bugün

marmaray ve metro... bunları beklerken kendimi son durak filmindeki gibi buluyorum. kafamdan geçenler falan hat safhada. raylara düşüyorum. bir anda metronun ışıkları gözüme gözüme gelmeye başlıyor. insanlar beni çekiyor ve son anda kurtuluyorum ya da kurtulmuyorum. çok değişik bir kafa. şimdilik bir son durak vakası gerçekleşmedi. sırf bu yüzden metro ya da marmaraya dakikasinda yetismek istiyorum. orada bekledikçe senaryo yazıyorum.
Ya deliricem artık cidden. Öfff.
insanlari cok fena küçümsüyorum. hiç çaktırmadan böyle uzaktan sinsi sinsi küçümsüyorum.
Ötmeye baslayayim mi ?
Karşındaki insanları anlayıp, anlatıp anlaşılmamak çok kötü bir şey. Canımı sıkıyor.
Her tuvalete girdiğimde adele- rolling in the deep şarkısını bilinçsizce söylememi anlamsız buluyorum.
Alyans takmaya başladığımdan beri toplumdan gereksiz, ilave bir saygı görmeye başladığımı fark ettim.
bindiğim metrobüs köprüyü geçip zincirlikuyu durağına yaklaşırken önümdeki çocuğa inecek misiniz diye sormam ve metrobüs durağa yaklaştığında herkesin metrobsüten inmesi. Hattın 34Z Söğütlüçemşe-Zincirlikuyu olduğunu görmem. Çocuğun, içinden 'yok inmeyeceğm otobüste yaşıyorum ben' demiştir diye düşünmem ve aptalca kendime sırıtmam.
günüm çok monoton geçti. fakat az önce karşılaştığım manzara karşısında hem mutlu oldum, hem de şaşkınlık yaşadım. gün boyu işlerle uğraştıktan sonra istinye park'a, arkadaşı ziyarete gittim. kahvemizi içtikten sonra tekrar otoparka indim. havaların kötü olması sebebi ile yaklaşık bir haftadır yıkatmıyordum. kaputun üzerinde biriken pisliğin üzerine (doğum günün kutlu olsun kerem) yazılmış. işin enteresan tarafı doğum günüm geçeli birkaç gün oldu. bunu kimin yazdığı hakkında hiçbir fikrim yok. muhtemelen geçen sene evlenmeyi planladığım ama bana üzüntülerin en hasını yaşatan o kadın yazdı. yüzüme söyleyemediğini, kaputa işlemiş canını yediğim. ya da ben paranoyağım. bilemiyorum altan.. bir an olsun heyecanlandım ama şu an içten içe öfke harbi yaşıyorum.
Fizik hocam buralarda takılıyormuş sözlük. Ekşi hesabi varmış burayı sadece okuyormuş falan. Şok oldum. Burada da rahat bırakmıyorlar lan.
izah edilmeye çalışıldı aşkımız huzurlu insanlığın bilinmesine şaşkınız.
Çok yoruldum okuyan; öylesine yoruldum ki, ağlamak bile acımı dindirmeye yetmiyor. Küçükken hayalini kurduğum şeylerden gün geçtikçe uzaklaştım. Benim suçum değil hiç biri; ben istemedim böyle olmasını, galiba beni en çok üzen de bu!
Hak etmediğimi düşündüğüm kötü şeyler yaşamak.

inançlı biri olmasaydım eğer, çoktan intihar edenler kervanına katılmıştım bile...

Ben güzel bi çocuktum okuyan; mutlu ve gözlerinin içi gülen bi çocuk. Ama hayat o gözleriyle gülen çocuğu öldürüp, yerine mutsuzluğu bakışlarına sirayet etmiş bir yabancının gözlerini verdi bana.

Yaşanmış öyle çok senem yok, hatırlayamadıklarımı da sayarsak 21 civarı, ama ben son 7 senenin içinde yoktum bile. Bitmiş bir takvimin yapraklarını yırtıp atmak gibiydi benimkisi. Hani gülersin, ama seninle birlikte için de güler. Tüm vücudun mutlu olur, işte ben bu duyguyu unuttum.

Dudaklarıma bir kadın dudağı değmedi şimdiye dek; ama sorsan etrafıma kadından kadına koşan bir kazanovayım. Yani kirden görünmeyen bir sabun paketinin içinde ki bembeyaz bir sabun gibiyim.

