Niyetim sadece içimi döküp gitmek.
Neyse içimde kalmasın dediğim bir şey var, üstünden zaman geçmesine rağmen ara ara kalbimi sızlatan bir şey. Seçim zamanı burada tanıştığım ve sevgili olduğum bir kız vardı öyle uzaktan uzaktan.. Sağolsun hayat dengemi bozma konusunda çok istikrarlı zamanlar sergiledi.
Sevgili olduğumuzun ilk zamanlarında bu kızın ablasının da burada yazar olduğunu öğrendim. Ablası zamanında bana yürümüştü ne yalan söyleyeyim, ben de söyledim kendisine.
Sonra duymadığım hakaret kalmadı, bitirdik. Lâkin kendine zarar vereceğini söyledi . Defalarca aradım mesaj attım , bittiğini lâkin ileride bensiz mutlu olacağını vs yazdım.
Sonra geri dönmek istedi. Yalan yok çok sevmiştim , bana ters gelmesine rağmen kabul ettim.
Çapkın olduğum zamanlar oldu çok eskiden ama ne bir kızı aldattım ne de bir kızın duygularıyla oynadim. Neyse hep geçmişimde flört ettiğim kızlar, sevgili olduğum kızlar gibi her şeyi öğrenmek istiyordu . . Anlatmak istemediğinde küsüyor yada bana hayatı zindan ediyordu. Anlattığımda da yine aynı şekil hakaretlere maruz kalıyordum. Kaldı ki hiçbir kadının bulunduğu ortama (okul, labaratuvar) girmemi de istemiyordu.
Neyse Duymadığım hakaret kalmadı ondan, lâkin içip de kendisinin anlattığı kendi geçmişi yüzünden asıl ben rahatsızdım. Haketmediğim hakaretler ve bana yapmadığım şeyler hakkında ithamlar soylenirken kendisinin yaptıkları beni üzüyordu.
Sözlük bile konu oldu yaşadığım şeyde, bana eski mesajlarım varsa hepsini ona atmamı istedi vs .Toksik denilen ilişkiyi yaşadım işte ne olsun. Ben hatalı ben kötü ve ben lanet biri oldum hep. Anlatmada da sıkıntılıyım şuan, eksik anlattığım detay çok şey var, ama hatırlayıp da yorulmak istemiyorum.
Son zamanlarında beni kendinden soğutmak için birşeyler yapmaya başlamıştı. O aralar pek algilayamiyordum lakin hayatında başka biri olduğunu sonraları anladım. Neyse yine gitti ve ben bu sefer uzak kaldım . Neyse aylar geçti en son, benim hesabımı adıyla başlayan bir fake hesap açıp favladı ardindan da ben onun yazdıklarını okuduğumda beni sapıklık ile suçladı. Yine kendine zarar verme gibi şeyler de yazmıştı. Aralık 2023'de son kez sordum, sevdiğimi ve isteyip istemediğini istemedi ve ben de bitirdim. Bana senden başkası olmayacak derdi hep ah ah. Çok şeyler öğrendim sonra hakkında,
ve mal olduğumu yine anladım.
Neyse sonraları hatalı kararlar verdim, belki de unutmak adına. bir kızdan hoşlandım, birşeyler yaşadım, kullanildim ve yine çok kötü aldatıldım.
Bu mal mal yasadiklarimdan sonra ne kadar mal olduğumu kavramam da zaman aldı. Şu aralar kendime odaklandım, iş arama süreci akademik kariyer için çabalamak, makale yazmak, bodybuilding'e sağlam bir geri dönüş ve bir sürü şey.
Çabalarım yıkılıyor genelde, bir aksilik bir şey yaşıyorum. açıkçası zor günler yaşıyorum psikolojik olarak da iyi değilim. Lakin çabalamak zorundayım, ne kadar sıkılsam da yaşamaktan, gidemem devam etmeliyim.
Geç de olsa cabalarimin karşılığını bir gün alacağım umarım.
- Son günlerde beni mutlu eden iki şey var: spor yapmak ve kitap okumak. Hem fiziğimi, hem ruhumu hem de beynimi güçlendiriyorum ve kendimi çok öz güvenli hissediyorum. Tavsiye ederim.
