Daha ilkokuldayken sözelci olduğumu göstermiştim. Okuma yarışlarında 1. olan ben , matematik derslerinde çarpma yaparken sayıları çarpmak yerine topluyordum. O çarpma işaretinin (x) aslında ters konulmuş + işareti olduğunu düşünüyordum. :(
nöbetçi öğrenci olduğum dönemde sınıfların kapısına vurup kaçıyorduk, birine tam vuracakken öğretmen açtı kapıyı, en son hatırladığım şey 'çıkar bakalım yavrum gözlüklerini' cümlesi oldu, ağır travma içerir.
2. sınıftayken bir gün basket oynarken çenemle bir çocuğun kaşını yarmıştım istemeden ben zıplarken altımdan geçmiş, sonra ikimiz de hastaneye gitmiştik çünkü benim de çenem yarılmıştı.
99 depreminde de 3. sınıftaydım tam okulların açıldığı gün bir deprem olmuştu. bizim sınıftaki dolapları sabitlememişler dolap düşmüştü üstümüze. ama yanımdaki kızın üstüne daha çok düşmüştü çünkü o uzun boyluydu onda takılıp kaldı bana bir etkisi çok olmamıştı.
6. sınıftayken de boncuk tabancasının içi boş sanıp yakın mesafeden bir arkadaşımın yüzüne ateş etmiştim, dudağına gelmişti.
Uç, kırmızı kalem ve silgi yiyen arkadaşlar. Gocuklarını yan yana asan aşıklar. 32li pastel boyası olan zengin bebeleri, zeki olup çalışmayan insanlar içeren anılardır.
dalgınlıkla sorusuna yanlış cevap verdiğim öğretmenimin cinnet geçirip bana kalem atması, üzerine bir de kapıyı çarpıp sınıfı terk etmesi. sonra gelip sarılarak özür dilemesi. ne derdi varsa bana patlamıştı manyak, keşke anneme şikayet etseydim.
ilkokul birinci sınıfta kadının tekine öğretmenim diyeceğim yerde teyze demiştim ve nerden teyzen oluyorum demişti. Ne kadar da güzel bir anı ama değil mi.
Çok iyi hatırlıyorum, ilkokul üçüncü sınıftayım.
Bir gün sınıf öğretmenimiz bizlerden defterlerimize istiklal marşını yazmamızı istemişti.Hepimiz yazdık tek tek öğretmenimizin masasına kontrole götürüyoruz. Tabi öğretmenimiz deftere bakıyor bir anda şak diye öğrencilerin suratlarına tokatı tabi biz olayı anlamıyoruz asalak gibi birbirimize bakıp duruyoruz derken sıra bana geldi defteri masaya koyar koymaz suratıma öyle bir tokat indi ki bir an kim olduğumu unuttum. Ağlamaklı gözlerle döndüm gittim sırama. Tabi en sonunda sınıfın defter kontrolü bitti öğretmenimiz ayağa kalktı kara tahtanın önüne geldi ve
"bu size asıl ders olsun. bir daha istiklal marşını defterinize yazarken çiçekle böcekle süslemek yerine Türk bayrağı çizersiniz" dedi. sınıftan çıktı gitti. Ne kadar önemli olduğunu o gün anlamıştık ama tokatla öğrenmek acı olmuştu.
tam olarak ilkokul değil ortaokul olsada anlatayım.
bi gün böyle arkadaşımla baya hararetli bi konuda tartışıyoruz tam hatırlamıyom sonra ben küfür ettim merdivenden inerken tam döndüm böyle sık sık atıştığım okulun en böyle sert hocası vardı severdide beni suratıma baktı baktı pis pis sırıttı vurucak sandım vurmadı bu da böyle bi anımdır.
