bugün

istediğim üniversiteyi ve istediğim bölümü kazansam da mutlu değilim sözlük. neden olduğunu çözemediğim bir eksiklik var içimde. hatta mutsuzum.*
okula giderken, eteğimi giymeyi unutmaktan çok korkardım.
az önce yaklaşık 400 kere 'eh işte' butonuna bastım.ve kabul ediyorum ben bir ibneyim,çünkü duygularınızla oynadım.aslında ben bir meleğim sözlükte okunduğunuzu hissettiniz.he bu arada teşekkürlerinizi kendinize saklayın.
beni kimse anlamıyor sözlük.sözlükte oy verilmiyor denilen millete oy veriyorum,eksiliyorlar.ama yinede seviyorum sizi türk milleti.
(bkz: oruç başıma vurdu)
ben gözlerim süper sanırdım, oha hem hipermetrop, hem astigmatmışım. var anasını ve vay anasını gözüm! neden var anasını olmasın. vardır sını üzüm. sinide üzüm. sirke. herkes sirke sevmez gerçi salatada neyse kısacası sağlık raporu alayım derken bilgisayarın gözümü bozduğunu da öğrenmiş oldum. acaba hiç uyumadan insanın görmesi mi azalıyor, görgüsüzleşiyor mu?
ben sözlükten en yakın zamanda gidiyorum; az kaldı, seni de seviyorum uludağ sözlük...
hala bir iç çamaşırı çekmecem yok. orada burada sürtüyorlar...
ağlamak istiyorum amınakoyim ya.1 aydır kimseyle muhabbet etmedim.işyerinde kalıyorum kimse yok adam gibi.bir sıcak dokunuşa,sarılışa hasret kaldım.ben bu hallere nasıl düştüm amınakoyim ya.ben ya ben,amınakoyim hayat.
hayatımda bulunan sahte dostlarımı görebiliyorum,
istesem onları bir kere de silebilirim,
yarın sabah hiçbir şey olmamış gibi yeni bir güne başlayabilirim..
ama şunu da çok iyi biliyorum, onların sahteliklerinin benim samimiyetime ihtiyacı var..
ölü insanlar görüyorum, öldüklerini görmüyorlar..
dört yıllık erkek arkadışımı onun en yakın arkadaşıyla aldattım sözlük... ve hala çıkıyoruz, her aşkım deyişinde intihar edesim geliyor. daha ne kadar saklayacağım bunu bilemiyorum.
bu akşam işten gelirken ürpertici bir şekilde "melis" deki harflerin yerini değiştirerek " selim" yazılabileceğinin farkına vardım. yarın öbürgün evlenir de bir kız bir oğlum olursa selim ve melis koyabilirim isimlerini, ne güzel lan toplam beş harften beş harfli iki isim. tasarruf etmiş gibi hisseder mutlu olurum.bu sıcaklar hiç taramadı bol bol sıvı tüketmeli, şekerli gıdalar filan almalı bence.
bugünden beri biri nerdeyse tüm entrylerimi 'eh işte' ledi sözlük. delirmek üzereyim, kimsin arkadaşım sen, neden bana bunu yapıyosun ha !!
Yarışmalarda kazanılan parayı haksız buluyorum. En canlı örnek var mısın yok musun programı. Kutuları açtıktan sonra son kalan parayı alıyorlar. Sonra ?