- Protein alımımı arttırdım. Umarım, böbreklerimde taş oluşturmaz.
- uzun zamandır çalışmıyorum. Bahar geldi. Yaşadığımı hissediyorum.
- 2 aydır sevgilim yok ama eksikliğini hissetmiyorum. Şu anda bir sevgiliye ihtiyacım yok. Bu sorumluluğun altına girersem kendimi ihmal edeceğimi düşünüyorum.
- dinimi Kur'an'dan öğrendiğim için ve namaz kıldığım için kendimi huzurlu hissediyorum.
- haftada 1 içkimi içiyorum.
- Mutluyum, huzurluyum. Yeniden doğmuş gibiyim. Cuma günü hastaneden babamın sonuçları çıkacak. Umarım her şey iyi giderken kötü bir sürprizle karşılaşmam.
- 14 yıl içinde önce dedemi sonra babaannemi kanserden kaybettim. Annem de kanser oldu ama atlattı çok şükür.
- aşık olmak çok güzel bir şey ama bu yaştan sonra bir kadından sevgi ve ilgi dilenmek istemiyorum. Evliliğim hep eşimden ilgi ve sevgi bekleyerek geçti çünkü. Neyse ki evlendikten sonraki üç sevgilim de bana gereken ilgiyi ve sevgiyi gösterdiler. Kadın ilgisine ve sevgisine doydum.
- uludağ sözlük'ü çok seviyorum. Çünkü, burayı günlük gibi kullanıyorum.
- giderlerim arttı. Sigorta parası, MTV, belediye ruhsatı, taksimetre güncelleme parası, kira vergisi yüzünden bu aralar bayağı para harcadım. Normalde cimri biriyim ama sevdiklerime karşı değil. Bu yüzden borsada yüklü miktarda param var. O da 1 yıl boyunca hep düştü. Neyse ki son günlerde artıyor.
- Martin eden romanı ve The whale filmi beni çok etkiledi. Binboğalar efsanesi'ne başladım. ilgi çekici bir konusu var.
- haftaya istanbul'a gidip dechatlon'dan ağırlıklar alacağım. Her ay kaldırdığım ağırlıkları arttıracağım.
-çekilmez,huzursuz bir insan oldum artık.
ara ara depresyona giriyorum,çıkınca da sürekli para harcayıp yemek yiyesim geliyor. sporla vs ileçalışıyorum ama yine de istiyorum.
-1 hafta iyi hissedip diğer 2 hafta depresyona giriyorum.
-aklımda sürekli ölüm var.
-genç yaşımda sürekli bir şeylere geç kalmışlık hissediyorum.
-sevdiğim sektöre haksızlıklar nedeniyle giremiyorum,artık istesem de giremem zaten. bu rahatsızlık ile beni artık bok alırlar. hayatın bana nah çekişi mi diyelim yoksa bunu avantaja mı çekecek diyelim bilemedim.
-sadece maydonozlu ve soğanlı pide dürümü çok severim(adana kebaplı).
-gelecek kaygılarım var. çabalıyorum ama küreklerim beni nereye çekiyor önümü göremiyorum.
şükür üç beş yakın arkadaşım var allah eksikliklerini göstermesin onları çok seviyorum.
Oruç tutarken aşırı baş ağrısı yaşıyorum hele saat 16:00 olduğunda artık iptal oluyorum. Eskiden böyle olmuyordu. iki yıldır çok yoğun ağrı yaşıyorum. Yine nöroloji yolları bana görünüyor.
10-15 sene önce rusça bir şarkı dinliyordum, ne bileyim, ezgisi hoşuma gidiyordu.. sonra şarkıyı kaybettim..
denk geldi, türkiye'den ailesiyle birlikte geri moskova'ya taşınan bir arkadaşıma danıştım..
"söyleyen herif gangster kılıklı".
- bizdeki bütün şarkıcılar gangster kılıklı.. hatta çoğu öyle"..
"tamam da, bunda ev kelimesi geçiyor, herif kıza ev alacakmış falan"
- Я куплю тебе дом... al, b.k gibi bir şarkı zaten..
