en sinir olduğum şey, hakkında en ufak bilgisi olmayan insanların benimle diyaloglara girip üstüme gelerek fikrini dayatmaya çalışmasıdır. benim üstüme gelmeyin arkadaşım. ak diyorsam aktır, kara değil. benimle oturun saatlerce derin mevzular hakkında konuşun bak çok severim. gerekirse felsefenin dibine vurun. bilimin dibine vurun. ama bana saçma sapan düşüncelerinizi dayatmaya çalışmayın. ben bilmediğim konuda konuşmam, eğer siz de bir şey bilmiyorsanız hiç bu topa girmeyin.
1) söylediklerimin tek seferde anlaşılmaması. deliriyorum sözlük. olduğum yere çöküp yok bi şey demedim unut demek istiyorum.
bi de yirmi kere anlattıranlar var. ulan madem anlamıyosun, durdur anlamıyorum de. niye o kadar anlattırıyosun?
2) kardeşimle telefonda konuşurken ebeveynlerimin gelip telefonu gasp etmesi. lan adam beni aradı beni!! seni arasa evi arar ne bileyim senin cebini arar. yav bi müsade et benim konuşmam bi bitsin, sonra getirmiyoruz sanki. senin çocuğun eyvallah ama benim de kardeşim ya..
Sürekli ilgi bekleyen insanlardır. Tam yalnızsın "ohh bi kafa dinliyim " dersin . Başına musallat olurlar . Birde "hiç arayıp bir kankam nasılsın demiyosun" derlerya.
en ufak bir saat tıkırtısı olan ortamda uyuyamamak,
bunun sonucunda saatten çok kendime sinir olmak,
kendime sinir olduğum için uykumun kaçması,
uykumu kaçırdığım için kendime tekrardan sinir olmak.
trollük yapan yazarların varlığı. en ufak bir zeka belirtisi yok, tek yapabildikleri eksilemek ancak bıraların kralı gibi takılmaları ve varlıkları zararken hiç bir müdahale olmaması.
format sikildi siye üzülüyoruz sonra.
Kuzenimin düğünü var. Ve diğer kuzenlerim abiye, topuklu ayakkabı giyeceklerini falan söylediler.
Birincisi, söyledikleri gibi bir elbisem olmadığı için kıyafet alışverişine gitmeliyim ki bu çok sinir bozucu bir şey. Alışverişe gitmekten nefret ederim. Hiçbir şey beğenmeyeceğim, beğendim bir şey olursa ki bu çok nadir bir durum, üzerime olmayacak garip duracak.
Sonra topuklu ayakkabı dediler, ben ki düz yolda yürüyemeyen insan olarak topuklu ayakkabı bir işkence. Düşüncesi bile kanımı donduruyor. Zaten hiç de yakışmaz bana. En son ablamın yüksek topuklu ayakkabısını denemiştim 4-5 sene önce. Engin tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki, yürünmüyor.
Ve kına yarın akşam.
Topuklu falan giymeyeceğim.