Hayattaki ideallerimize, hedeflerimize böyle basit bir şekilde, emeksiz kazanılmış parayla mı ulaşacağız ? Alın teriyle kazanıp o helal parayı harcamanın verdiği tokluk ve huzur, böyle yarışmalarda kazanılan paranın vereceği hangi hisle eşleştirilebilir ki!
sözlük,
yedi yılda 7500 saat uçuşum var 30'dan fazla ülke gezdim, dil öğrendim, mesleğimi severek yaptım hiç lekesiz 7 yılı bıraktım bugün geride.daha 18 yaşımda mülakata gittiğimde sadece bir kaç almanca cümle kurabilecek kadar dil biliyordum, ama gözlerimdeki ışıltı azim onları etkilemişti, kabul edildim mesleğe başladım tam yedi yıl geçti aradan.bugün amir oldum aynanın karşına geçtim kendimi inceledim bakışlarımı mimiklerimi.ben yoktum orda ışıltı falan yoktu kaybolmuştu sönük bakıyordum.sevmedim kendimi ama yolcuya mecburiyetten gülümsediğim ifade vardı yüzümde, yapaydım mecburen gülümsedim, bugün amir oldun niye gülmüyorsun kızım diye kendime kızdım.yine kendime kızıyorum saçmalıyorum işte sözlük yazayım aksın gitsin içimde durmasın bu fazlalıklar.kendimden sıkıldım.
Heirate michi dinlerken sözlük, Till heirate mich dedikçe gaza gelip okay diyorum. Ama o bir şey demeyip şarkıya devam ediyor. Üzülüyorum sözlük, hiç komik değil, yapmasın öyle.
yakın zamanda öğrendim sözlük, millet karma artırmak için bu başlığına entry giriyormuş. ben de bunun için geldim. hatta daha erken yazmama rağmen "ekle" tuşuna basmak için 00.00'ı bekledim. maksat daha çok insan okusun, daha çok artı alayım.* olur mu dersin? belki kader bize de güler, biz de artırırız 3-5. şimdilik itiraflarım bu kadar, olursa yarın 00.00'da yine gelirim.

o kadar itiraf yaptık bari şunu da söyleyelim: bugün doğum günüm sözlük. *

lig de başlıyor lan bugün. nasıl hayırlı bir günde doğduysam artık!*

edit: evvet eksiler önde gidiyor.
edit2: bunun için mi girdim lan ilk entryi?
herkes 12'den sonra yazmaya calisiyor ya tirt oluyorum bu duruma. yine beklediler beklediler yazmaya basladilar. bok var amk.
yüzüme karşı 'sıkıldım ben' diyene hiç kızmam.

sıkılır yani, insandır. söylesindir, samimiyet göstergesidir. ben de sıkılırım arada. olur yani.

ama böyle yüz defa; 'sıkılırsan söyle bak, gereksiz ayrıntılara boğmak istemem kimseyi' dediğim halde, hem yüzüme söylememeleri hem de bunu, şımarık çocuklar gibi geyik malzemesi yapmaları gerçekten acınası.

egolarınızı tatmin ederken aptal gibi görünüyorsunuz.

zaten tam anlamıyla güvenmiyorum hiç birinize, niye sıçıyorsunuz ki?
sakız şişirip balon yapamıyorum.
rüyalarımda hep dizileri görüyorum sözlük sanırım kafayı yedim. bana saçma gelen dizi sahnelerini rüyamda mantıklı bir temele oturtuyorum. niye dizilere bu kadar çok içerledim bilinçaltımda sürekli onlar var anlamıyorum. hayır sürekli t.v izleyen bir insanda değilim ama anlamıyorum. en son rüyamda çocuklar duymasında duygu karakteri var ya değişti hani niye eski oyuncusu oynamıyor diye merak etmişim ki rüyamda onu gördüm. güya başka dizide oynuyormuş sözleşmesini iptal edememişler tazminat olayları falan. evet ciddi ciddi bunu rüyamda gördüm sözlük ki daha bu ne efe nin geri dönüşünden tutta monica bellucciya imzalattığım film sözleşmelerine varana kadar çeşit çeşit rüyalarım var. hayır bende istiyorum rüyamda hasretlik çektiğim insanı göreyim ama olmuyor. efeyle duyguyu göreyim ben anca töbe töbe.*
gece aniden uyandığımda acaba evdekilerden birine bir şey mi oldu diye çok korkuyorum. kardeşlerimin nefesini falan dinliyorum. annemle babamı kontrol edemiyorum bir an önce sabah olsun seslerini duyayım istiyorum sabah bir türlü olmuyor.cep telefonlarını aramak istiyorum özel numaradan ama bu sefer birine bir şey oldu sanıp kalpten gitmelerinden korkuyorum. bari tuvalete falan kalksınlar diye dua ediyorum hep.

bu yaz tatilinde tüm arkadaşlıklarımı gözden geçirdim. çok sevdiğim bir arkadaşımın * tavırlarının samimiyetsiz olduğunu düşünmeye başladım. belki de yanlış tespit ettim ama bilmiyorum sözlük. bazen insanları anlayamıyorum. ben merkezli insanlardan uzak durmak istiyorum ama sonra diyorum ki kaldı bir yılın şurda eğlen eğlenebildiğin kadar. irdeleme. sorun çıkarma kendine durduk yere. bakalım kısmet artık okul açılınca göreceğim.

