apol10 arkadaşıma katılıyorum. 1000 sayfalık kitabı 6 günde bitirmiş insanım ama kavgam kitabına başladım, 6 gün sonra 30. sayfasında kitabı çöpe attım. Bundan başka bye bye türkçe diye bi kitap okumuştum, değerli bir profesörümüzün kitabı; kitapta her bölümde aynı konu anlatılıyor, okumam uzun sürmedi ama zorlandığım kitaplar arasında. Son olarak ta "Kayıp kıta Mu" yu söyleyebilirim.
(bkz: kavgam) ulen kitabı okuyacağım diye aldım arkadaşın tekinden kitap bir yıl bende durdu. bir yılda 100 sayfa ya okumuşumdur ya okumamışımdır, o arada 20 den fazla kitap okudum ama bu kitabı bi okuyamadım.
-vadideki zambak. bu kitaptan betimlemeleri atsanız her şey 'ayşegül mutfakta'nın netliğine kavuşacak ve bir şey anlamakta zorlanmayacaksınız ama yazarımız olaydan çok tasvirlere önem vermiş işte, n'apalım. bu kitaba başlayıp 40-60 sayfa okumuştum ve aşırı sıkıcı gelmişti. bu yüzden bırakmıştım ben de. sonra azmettim ve sonuna kadar okuyabilmiştim.
-mai ve siyahile aşk-ı memnu. bu ikisi de gereksiz ayrıntılarla, tasvirlerle döşeli kitaplardan biridir ve okurken sıkılabilirsiniz. ama gerçekten güzeldirler.
lise yıllarında baya zorlamıştı. üniversite bitti hala zorlamakta. orjinal yayını bu kadar ağır ve karmaşık olduğunu sanmıyorum. büyük ihtimal türkçe çeviriyi yapan şahıs baya zorlanmış.
(bkz: yüzyıllık yalnızlık)karakterlerinin adları nedeniyle tam bir ömür törpüsü. yazar olacak lavuk dünya kadar ad dururken karakterlere hep aynı adları vermiş. 6 ayda zor birdim.
Mai ve siyah. Her paragraf tek bir cümleden oluşur. Cümlenin sonuna geldiğinizde basını unutmanız nedeniyle sık sık cümle basına dönebilirsiniz. Ağır ve agdali dilden bahsetmiyorum bile...