sözlük yazarlarının itirafları

sabah soğukta çok beklemişim. ama seni gördüm ya konuştuk ya yeter bana. hastayım şimdi biraz. yatıyorum. üzgünüm. canımı sıkan çok şey var. ben hiç iyi değilim sözlük.

az önce o kadar uzun ve bir o kadar da güzel bir yazı yazdım ki, kimsenin okumayacağına eminim. ama çaylak olduğum için moderatörler okuyacak sanırım. biraz da ona güvenerek yazdım. eğer benim yazılarım okunmayacaksa ben bu yazıları neden yazayım ki... moderatörler lütfen yazımı sonuna kadar okuyun ve duygulanın.

ilk günden 70 tane entry girdim hala yazar olamadım.

Bugün metroya bindim, otogarda indim. O sırada tam sevdiğim şarkı Çalıyordu, dudaklarımı oynatarak eşlik ettim. Insanlar bana Çok garip baktı. Mutluyum, beni seven bir ailem ve bir amacım var. Şarkı söylemek de her şeye ilaÇ. Siz de deneyin.

uzun entryleri okumuyorum.

tamam vurmayın vicdansızlar okuyacağım.

annem bana afedersin göt deliği diye küfretti sözlük. anne o ne biçim küfür dedim. yabancı dizilerde asshole diyorlar neyim eksik dedim dedi. n'oldu bu kadına ya.

unutmak yok ama alışmak var diyorlar. alışmayacağım...

bazen bayanlar ile sms yada e mail yolu ile iletişim kurarken özellikle ı ları i olarak yazıyorum , sonrasında konu hep i lilere geliyor.

(#22761103) iki kişi daha gitti, hadi bakalım....

bana aldığın ne varsa ateşe verdim, yanıyor şimdi. mutlu ol, keşke kalbimdeki seni de böyle yakabilsem.

babamdan çarptığım orji kulaklıkla paramı kaybettim, güçlü kalamıyorum.

yani aslında itiraf edilecek çok şey var.

ama niye bunu sizin gibi şapşallara itiraf edeyim ki ?

buraya her gün yazan yazarlar ne akla hizmet ediyorsunuz siz yhaa ?

ne demişler verme sırrını dostuna o da verir dostuna.. hiç mi duymadınız breee cahiller *

itiraf ediyorum buraya yazanlar çok çoooooook çooooooook neyse ! iyi geçinelim daha buralardayım ne de olsa *

çöpçülerden korkarım bikere rüyamda çöpçü beni bıçaklıyodu o günden beri bu böyle.

içimi döktüm sonunda.

bundan önce sesimin güzel olduğunu söyleyenler oldu. hepsi de eşim, dostum, ahbabım olanlardı. özellikle chihirovekohaku sürekli şarkı falan söyletiyor bendesine.

az önce chatroulette'te 17 yaşında rus bir gitaristle konuştum. o çaldı, ben söyledim. çocuk yarım yamalak dingilizcesiyle "grup kurarsan ilk hayranın olurum" dedi ya la!

ciddi ciddi güzelmiş la sesim.

Yalnızlığın ve kimsesizliğin sesleri duvarları parçalarken, izlemek hoşuma gitmeye başladı artık. her ne kadar uzun süren depresif ruh halimi benimsemiş olsam da, mutlu olmak adına elimden gelen her şeyi yaparım.. hayatı ne kadar saçma bulsam da, belki bir gün yolunu bulup mutlu olabileceğime inanıyorum. herkes gibi.. sanki hiç gitmeyecekmiş gibi gelen insanlar, ne kadar da küstah ve ebediyetsiz. ne dertleşeceğin bir gönüldaş, ne de sevgini verebileceğin birileri olmasa da yaşabiliyormuş insan(!).. Tam iki yıl kadar önce aynı duygu-durumda yine aynı platformda itirafımı görünce daha da çok sızlıyor yüreğim. Bildiğin dejavu yaşadım resmen sözlük...