Aynı gün beden ve resim dersinin olduğu bir zamandı, resim dosyamı ve eşofmanlarımı alıp okula gidiyordum. Okula geldiğimde resim dosyamın ve eşofmanlarımın yanımda olduğunu ama en önemlisi çantamı evde unuttuğumu farkettiğimde "kendimi de evde unutsaydım" dediğim andı..
ikinci sınıfta bütün sorulara tek ben cevap verip kendimce şımarıyordum. Ögretmen sımarmamamı soyledi. Sonra ben farkında olmadan tekrar aynı hareketlere devam edince dayak yemiştim.
benimde hemen herkes gibi bir ilkokul aşkım vardı. çok güzeldi. güzel tarafı oda bana aşıktı o vakitler. tekliflerden falan haberimiz olmadan, el ele gezerdik öyle. başka hiçbir erkekle başbaşa konuşturmazdım onu. oda beni kızlarla. olabildiğine masumdu. ilk 5 yıllık ilişkimdi. sonra ben batırdım. *
sonraki ikinci 5 yıllık ilişkimse (lise-üniversite dönemi) benim açımdan facia ile sonuçlanmasa iyiydi.
ilk okul 1.sınıfa gidiyordum hasibe hoca vardı onun ben götüne vurayım amk neyse matematik dersindeyiz tabi birinci sınıfız kafa çalışmıyor matematik dersini sevmiyorduk akıl oyundaydı en arka sırada dogalgaz peteginin orda oturuyordum bilenler bilir o köşeyi önümde 2 tane uzun çocuk vardı ben hafiften kafamı egdim 36 kişinin içinden batuhan kalk soruyu cevapla dedi ben eveledim geveledim derken soruyu yanlış yaptım bana 2 ders boyunca tek ayak üstünde durma cezası vermişti neyse tek ayak üstünde duruyordum ayagım agrıdı tugba diye bir kız vardı önceden mobiletti şimdi motor olmuş amk kızı tam bir ispiyoncuydu beni hocaya şikayet etti elime tahta sopa ile 10 defa vurmuştu 7 yaşında çocuktum dayanacak gücüm kalmadı ögretmenim allah belanızı versin diyip müdürün yanına koşmuştum.
Üçüncü sınıftayım öğretmen bir şeyi anlamadığım için kocaman yüzüklü parmağıyla kafama vurdu 3 4 kere. Yüzük kesti herhalde ki Parmağı kanamaya başladı. Yanımdaki kız "bak gördün mü senin yüzünden örtmenimizin eli kanadı" dedi.
1. Sınıfta aşık olduğum kız naneli köfte seviyor diye anneme hep naneli köfte yaptırırdım.Sonunda nanesiz köfte yiyemez oldum.
3. sınıfta bahçede tenekeyle top oynarken bir arkadaş faul yaptın dedi hayır yapmadım sadece şöyle ayağım sana çarptı diye gösterirken ayağını kırdım arkadaşın.
zamanın behrinde sınıf arkadaşlarımızı, kim kimi seviyor diyerekten fişlemiştik. sanki ayıp bir şeymiş gibi...
okul çıkışlarında sınıfımızın güzel kızlarının evinin çevresinde dolaşıp, kızlara alaka gösterenleri, sınıftaki kendini ele veren hareketlerde bulunanları falan gözlemleyip not etmiştik. daha sonra bu listeyi sınıf öğretmenine verdik. öğretmen de bu arkadaşları tahtaya kaldırıp, "kardeşlerinize aşık olmaya utanmıyor musunuz şerefsizler?" diye azarlamıştı manyak karı. hadi biz çocuktuk, sana n'oluyor?
Bir ara arkama dogru giderken temizlik kovasina dusmustum bir keresindede fotograf cekiyorduk hoca arkadasimizin defterini vermisti elimizde bir kalem falan bende arkadasimin defteri kirlenmesin diye kalemi deftere bastirmadim
(img:#802161)
Cok cirkinmisim ama buyunce gecti tipe bak utaniyorum bu fotodan asamiyorum duvara.