Uyumadan önce hep düşünüyorum, ölsem ne değişir ki; yokluğum fark edilmez bile. Ama en çok aileme üzülüyorum; çok garip bir çocukları olmuş. Keşke herkes gibi sıradan bir çocukları olsaydı, eminim benimle uğraşmaktansa onunla mutlu olurlardı.

Yarı yetim yarı öksüz. Hayattan mutsuz. Yara bandıyla sarılmayı bekleyen bir şeyim işte; insan mı dersin canlı mı? neyse işte...

Hayatımın kelimesi YARA. Derin yaralar. Acınılası yaralar. Bir gün ölücem, ama korkmuyorum ölümden. Beni tanıyacaksınız, bir şeyler bırakıcam arkamda, ama mutsuz bir yabancı olucam sizler için. Dünyanın en tatlı gülen, ama içinde hıçkırarak ağlayan bir mutsuz olarak. Günlerimin özeti mi? boş vermişlik okuyan...
zaman zaman bu kadar kötü hissetmeme sebep olan kişinin, beni dünyaya getiren kadın olması ne garip...
sırf eksi oy alabilmek için 00:00'ı bekleyip bu başlığa saçma sapan şeyler yazanlardan tiksiniyorum sözlük.
(bkz: eksi almak isteyen yazarlar) başlığı olsun, eksilenmek isteyen troller güzelce oraya entrylerini girsin, 'eksileyin beni kardeşim' desin biz de yapalım. bu nedir yahu. walla sözlükten soğudum ya.
Babamın arabasını kaçırmıştım.
bugün bir tespitte bulundum sözlük. hayatımda hep vardın anasını satayım. kız arkadaşım gitti belirli arkadaş çevrem değişti gidenler oldu gelenler oldu, ama sen hep benim yanımdaydın. demek ki en büyük dostum sensin.
Bazen gerçekten kendimi yorgun hissediyorum sözlük. Yoruyorlar beni...
Birden aydınlandım ve artık daha iyiyim. Çünkü insan davranışları benzerlik gösterir...
Iki tarafın da sevdigi tek bir ilişkim olmadı. Genelde ben sevmedim. Sevilmedigimi anladığımda da zaten terkettim.
Bu sabah kendimi olağanüstü bir şekilde kötü hissediyorum. hepsi sabaha karşı gördüğüm korkunç ama ultra korkunç bir rüyanın yüzünden oldu. Rüyadan zorla uyandım. sonra sabahın köründe özene bezene hazırlanıp tam okula gitmek üzere evden çıkacakken, açtığım kapıyı ben gitmek istemiyorum diyerek örtüp kendimi yatağa bırakacak kadar kötü hissediyorum.
Genel olarak duyguları ve kararları devamlı değişkenlik gösteren biriyim ama son zamanlarda daha berbat bir hal almaya başladım. devamlı değişen isteklerim, hallerim var. hayatımı gördüğüm rüyalara göre şekillendirecek kadar tuhaflaşmaya başladım. bana ne olduğu hakkında en ufak bir düşüncem dahi yok. üstelik devamlı düşünen biriyken bu konu hakkında böyle bir körlük yaşamak bana uymuyor.
bir de aksine hayatımın her şeyi yolunda giden bir tarafı var. Bu tarafı da anlayamaz hale geldim.
kendimi anlamak neden bu kadar zor oluyor ki.
instagramda, Twitterda beğeni ve takipçi satın alan tiplere gerçekten acımıyorum bile o bile fazla bu tiplere. işin itiraf kısmıysa hoşlandığım çocuk da bu moronlardan biriymiş meğer.

demek one night stand takılıcaz... :(
bugün yeni işimde, işimi yaparken zevk aldığım, içimden gelerek koşturduğum ilk gün.
özledim.
insanları sevmiyorum hatta nefret ediyorum
Ve bu gerçek.
Bugün uyandığımda saat 11 idi. Yani bu demek oluyor ki uyanmak için 3 saat geç kalmıştım. işe gidememiştim. Kalktım sahile indim, gazetimi aldım , alkolümü aldım. Benim için güzel bir güne uyanış oldu ama patron için nasıl oldu bilemiyorum.