--spoiler--
Boynun bükük başın önde
Derdin nedir söyle turnam
Bilinmez bir hal var sende
Derdin nedir söyle turnam

Gâh ordasin gâh burdasın
Sonu gelmez bir yoldasın
Yüzün gülmez ne haldasın
Derdin nedir söyle turnam

Keder durur gül yüzünde
Sitem dolu her sözünde
Gitme bugün kal benimle
Derdin nedir söyle turnam
--spoiler--

pokemon oynamayı hala çok seviyorum.telefonuma çeşit çeşit pokemon oyunu indirip boş vakitlerimde oynuyorum. rpg'nin kralı yahu, çocukluktan beri pokemonla yoğurulunca da insan ustası oluyor bırakamıyor. kurtarın lan beni. aha yine geldi gary-zekalı.

onun benden çok daha iyi birini bulabileceğinin farkında olmak daha da fazla sorumluluk yüklüyor ama yerine getirmiyorum.. bu da böyle bir itirafımdır.

yakın birine mardin mi kars mı seçeneklerinden kars ı seçtirdim.
-25 derece.
sobalı bir ev.
vicdan azabı.
pişmanlık.

ama gene de nasip.
sanırım morale ihtiyacım var.

bugün otobüsten inmek üzereyken elemanın biri bindi dikilmeye başladı dibimde. tam inmek için kaptan ön kapıyı açar mısın demek üzereyken bu salagin telefonu çaldı panpa geliyorum dedi, ben de onu dinlerken şoföre, panpa ön kapıyı açar mısın dedim. adam dondu kaldı lan. ben de bir garip oldum. hemen indim inerken de kapıya takıldım az daha düşüyordum. hep o bir durak önce binen ibnenin yüzünden.

duruşuyla, oturuşuyla, işiyle, statüsüyle, konuşmasıyla, birikimiyle geldiği ailenin asilliğiyle kendini hayata karşı ispatlamış; fakat bunları her ortamda açmayan hatta gizlemeye çalışan insanlara bayılıyorum. tevazu dediğimiz şey işte.
ben kendimi ispatladım, bunlardan bahsetmeme gerek yok düşüncesi ne büyük ve güzel bir düşünce...
öte yandan orta halli bir işle, dandik bir bölüm bitirmekle bir halt oldum sanan tiplerin her ortamda işini, mezun olduğu okulu övmesi, ben şunları iyi biliyorum diye bitmeyen bir kibirle konuşması öyle iğrenç geliyor ki...ezikliğin daniskası değil de ne? hayatta duruşuyla, statüsüyle kendini ispatlayamamıştır işte bu insan. hep belli ortamlarda kendini ezik hissettiği anda başlar işini, kendini övmeye ve susmaz...
bir de içi boş tevazu var tabii bir şeye sahip olmayıp sahip olmadığı için tevazu göstermek zorunda kalan tipler... bu da bir bakıma eziklik.
ve bir de benim de içinde bulunduğum güruh ilk tanımladığımın devamı niteliğinde...tanımlamak anlamsız....şu söz anlatır bizleri: Ziya Gökalp'in dediği gibi ''Fazla tevazu gösterme gerçek sanırlar.''

aslinda tekrardan asik olmak istiyorum. soyle filmlerdeki gibi bir ask yasamak istiyorum. mutlu sonla bitsin istiyorum. sonra bir karamsarlik aliyor beni. olmayacak o dedigin diyor. yine ayni hislere kapiliyorum. mutlu sonlar sadece filmlerde olur. gercekte ise kimse o kadar iyi niyetli degil. unutmamam gereken bir ders surekli hatirlamak zorunda oldugum bir gercek var maalesef.

ameliyatım gayet iyi geçti lan. yaşıyorum halen. biraz ağrılı sızılı ama ileriki günlerde çok daha iyi olacağım. hakan'a namı diğer damdaki deli'ye yazmıştım evveli günde gelirsem duraktan al diye. bu sefer değilmiş hakan. ama gelecek olursam karşılamayı sakın unutma.

herkese sevgiler hakanıma huzurlar.

gay birisi ile tanıştığım zaman onun bir erkekle öpüştüğü aklıma geliyor ve midem bulanıyor. ama şimdiye kadar ki hiç bir gay arkadaşım ile aram kötü olmadı ya da arkamdan kuyu kazmadı. o yüzden nefret beslemiyorum. ya da bir sorunum yok. sadece o sahne gözümün önüne gelmese keşke.

sözlerin mi gerçek, gözlerin hep yalanda, yar bana mı gelecek, hiç beklemediğim anda.