"b.k gibiyse saniyesinde ne diye yolladın"..
- uğraşamam seninle, daha çocukları okuldan alacağım..
şöyle bir muhabbetten sonra şarkımı dinliyorum.. bence fena değil.
yine karşımdasın, bembeyaz sayfam; yine benimlesin bu sabah, bir cumartesi sabahı, yanımda bir kumru ötüşü, kulağımı oyalarken kumrular, bir yandan diğer kulağımda hafif bir müzik...
başım ağrıyor yine hafiften, sağdan sağdan vuruyor, vuran rüzgar mı diye sağıma dönüyorum, tüm doğrularımı söylerken döndüğüm yöne, bir kumruyla göz göze geliyorum ve ilk defa o an farkediyorum bir kumrunun gözündeki sevgiyi; meğerse sadece yarenlik ettiği eşine değil, bütün dünyayı seviyormuş deli kuş, sonra diyorum kendi kendime "deli kuş mu olurmuş hiç?", dönüyorum beyaz sayfama ve biraz daha karalamaya devam ediyorum, biçare..
elimi boynuma atıyorum, meğersem ağrıyan başım değil, boynum olduğunu öğreniyorum, nedensizce bir daha ağrıyor başım ve boynum bir daha..
bütün bunları kederimi paylaşmaktan imtina ettiğim için anlattım, havadan sudan, kuştan, çiçekten böcekten bahsetmek, kederimi paylaşmaktan daha anlamlıdır her zaman. benim kederlerim önemsizdir, bugün vardır, yarın daha da bir vardır, öbür gün kaybolur, dengesizdir benim kederlerim, saman alevi gibidir, bir karabatak gibidir, yunus gibidir benim kederlerim, bir başı gözükür, başı kaybolur, gözükür yüzgeci, sonra tamamen sular altına gömülür; benim kederlerim gibi...
bırakacağım bugün kederlenmeyi velhasılıkelam, nev-i şahsına münhasır olan ben, seni düşünmeyeceğim son tahlilde ve nitekim, nazarımda yoksun bile, hiç yoktun aslında sen; bir hayaldi, beni sana aşık eden.! tüh be, nereden geldik yine aşka, ne münasebet şimdi gündüz gündüz, kumrular öterken balkonumda ve "cik cik cik" öterken serçeler evimin bahçesindeki ağaçlarda, boşveeeer...
bir yaz günü provasında, pencerem perdelerimden arınmış, gün ışığı tecavüz ederken gözlerimin kenarlarına, zihnim, politik olduğunu hatırlıyor birçok şeyin, en çok da gülmenin, kahkaha atarak gülmeyeli ne kadar zaman geçmiş ve utanmışım kendimden, kendimle hiç alakası olmayan kahkahaları dinlerken, seyrederken mutlu yüzleri, her defasında bir damla daha göz yaşı damlatmışım içeceğim suya ve gargara yapmışım tuzlu su misali, iyileştirmek için ağrıyan cümlelerimi; ben bir devrik cümle mühendisi, saygılar..
1910'larda annesiyle beraber köyümüzden Osmanlı devleti tarafından tehcir edilmişler. 1950'lerde Fransa'dan dedeme mektup yollamışlar. Bir tane de fotoğraf göndermişler.
Dedem Fransa'ya kardeşini görmeye gitmek istemiş ama fırsat bulamamış. Büyük halamın akıbetini bilmiyoruz. Dedem kardeşini göremeden öldü.
Ermeni tehciri büyük bir felakettir. Savunup Osmanlı'nın günahına ortak olmayın. Biz türkiye cumhuriyeti çocuklarıyız.
--spoiler--
Oha büyük halan çok güzelmiş lan, dibim düştü knk. Toprağı bol olsun.
--spoiler--
Teşekkür ederim. Ermeni Annesi için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Onun bulunduğu yeri kestim. Güzelliğini tamamen Türklükten almış yani. inşallah çocukları ve torunları Fransa'da Türk düşmanı olarak yetişmemiştir. Yarı Türk olup türk düşmanlığı yapmaları komik ve tezat olur.