üç kişiyiz biz ama ikimiz diğerimizi* sevgilisi yüzünden yavaş yavaş kaybediyoruz. onu çok seviyoruz. mutlu olduğu sürece uzaktan arkadaşı olmaya razıyız ama insan üzülüyor işte yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi bir zamanlar. zaten o farkında değil bu durumun.

mesajlaşmaktan nefret ediyorum. atılan mesajlara cevap vermiyorum. ama bir kere birisinin çoklu mesaj attığını bile bile ona cevap atmıştım. hemde bayram mesajıydı.* keyfimin olmadığı zamanlarda beni arayanların telefonlarını cevaplamıyorum. evden ararlarsa anneme uyuyor dedirtiyorum. bir dakika sonra da ya eğer bana ihtiyacı varsa ya kötü durumdaysa ya başına bir şey geldiyse diye düşüncelere kapılıyor kendimden utanıyor; hemen ben arayanı arıyorum.

onunla konuşunca yüzümde saçmasapağan anlamsız kocaman bir tebessüm oluşuyor.* tam tamına iki gün sürüyor o aptal gülümseme. iki gün sonra mahvetmesini biliyor çünkü. normal şartlar altında o tebessüm kaç gün sürer bilmiyorum çünkü saolsun her seferinde mahvediyor.

bir insanın tüm kaprislerine, nazlarına, saçma sapağan hareketlerine gıkım cıkmadan dayanıyorum ama bardak dolunca pat diye hayatımdan siliyorum. bir an yetiyor hayatımdan çıkarmaya.*
karşımda ki insan da şasırıyor ama bir kere gözümde bittiyse bitti. işte tam anlamıyla o an tanıyor karşımdaki beni. gerçekten gözümde bir şey bittiyse bitmiştir nokta. ama bu huyumu sevmiyorum sözlük. her insanın son bir şansa ihtiyacı olduğunu düşünsemde uygulayamıyorum.

haksızlığa uğradığım çok oldu. eskiden olsa şikayetlenirdim ama şimdi yaşadığım her şeyden ders çıkarmasını öğrendim. kazıklarımla mutluyum*. ama yine de insanlara çokçabuk değer veriyorum. mesela bu saçmasapağan itiraflara dayanıp sonuna kadar okuyan kişi evet sen seni hiç tanımadığım halde benim için çok değerlisin şu anda. gerçek hayatta da öyle bir tebessüm edenin kırk yıl hatrı oluyor.
senelerdir istediğim her dileğimde aynı olan kendimi odakladığım istek olmadı oldu ama olamadı çok üzgünüm sevinemiyorum bile gerçekleşmiş olmasına. bir şeyi çok istediğinde olmuyormuş anladım.
itiraf ediyorum.
uzun cumleler kurmayı seviyorum.
bazen geveze olabiliyorum.
arkadaşlarımın aşk ilişkilerinde pskolog muamelesi gormekten bazen sıkılıyorum.
insanları kırmamak için çoğu zman kendimi kırıyorum sonrada kendimle kavga ediyorum.
akrep burcu olduğum için kendimle gurur duyuyorum.
çoğu zaman bir narşist gibi davranıyorum.
gereksiz salak bi özgüvene sahipim.
bilmediğim bi konu mevzu bahisse çok gusel biliyor taklidi yapıyorum.
güçlü gözükmeye çalışarak kendimi yoruyorum.
rep muzikten nefret ediyorum.
babama yalan söylemeeyi alışkanlık haline getirdim.
yalnızlıktan zevk alıyorum.
he bide kendimi çok seviyorum lan...
ÇALIŞTIĞIM OTELDE KALAN 2 TANE AMERiKALI KIZ 'BU GECE DOĞUM GÜNÜM GEL BiRLiKTE DIŞARI ÇIKALIM' DEDiLER. EVET, AMA BEN NAPIYORUM YiNE GECE VARDiYASINDAYIM.

DiP NOT: EV ARKDAŞIM * OLAN ŞAHSiYET KIZLARLA ŞUANDA DIŞARIDA.
the day that never comes'ı dinlerken düşünemiyorum.
Bir bayanım ve saçlarımı her kestirdiğimde göz yaşlarına boğuluyorum.